Gazete Emek- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun hedef aldığı Kadir İnan’a destek veren Atay, “Bir tiyatro oyununa her seyirci gibi giden bazı sanatçılara İçişleri Bakanı hemen, bunun bir ‘terör propagandası’ olduğunu söylemeye başladı. Bu saldırganlığın hem Türkiye’deki devrimci mücadeleye, hem Kürtlerin mücadelesine, hem tiyatroya, hem sanata dönük bir baltalama girişimi olduğunu düşünüyoruz” dedi. ‘BİR ZAMANLAR RİCACI OLDUĞU KADİR İNANIR’A…’ Atay, şöyle devam etti: “AKP’nin, bir zamanlar sözde barış görüşmeleri yaptığında ricacı olduğu Kadir İnanır’a dahi, İçişleri Bakanı’nın ‘Kadir efendi’ gibi hitap etmesi kadar saygısızca bir tavırla karşılaştık. Kadir İnanır’la Süleyman Soylu’yu kıyaslamak istesek, Soylu’nun Kadir İnanır karşısında esamesinin okunmayacağını söyleyebiliriz. Kadir İnanır yıllardır bu ülkenin sinemasına emek vermiş ve fikirlerini söylemekten imtina etmemiş bir ustamızdır.” KONSER VEREBİLMEK İÇİN AÇLIK GREVİNDELER Grup Yorum üyelerinin açlık grevi eylemine de dikkat çeken Atay, “Bugün burada bir müzisyenin sadece konser yapabilmek için bedenini açlığa yatırmasından söz ediyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar korkunç bir durumdan bahsetmek mümkün değildir” diye konuştu. Atay, saçma suçlamalar yoluyla sanatın engellenmesinin asla kabul edilemeyeceğini ifade etti. ‘DEVLET TİYATROSU EMEKÇİLERİNİN YANINDAYIZ’ Devlet Tiyatroları ve Devlet Opera Balesi’nde yaşanan işten çıkarmalara da sert tepki gösteren Atay, 350’den fazla kişinin işten çıkarıldığını hatırlattı. Atay, “22 yıldır bu kurumlarda çalışan, tiyatro oyunlarında oynayan işçiler işlerinden ediliyorlar. Uzun yıllardır çalışan insanlar bir anda güvenlik soruşturmasına konu ediliyorlar” dedi, emekçilerin yanında olduklarını dile getirdi. ‘BEN DE MAHİR, DENİZ, İBRAHİM POSTERLERİ ALTINDA SAHNEYE ÇIKTIM’ Barış Atay, sanatçılar Şenol Akdağ ve Yılmaz Çelik’in tutuklanmasına dair ise şunları söyledi: “Yılmaz Çelik 26 yıldır müzik yapan bir arkadaşımız. Herhangi bir somut iddia yok. Şenol Akdağ da örgüt flaması altında konser verdiği iddiasıyla tutuklandı. Şenol’un suçu ne olabilir? Türkiye devrimci tarihinin mihenk taşlarından olan Mahir Çayan, Deniz Gezmiş, İbrahim Kaypakkaya fotoğrafları altında konser vermek. Bir tiyatrocu olarak söylüyorum, ben de aynı fotoğrafların olduğu birçok etkinliğe katıldım. Tutuklamak istiyorsanız buradayız ama asla geri adım atmayız. Dünyada sanatın önünü kesecek herhangi bir güç yoktur. En karanlık dönemde dahi sanat yeni bir yol bulur.” Kaynak: Artı Gerçek