Gazete Emek- CNN Türk'ün eski çalışanı Gazeteci Ayşenur Aslan, CNN Türk haber toplantısında alınan çok önemli bir kararı kamuoyu ile paylaştı. Aslan, CNN Türk editörlerine çok sert bir uyarının geldiğini vurguladı. İşte Ayşenur Aslan'ın Birgün Gazetesi'nde yayımlanan o yazısı: Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu, Türkiye hakkındaki raporu oyladı malum! Beklendiği üzere de onayladı malum! Rapor sert miydi? Evet, çok sertti. Türkiye’nin AB müzakeresinin ‘askıya alınmasını’ öneriyor muydu? Evet, öneriyordu. Vay efendim! Nasıl olur! Skandal karar. Hain Avrupalılar… Falan filan… Peki, rapor ne diyordu? Türkiye’yi neyle itham ediyordu? Gayet özetle şu başlıklarla: “Türkiye’de ‘yolsuzluğun önüne geçilemediği’ algısı, insan hakları ihlalleri, Türk istihbarat örgütünün Diyanet İşleri Başkanlığı’nı muhaliflere baskı uygulamak için kullanması, 160 basın kuruluşunun kapatılması, LGBT grupları dahil insan hakları savunucularının haklarının ihlal edilmesi, tutuklu ve hükümlülerin eşlerinin pasaportlarının iptal edilmesi, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın durumu…” Dahası da var. Komisyonda kabul edilen ve Avrupa Parlamentosu’nun onayına sunulacak rapor, bizim parlamentomuzun -birkaç milletvekili dışında- neredeyse görmezden geldiği bir yaraya parmak basıyor: “2015 yılından bu yana devam eden yeni İstanbul Havalimanı inşaatında 38 kişi hayatını kaybetti. Bu bağlamda kötü çalışma koşullarını protesto eden işçiler cezaevine gönderildi.” Bütün bunlar gerçek mi? Evet, gerçek! Gerçek ama Avrupalılara ne! Öyle ya! Bizde demokrat -hatta solcu- geçinenler bile, DIŞARDAN bir eleştiri, uyarı, suçlama gelirse hemen hizaya girer. Suriye topraklarına saldırılarda olduğu gibi Başkanın yanında saf tutar. Hele medyamız… En muhalifi bile DIŞARIYA karşı yerli ve milli kesiliverir. Reis’i yedirmez! Oysa… Cümleler ve parmak basılan konular farklı da olsa, AP raporunun bir benzeri geçtiğimiz günlerde TÜSİAD Genel Kurulu’nda gündeme getirildi. Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Özilhan ve eski TÜSİAD Başkanı Bilecik enflasyondan girip demokrasiden çıkarak Ankara’yı topa tuttu. Bugüne kadarki en sert uyarıyla “KRİZ ÇOK DERİN” dedi. Buyurun size skandal! İş dünyası iktidara ayar veriyor. Oysa ne gazeteci ne iş dünyası ne sanatçı ayar verebilir Reis’e… Hadi yandaş medyayı anlıyorum. Onlara, hele Sabah’a bakılırsa, iktidar enflasyonu mindere yapıştırdı, tanzim satışla yüzleri güldürdü, Osman Kavala bu şahane iktidarı devirmek için Gezi’yi organize etti… Zaten CHP de HDP ile ittifak yaptı ve Kandil’den talimat almaya başladı. Ne güzel, arkadaşlar Harikalar Diyarı’nda yaşıyor. Anlatmadan geçemeyeceğim; CNN TÜRK editörleri geçen gün haber toplantısında şu talimatı aldılar: “Haberlerde ZAM sözcüğü hiçbir vesile, hiçbir gerekçeyle geçmeyecek. Her gün, tanzim satış merkezlerine gidilip uygulamadan memnun vatandaş röportajları yapılacak.” CNN TÜRK böyleyse a Haber’i anlamaya, anlatmaya gerek yok herhalde! İyi de, yandaş cephesinde yer almayanlara ne oluyor? Neden DIŞARIYA KARŞI MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİK ruhuyla eller iki yana yapışıyor ve selama duruluyor? Kavala, sevin ya da sevmeyin mesele ARTIK bu değil, neden sahipsiz bırakılıyor? Yanıtı çok açık elbette: Siyasi İslam’ın hasta ettiği topluma ilaç niyetine, panzehir niyetine milliyetçilik zerk ediliyor. Karmakarışık kafalar daha da karışıyor. Sonra da hasta neden daha kötüye gidiyor diye merak ediliyor!! Oysa TÜSİAD YİK Başkanı Özilhan’ın konuşmasında hatırlattığı Çin atasözünün dediği gibi: “Susuzluğu gidermek için zehir içilmez.” Kaynak: Birgün Gazetesi