Gazete Emek- Türkiye'nin PYD'ye yönelik tepki çeken tutumu bir kez daha Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın tarafından dile getirildi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Rusya’nın PYD’yi de davet ettiği ‘Suriye Halkları Kongresi’ni ertelediğini duyurdu. NTV canlı yayınında konuşan Kalın, Türkiye’nin PYD itirazı üzerine Kremlin’in kendileriyle temasa geçtiğini belirterek, 18 Kasım’daki toplantının ileri bir tarihe alındığını ilettiklerini söyledi. Kalın ayrıca PYD davetinin iptal edildiğinin de Türkiye’ye bildirildiğini öne sürdü. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, NTV canlı yayınında Seda Öğretir’in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kandil ve Sincar vurgulu açıklaması vardı. İdlib sonrası yeni bir operasyon demek mi oluyor bu? Zaman zaman biz zaten sınır ötesi operasyonlar yapıyoruz. Güvenlik sözkonusu olduğunda kimseden izin almayız. DEAŞ Batılı hedefleri de vuruyor Müslüman ülkeleri de vuruyor. DEAŞ son 3 yılda Müslüman ülkelere çok daha fazla zarar verdi. DEAŞ bugüne kadar çok daha fazla Müslüman insanı öldürdü. Ne zamanki Batılı hedefleri vurmaya başladı o zaman küresel acil konu gündemine geldi. Kandil’e yönelik olur Suriye’ye yönelik olur… Terörle mücadele yoğun çaba içerisinde olduk olacağız. ABD DEAŞ’la mücadele başlığı altında PYD ve YPG’ye muazzam bir alan açtı. Rakka’da kimlerin nelerle hangi flamalarla paçavralarla kutlama yaptığını açık şekilde gördük. Bize izah etmekte de zorlanıyorlar. Kuzey Irak’ta referandum meselesinde Türkiye, Bağdat ve İran’la bir çalışma yaptı. İran’la yakınlaşıldığı yazıldı. Tahran-Ankara arasında askeri anlaşma var mı? İran bölgenin önemli ülkesi aynı zamanda güvenlik konularında beraber çalıştığımız bir ülke. Tahran’la trafik devam edecek. Türkiye Batı’dan uzaklaşıyor yorumları yanlış. Ankara Batı’dan uzaklaşıyor söylemi baskı için yapılıyor. Biz bunu NATO ittifakına alternatif olarak görmüyoruz. Rusya, Suriye Halkları Kongresi’ne PYD’yi de davet etti… Bu konuyu Sayın Putin’in Suriye Özel Temsilcisi geldiğinde zannediyorum bir 15 gün oluyor, biz görüştük. Bu konuyu bize açtılar. ‘Böyle bir Suriye Halkları Kongresi toplamayı planlıyoruz, siyasi geçiş sürecine katkı vereceğini düşünüyoruz’ dediler. -Bu Astana toplantısından hemen önceydi, 30-31 Ekim’de yapılan, 7. Astana toplantısından yaklaşık 1 hafta önceydi- Biz de dedik ki onlara, bununla ilgili bize daha fazla bilgi verin. Bir bakalım, tam nedir, hemen kabul ya da ret etmiyoruz, faydası nedir, katkısı ne olabilir. Bunları bir değerlendirelim, ondan sonra hareket edelim. Onlar da tamam dediler, biz size bir kağıt göndereceğiz, modalitesi ne olacak, katılımda kimleri düşünüyoruz, ne tür sonuçlar hedefleniyor vesaire. Tabii o arada bir tür emrivaki ile bir anda bunun ilan edildiğini duyduk biz. Hemen itiraz ettik. Ben de geçen hafta yaptığım basın toplantısında onu söyledim zaten. Bunun üzerine Kremlin bizimle temas etti, bu toplantıyı ertelediklerini açıkladılar. Yani şu an itibariyle, eğer tekrar bir karar değişikliğine gitmezlerse 18’inde değil daha ileri bir tarihte bu toplantının yapılması planlanıyor. Zaten biz katılmıyoruz, büyük ihtimalle gözlemci gönderebiliriz. Rusya’nın bize söylediği toplantının ertelendiği ve oraya PYD’nin davet edilmeyeceği. IŞİD’le mücadale ne aşamada? Avrupa’dan yaklaşık 5 bin kişini katıldığı ifade ediliyor. Fransa’dan 2 bin. 5 bin kadar da Orta Asya’dan. 8-10 bin civarında da Arap dünyasından katılım olduğu tahmin ediliyor. Türkiye’den DEAŞ’a katılım çok daha az seviyede olmuştur. Başbakan Binali Yıldırım’ın ABD ziyaretinde hangi konular ele alınacak? Vize krizinden önce planlanan bir ziyaret. 8 Kasım’da Beyaz Saray’da başkan yardımcısı ile görüşmesi olacak. Vize meselesi de konuşulacak. İkili ilişkiler ticari ilişkiler… Bu konuda önyargılı tutum içerisinde olmadık. Uzun bir tarihi geçmişimiz var. PYD’ye verilen destek ve FETÖ meselesi.