Demirtaş’ın Önerdiği Rol ile Ona Biçilen Rol: Süreçteki Konum Mücadelesi

Abone Ol

Türkiye’nin yakın siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olan çözüm süreci, geçmişte büyük ölçüde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Öcalan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ekseninde yürütülmüş; devlet ve örgüt düzeyinde şekillenen bir tavan siyaseti niteliği taşımıştı.

Bugün ise siyasette sessiz fakat dikkat çekici bir hareketlilik yaşanıyor. Özellikle Selahattin Demirtaş’ın X Platformu’ndaki son metni ve T24’te yayımlanan makalesi, hem ton hem de içerik bakımından yeni bir siyasal denklemin işaretlerini veriyor. Uzun süredir cezaevinde bulunmasına rağmen toplumsal karşılığını koruyan Demirtaş, hem Kürt seçmeni hem de geniş muhalif kesimleri etkileme kapasitesiyle yeniden önemli bir figür hâline geliyor.

I. Metaforlar Üzerinden Konumlanma: Kar Küreme Makinası → İlaç Bağımlılığı

1. Bir Önceki Mektupta: Kar Küreme Makinası Metaforu

Demirtaş’ın daha önce yayımlanan mektubunda kar küreme makinası metaforu, sürecin önünü açma iradesini sembolik bir dille anlatıyordu:

“Bilirsiniz, bazen kar yolları kapatır ve yüzlerce araç yolda kalır... Kar makinası risk alır, yolu açar ve kenara çekilir; siz devam edersiniz...”

Bu metaforda Demirtaş kendisini sürecin tıkanan yerlerinde yolu açmaya çalışan bir “kolaylaştırıcı aktör” olarak konumlandırır. Bu yaklaşım, Erdoğan–Öcalan–Bahçeli üçlüsünün kaygılarını azaltmayı ve süreci ilerletmeyi hedeflediğini gösteriyordu.

2. Son Mektupta: İlaç Bağımlılığı Metaforu

Son mektubunda ise Demirtaş, 40 yıllık çatışmanın yarattığı toplumsal travmayı anlatmak için bu kez ilaç bağımlılığı metaforunu kullanıyor:

“Adamın biri doktora gider… ‘Ben 15 yıldır o ilacı kullanıyorum, hiç bağımlılık yaptığını görmedim’ der.”

Bu metaforla Demirtaş, sürecin “yeni” değil, 15 yıla yayılan bir hattın devamı olduğunu ima ediyor olabilir mi? Aktörlerin aynı reflekslerle hareket etmesinin değişimi zorlaştırdığını; yeni bir perspektifin zorunlu olduğunu vurguluyor.

Bu söylem, Demirtaş’ın hem sürece desteğini hem de aktörlere ezber bozma çağrısını pekiştiriyor.

II. Dördüncü Aktör Sinyali

Demirtaş’ın bir önceki mektubunun son bölümünde yer alan:

“Önce silahlar kesin ve kalıcı olarak ortadan çıkacak… Sayın Öcalan net ve kararlıdır. Aynı şekilde Sayın Cumhurbaşkanı sürecin arkasındadır…”

ifadeleri, onun sürece “dördüncü aktör” olarak dâhil edilmesi ihtimalini güçlendirmektedir.

Bu paragrafta Bahçeli’ye yer verilmemesi, mesajın özellikle Erdoğan ve Öcalan’a yöneldiğini göstermektedir.

Bu bağlamıyla, Demirtaş’ın Bahçeli’nin kaygısının büyük ölçüde giderildiğini gözlemlediği; bu nedenle mesajını özellikle Erdoğan ve Öcalan’a yönelterek sürecin asıl belirleyici iki liderinin kaygılarını gidermeye çalıştığı anlaşılmaktadır.

III. Siyasi Arka Plan

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in dokunulmazlık oylaması için özür dilemesi muhalefetin süreci yeniden değerlendirdiğini gösteriyor.

Erdoğan’ın AİHM açıklamaları ise süreci germeyen, diyalog alanını açık tutan temkinli bir işaret niteliğindedir.

IV. Nurettin Demirtaş’ın Yeni Özgür Politika Yazısı: Selahattin Demirtaş’a Biçilen Konum

Nurettin Demirtaş’ın yeniözgürpolitika.com’da yayımlanan yazısı, Selahattin Demirtaş’ın süreçteki konumunu doğrudan şekillendirmeye çalışan bir metin niteliğindedir. Yazıda kardeşlik bağının ötesine geçen, örgütsel içerikli ve siyasi yönlendirme barındıran bir ton hâkimdir. Bu nedenle metin yalnızca bir “abi tavsiyesi” değil, politik bir çerçeve sunumu olarak okunmalıdır.

1. Yazının Temel Mesajı: Sınır Çizme ve Konum Belirleme

Nurettin Demirtaş yazının başından itibaren Selahattin Demirtaş’ın kamuoyunda “anti-Erdoğan muhalefeti” ile ilişkilendirilmesinden duyulan rahatsızlığı dile getirir.
Metinde şu alt ton dikkat çeker: Selahattin’in sürece dair pozisyonu, örgüt tarafından belirlenmiş sınırlar içinde kalmalıdır. Bu sınırlar iki ana başlık etrafında toplanır:

• Öcalan’ın fiziki özgürlüğü,
• Silahsızlanma sürecinin desteklenmesi.


Bu iki başlık dışındaki tüm demokratikleşme, yüzleşme ve toplumsal barış tartışmaları ise “ikincil” görülür.

2. Alıntıların Göstergesi: Selahattin’e Yönelik Uyarı

Nurettin Demirtaş’ın metninde, Selahattin’i daha dar bir çerçevede siyasal pozisyon almaya zorlayan açık ifadeler vardır. Örneğin yazıda şu vurgu öne çıkar:

“Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü sağlanmadan bu sürecin nihayete ermesi de mümkün değildir.”

Bu ifade, Selahattin Demirtaş’ın geçmişte savunduğu daha geniş demokratikleşme perspektifinin sınırlandırılmak istendiğini gösterir. Ayrıca yazı boyunca Selahattin’in toplumsal-sivil siyasete yaptığı vurgular bir “dağılma riski” gibi ele alınır ve disipline edilmek istenir.

3. Stratejik Amaç: Selahattin’i Tavan Siyasetine Çekmek

Nurettin Demirtaş’ın yazısı, Selahattin Demirtaş’ın sürece tabandan değil tavandan—devlet ve örgüt arasında yürüyen kontrollü diplomasi çerçevesinden—yaklaşması gerektiğini savunur. Bu, onun rolünün “kolaylaştırıcı, destekleyici ama belirleyici olmayan” bir düzeyde konumlanması anlamına gelir.

4. Selahattin Demirtaş Üzerindeki Baskı

Bu tutum, Selahattin Demirtaş’ın eleştirel-demokratik siyaset çizgisiyle çeliştiği için hem duygusal hem de politik baskı oluşturur. Yazı, Selahattin’i özgün bir aktör olarak geniş toplumsal alan yerine örgütsel disiplin dairesi içine çekme girişimidir.

Genel Değerlendirme

Demirtaş’a süreçte önerilen misyon, silahsızlanma ve Öcalan’ın fiziki özgürlüğü dışındaki başlıkları gündeme taşımamasıdır. Metaforların sürekliliği onun sürece yardımcı aktör olarak konumlanma isteğini teyit etmektedir. Sürecin seyri, aktörlerin dili ve devlet içirefleksleri tarafından belirlenecektir. Sürecin Maslahatı içinDemirtaş tan talep edilen konum; tavan siyasetine destekvermek istenci mevcuttur.

Not: Bu metin, kamuya açık kaynaklardan derlenmiş bağımsız bir analizdir.

Bu yazı analizi herhangi bir parti, şahıs veya kurumun lehine ya da aleyhine hazırlanmamıştır; tamamen kamuya açık bilgiler üzerinden yapılan bağımsız bir değerlendirmedir.