Gazete Emek- İbrahim Duymaz (67), Facebook üzerinden 68 Kuşağı’nın devrimci önderlerinden Mahir Çayan ve Deniz Gezmiş’in fotoğraflarının yer aldığı görselleri paylaştığı gerekçesiyle 1 aydan uzun süredir mahkeme kararıyla ev hapsinde tutuluyor. Sosyal medya paylaşımları nedeniyle Duymaz hakkında, 17.10.2018 tarihinde tutuklama talebiyle çıkartıldığı İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından yurtdışına çıkış yasağı ve CMK’nin 109/3-a maddesi uyarınca adresinin bulunduğu konutu terk etmeme yasağı kondu. BirGün’den Zeynep Kuray'a konuşan Duymaz, büyük mağduriyet yaşadığını belirterek, esas mahkûm edilmek istenilenin ifade özgürlüğü olduğunu dile getirdi. İHTİYAÇLARIMI EŞİM KARŞILIYOR Bir ayı aşkın bir süredir sokak yüzü görmediğini anlatan Duymaz, eşi sayesinde ihtiyaçlarını karşılayabildiğini vurguladı. Oturduğu apartmanın üçüncü katından her gün temiz hava almaya çalışan Duymaz, günlerini 70 metrekarelik evinde volta atarak geçiriyor. Duymaz, yaşananları şöyle anlattı: “Sosyal medya üzerinden yaptığım paylaşımlar hakkında ifademin alınacağını söyleyerek beni Maslak’taki jandarma komutanlığına götürdüler. Facebook’ta Mahir Çayan’ın da fotoğrafının yer aldığı bir görseli gösterdiler. Daha sonra çıkartıldığım savcılıktan tutuklama talebiyle sorgu hakimliğine sevk edildim; orada terör örgütleri propagandası yaptığım iddiasıyla hakkımda ev hapsi değil, yurtdışına çıkma yasağı ile adli kontrolle serbest bırakıldım.” Duymaz, serbest bırakıldıktan 15 gün sonra İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nden tebliğ edilen evrakla, dosyasına “savunması alınıncaya kadar belirttiği adresinde bulunan konutu terk etmeme” kararının eklendiğini belirtti. “Bana ev adresimi terk ettiğim takdirde tutuklanacağım cevabını verdiler” diyen Duymaz, “70 yaşına merdiven dayamış bir insana bu yapılana ancak yargısız infaz denilir. Bunu kabul etmek mümkün değil” dedi. Duymaz, son olarak İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın duruşmasının 17.012019 tarihinde görüleceğini belirterek, bu mağduriyetin bir an önce sonlanmasını istedi. Kaynak: Artı Gerçek