Gazete Emek- İdam edilmek istenen Kürt aktivist Ramin Hossein Panahi için Ankara’da eylem yapan HDP’lilere polis müdahale etti. Elini silahına götüren polis, “Ben devletin polisiyim, silahıma güveniyorum” diyerek vekilleri tehdit etti. Daha sonra parti merkezinde açıklama yapan HDP’liler, polisin tavrının ‘idamın onaylanması’ manasına geldiğini vurguladı. HDP Ankara İl Örgütü, Kürt aktivist Ramin Hossein Panahi’nin Salı günü idam edileceğinin duyurulmasını protesto etmek için Tahran Caddesi’nde bulunan İran Konsolosluğu’na siyah çelenk bırakmak istedi. Ancak HDP milletvekilleri ve STK üyelerinin de olduğu grup polis tarafından engellendi. Grubun basın açıklamasına ve çelenk bırakmasına izin verilmemesi üzerine polislerle tartışma yaşandı. Polisin engellemesine direnen HDP’li vekiller polisin sözlü ve fiziki müdahalesiyle karşılaştı. HDP Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz kendisine parmak sallayan polisi uyardı. Bunun üzerine polis memuru Aydeniz’e, “Ben devletin polisiyim, silahıma güveniyorum” dedi ve elini silahına doğru götürerek tehdit etti. Polis grubun açmak istediği pankartı yırtarak, HDP’lileri uzaklaştırdı. Bu sırada polis gazetecilerin de çekim yapmasını engelledi. “İdamın onaylanmasıdır” Polis müdahalesinin ardından grup, HDP Genel Merkezi önüne geldi. HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu burada kısa bir açıklama yaptı. Kerestecioğlu, polisin müdahalesini idamın onaylanması olarak yorumladı. Darp edildiklerini ve şiddete maruz kaldıklarını anlatan Kerestecioğlu, “Hem Ankara hem de Türkiye’de OHAL kalkmış değil. Çok ciddi bir OHAL’i yaşamaya devam ediyoruz” dedi. Kerestecioğlu kendilerine yaklaşımın ise silah zoru olduğunu belirtti: “Silahlı gücü, kaba gücü arkasına almış olanlar hiçbir şekilde diyaloga geçmediler. Bugün ne Valisi ne Emniyet Müdürü cevap verdi. Sadece saldırmayı, engellemeyi biliyorlar.” Ramin Hossein Panahi’nin idamının durdurulmasını istediklerini vurgulayan HDP’li vekil, “Dünyada idam cezasının kaldırılmasını, her ülkeden def edilmesini istiyoruz” dedi. Yarın idam edilecek 24 yaşındaki Kürt aktivist Ramin Hossein Panahi, İran’da 23 Haziran 2017 tarihinde yaralı olarak yakalanmıştı. Panahi İran rejimince yakalandığında günlerce işkence gördü, aylar sonra çıkarıldığı mahkemede ise “Allah’a karşı gelmek ve silahlı örgüte üye olmaktan” idam cezasına çarptırıldı. O dönem Sine Cezaevi’nde tutulan Panahi’nin 3 Mayıs’ta idam edileceğinin açıklamasından kısa bir süre sonra yeğeni Niştiman Hossein Panahi kendini asarak yaşamına son verdi. Birçok sivil toplum örgütü yaptıkları açıklamalarla İran rejim güçlerini bir an önce idamı durdurmaya çağırdı. Özellikle idamdan bir gün önce yapılan kampanyalar neticesinde idam kararı askıya alındı. Ancak karar toptan kaldırılmadı. Son olarak Panahi’nin kardeşi, cezaevi yetkilerinin kendilerine ağabeyinin Salı günü yani 4 Eylül’de idam edileceğini bildirdiklerini ifade ederek, duyarlılık çağrısında bulundu. Cezaevinden görüntülü bir mesaj paylaşan Panahi ise İran rejiminin kendisine yönelttiği suçlamaları tekzip ederek, şunları kaydetti: “Selam ve saygılarımla. Ben Ramin Hüseyin Penahi. Recayişar zindanında tutuluyorum. Bana destek veren herkese, halkıma teşekkür ediyorum. Ben Kürdistan halkının özgürlüğünden yana bir aktivistim. Kürdistan halkına da İran halkına da bana verdikleri destek nedeniyle teşekkür ediyorum. Bu destek beni mutlu ediyor. Hakkımdaki iddiaları bir kez daha tekzip ediyorum. Ben terörist değilim. Sivil bir aktivistim. İran halkının, özellikle de Kürdistanlıların özgürlüğü için mücadele ediyorum. Herkesin gözlerinden öperim.” Kaynak: Gazete Karınca