Gazete Emek- Kamu işçileri aylardır yüzlerce işçinin maaş artışı ve sosyal haklarını belirleyecek Kamu Çerçeve Protokolü için bekliyor. İşçi aileleri ile birlikte yaklaşık 3 milyon yurttaşı ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü'nde süreç, tıkanmış durumda. Protokol için masaya oturulması, bakanlıklar ve genel müdürlükler gibi kamu kurumlarını temsil eden Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenler Sendikası (TÜHİS) tarafından gelecek teklifin iktidarca onaylanmasına bağlı.
Yüz binlerce işçi, yaklaşık 3 aydır Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 'maliyet hesaplamasına uygun' bir teklif sunmasını bekliyor. Teklif sunulmadan pazarlık masası kurulamadığından, işçilerin alacağı zam oranı da her geçen gün erimeye devam ediyor.
Teklifin ardından pazarlıkların Haziran ayında başlaması halinde, sözleşme en kısa sürede tamamlansa dahi TÜHİS üyesi 328 kamu kurumunda ayrı toplu iş sözleşmesi masalarının kurulması gerekiyor. 328 işyerinin tamamında sözleşmelerin imzalanmasının Eylül ve Ekim aylarını bulabileceği belirtiliyor.
Kamu Çerçeve Protokolü, yaklaşık 4 milyon memur ile 2,5 milyon memur emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerini de doğrudan etkilemesi nedeniyle önem taşıyor. Protokol ayrıca, MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi başta olmak üzere özel sektörde imzalanacak toplu iş sözleşmelerinde de rehber ve belirleyici nitelik taşıyor.
Türk-İş ve Hak-İş, tekliflerini 27 Şubat'ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na sunmuş, teklif taslağında günlük en düşük ücretin 1800 liraya yükseltilmesi, bu artışın ardından ücretlere 2025'in ilk altı ayı için yüzde 50, diğer altı aylık dönemleri için ise yüzde 25 zam yapılması ve bunun üzerine yüzde 10 refah payı verilmesi talepleri yer almıştı.
HAKAN BOZKURT: TEKLİF GELMEZSE EYLEM KARARI ALINMALI
Bu hafta bitti, elimize ne taslak ne teklif ne de bir yanıt ulaştı. Pazarlık için bilgi dahi verilmiyor. Üyelerimiz, kamu işçileri sabırsız, bir an önce sözleşmemizin bağıtlanmasını istiyorlar. Bize de bu konuda tabandan gelen haklı bir baskı var. İşçiler nihayetinde ücretleri, alım gücü daha da erimeden sözleşmeye kavuşmak istiyorlar. Toplumda yüksek bir beklenti var sözleşmeye dair. Ancak süreç ortada, teklif gelmediği için pazarlık süreci de başlayamıyor. Süreç böyle giderse kanaatimce eylemsellik kararlarının alınması gerekir. Biz de sendika ve konfederasyon olarak 600 bin işçi adına sabırsızlıkla bekliyoruz. Muhataplarımızdan ise yanıt yok. Sadece 600 bin işçi değil, kamuya paralel toplu iş sözleşmeleri olan işyerlerindeki işçiler de beklemede. Teklif yok... Olmayan teklifin pazarlığı olur mu? Bize henüz üzerinde söz söyleyeceğimiz, itiraz edeceğimiz bir oran dahi verilmedi. Teklifin geldiği takdirde biz zaten işçilerin temsilcileri ile, onların da rızasıyla masaya oturacağız. Yüz binlerle birlikte teklifi bekliyoruz.
Kaynak: Birgün