Meslekler ayrıcalıklı/üstün olmak için bir sebep değildir

Abone Ol

Kapitalizmin, sınıflı sistemlerin ideolojik ve maddi zeminini üstünlük ve ayrıcalıklı olmak oluşturur. Ayrıcalıklı ve üstün olmak kapitalizmin karakterini oluşturur ve buda maddi yaşam içinde kendisini sınıflaşma olarak ortaya koyar. Güç kimin elindeyse en üstte o bulunur. Köleci ve feodal sistemlerde devlet seçkin aileyken, kapitalizmde de bu elitleşme durumu biraz genişleyip sermaye bürokrat asker sınıfı olarak toplum üzerinde egemenlik kuruyor, toplumdan ayrışıp iktidar eliti haline geliyorlar. Bir sonrasında, sırasıyla, alt bürokraside yer alanlar, müdürler, amirler, hukukçular, mimarlar, mühendisler, doktorlar olarak seçkin elit sınıfa dahil oluyorlar ya da kenarlarında duruyorlar alk elit seçkin sınıf olarak. En kötüsü de, bu durumu kabullenen en alttaki çoğunluk. Yani en üstte yer alan elit seçkin sınıfın modern köle olarak gördüğü, taşralı ayak takımı kenar taraflı köylü olarak kabul ettikleri toplumun çoğunluğu, sınıflı sistemin bir kader olduğunu kabul etmeleri, bunun değişemez olduğuna inanmalarıdır. En alttakiler sınıflı sistemin etkisini derinden yaşıyor olmalılar ki vasıflı nitelikli meslekler olarak kabul ettikleri doktorluğu, mimarlığı, mühendisliği, hukukçuluğu, idareciliği ve bu gibi vasıflı olarak kabul edilen mesleklerde yer alanları üstün ve ayrıcalıklı görüyorlar, en iyi şartlarda yaşamayı hak edenler olarak kabul ediyorlar.

Yani kapitalist sistemin yaratmış olduğu insan tipine göre en üstte yer alanlar, müdürler amirler hukukçular mimarlar mühendisler doktorlar en iyi şartlarda yaşamayı hak ediyorlar, en iyi maaşı almayı hak ediyorlar ama işçiler, köylüler, temizlikçiler, paspasçılık yapanlar, bulaşık yıkayanlar, araba yıkayanlar, garsonlar, aşçılar, hamallar, vasıfsız elemanlar olarak görüldükleri için hiç bir zaman iyi şartlarda yaşamayı hak etmiyorlar, çünkü okul okumamışlar, dirsek çürütmemişler, ders çalışmamışlar. Kapitalist insan tipine göre bu vasıfsız işçi çoğunluk kuru ekmek makarna kuru soğan ekmek yemeyi hak ediyorlar, çünkü ayak takımıdır, kenar taraflıdır, taşralıdır, kenar mahallelidir ve ayak işlerini yapıyorlar. En iyi şartlarda yaşamayı en üstte yer alanlar hak ediyorlar kapitalizmin ucubeşmiş insan tipine göre...... Oysaki hayatın öznesi işçi sınıfıdır, emekçilerdir, köylülerdir, çiftçilerdir. Her iş ve meslek hayatın bir ihtiyacını karşılamak için üretim yapar. Hiç bir meslek insanı üstün ve ayrıcalıklı yapmaz. Kanunlarda bile böyle bir madde yoktur normalde. Ancak kanunların çoğunluğu kağıtlar üzerinde kaldığı için hayatın gerçeği farklı olarak ortaya çıkıyor. Örneğin bir doktor, doktor olduğu için bir işçiden insan olarak ayrıcalıklı olmayı, bir işçiden çok daha iyi şartlarda yaşamayı hak etmiyor.

Çünkü insan olarak bir doktor ile bir işçi arasında bir fark yoktur ve her ikiside insanca yaşamayı hak ediyor. Yani bir insanın mesleki olarak doktor ve mühendis ya da hukukçu olması onu üstün ve ayrıcalıklı yapmaz. Ancak kapitalizmde durum tam tersidir. Meslekler ayrıcalıklı ve üstün olmak için araç olarak kullanılıyor. İşte bu durum toplum içerisinde korkunç bir sınıflaşma yaratmış durumda. Oysaki insan, meslekten, makamdan, mevkiden, kariyerden paradan, mal ve mülkten geriye kalandır. Meslekle, parayla, makamla, mülkle insan olan çoktan insanlığı kaybetmiştir. Bazı aptallara göre, bir doktor çok iyi maaş almayı hak ediyor çünkü hayat kurtarıyor. Hayır, doktor hayat kurtarıyor hastaya iyileşmesi için yardım ediyor ve bu durum doktoru üstün ve ayrıcalıklı yapmaz. Bir doktorun insanlığa faydası olduğu kadar bir işçininde bir o kadar insanlığa faydası var. Çünkü işçiler üretiyor, her türlü çalışmayı yapıyorlar. Bütün evleri bütün binaları bütün yolları kaldırımları parkları arabaları, insanın kullandığı herşeyi A'dan Z'ye kadar her şeyi işçiler üretiyorlar. 40 yıl inşaatlarda 40 bin evin yapımında çalışan ama bir evi olmayan çok işçiler var. Kapitalizmin derin etkisini yaşayan bazı ahmaklara göre, işçilerin iyi şartlarda yaşam hakları yoktur ama doktorların çok iyi şartlarda yaşam hakları vardır. İşte bu ucubeşmiş insan tipleri kapitalizmin en çok kullanıp dayandığı kıytırık insan tipidir. İnsana değer veren, insan emeğine değer verir çünkü bütün işler değerlidir.

İşin, çalışmanın değersizi olmaz. Bir doktorun hastanede çalışması ne kadar değerliyse bir işçinin inşaatta, tarlada, fabrikada, her hangi bir üretim alanında çalışması da o kadar değerlidir. Çünkü her üretim bir ihtiyacı karşılar. İşin önemsizi olmaz. İşte kapitalizmde işçi sınıfı insan olarak bile görülmediği için işçilerin yaptıkları işler önemsemez, çünkü vasıfsız olarak görülüyorlar, işçilerin yaptıkları işler meslek olarak bile kabul edilmiyor. Oysaki işçi sınıfı olmasın hayat biter, yaşam durur. Köleci ve feodal sistemlerde kölelere ve marabalara değer verilmezdi çünkü insan olarak bile görülmezlerdi, kul ve köle olarak kullanılıyorlardı. İşte modern köleci sistem olan kapitalizmde işçiye değer verilmemesi işçinin modem köle olarak görülmesinden dolayıdır. Oysaki bütün sınıflı devletli sistemlerde işçiler emekçiler hayatın üretici dinamik gücü olmuştur. İşte bundan dolayı hayatın en büyük üretici gücü işçi sınıfıdır. Diğer meslekler de tabiki önemlidir ama insan olmak ve insan kalmak mesleklerin, makamların, paranın, mülkün dışında kalmakla mümkün olabilir.