Gazete Emek- 15 Temmuz darbe girişiminin ardından AKP tarafınan ilan edilen Olağan Üstü Hal (OHAL) uygulaması 2 yılını geride bırakıyor. 2 yıllık süre içerisinde 7 defa uzatılan OHAL çerçevesinde 35 Kanun Hükmünde Kararnae (KHK) çıkarıldı. 15 Temmuz 2016’da yaşanan darbe girişiminin ardından yapılan MGK ve Bakanlar Kurulu sonrası uygulamaya koyduğu Olağanüstü Hal (OHAL) ikinci yılını geride bırakmak üzere. 21 Temmuz 2016 itibariyle uygulanmaya başlanan ve 18 Temmuz’da son bulacağı belirtilen OHAL bugüne kadar tam 7 kez uzatıldı. OHAL süresinde ihraçları, basın kuruluşlarına, derneklere, sivil toplum örgütlerine ve şirketlere dönük kapatma kararlarını da düzenlenen 35 KHK yayımlandı. İlki 23 Temmuz 2016 tarihinde sonuncusu ise dün çıkartılan KHK’lerle sadece darbe soruşturmasıyla ilgili kişi ve kurumlara değil tüm muhalefete yöneldi. KHK’lerle yüz bini aşkın kamu görevlisi ihraç edildi, onlarca basın kuruluşu ve sivil toplum örgütü kapatıldı. 24 Haziran seçimlerinin ardından çıkartılan 3 KHK öncesinde çıkartılan son KHK, 12 Ocak 2018 tarihinde yayımlanan 697 sayılı KHK’ydi. 129 bin ihraç Ocak 2018 tarihli bu KHK’nin ardından Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, OHAL süresince 110 bin 778 kişinin kamu görevinden ihraç edildiğini açıklamıştı. Bu rakam son çıkan 701 sayılı son KHK’yle birlikte 129 bin 410’ya yükseldi. İhraç edilenler arasında KESK, DİSK ve TMMOB üyesi onlarca kamu emekçisi de bulunuyor. OHAL süresince önce ihraç edilip daha sonra işlerine iade edilenlerin sayısı ise son KHK ile birlikte 3 bin 752’de kaldı. Bozdağ’ın açıklamasına göre Ocak 2018 itibariyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna başvuranların sayısı ise 105 bin 151 kişiydi. 70 gazete, 18 tv kanalına kapatma OHAL döneminde en ağır baskıya maruz kalan alanların başında medya geldi. İnsan Hakları Derneği, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Temsilciliği ve Helsinki Yurttaşlar Derneği’nin oluşturduğu İnsan Hakları Ortak Platformu’nun (İHOP) Nisan 2018’de açıkladığı verilere göre OHAL döneminde aralarında Özgür Gündem ve Azadiya Welat gibi Kürt medyasından köklü gazetelerin de bulunduğu 67 gazete için kapatılma kararı verildi. Bu sayı son KHK ile birlikte 70’e yükseldi. İHOP raporuna göre OHAL döneminde 25 radyo kapatıldı ve üçü hakkında sonradan kapatma kararları kaldırıldı. Aynı dönemde 20 dergi de KHK’lerden nasibini alarak kapatıldı. OHAL döneminde televizyon kanalları da kapatmalara maruz kaldı. Aralarında İMC Tv ve Hayat Tv’nin de olduğu 17 televizyon kanalı kapatıldı. Bu sayı son KHK ile birlikte 18’e yükseldi. 1431 derneğe kapatma Sivil toplum da KHK’lerden payına düşeni aldı. Son KHK ile birlikte kapatılan derneklerin sayısı bin 431’e çıktı. Dernekler arasında Özgürlükçü Hukukçular Derneği, İstanbul Kürt Enstitüsü, Gündem Çocuk Derneği gibi kendi alanlarında araştırmaları ve hak mücadelesi ile öne çıkan birçok dernek bulunuyor. 404 barış akademisyeni Son KHK ile 18 barış imzacısı akademisyenin ihraç edilmesiyle iki yıllık OHAL döneminde ihraç edilen toplam barış akademisyeni sayısı 404’e, iş kaybına uğrayan imzacı sayısı ise 516’ya çıkmış oldu. İktidar ne demişti? İktidar yetkilileri ilan sürecinde OHAL’i “darbeye karşı mücadele” olarak savunmuş ve kısa süre içinde kaldırılacağını açıklamışlardı. OHAL uygulamalarının tüm muhalif kesimlere yansıması sonucu gelen eleştirilere de iktidar aynı argümanla cevap vermişti. Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, 2017 Ocak ayında OHAL’in devamına ilişkin yaptığı açıklamada “OHAL’i biz kendimize ilan ettik. Devlet olarak kendimize ilan ettik. Sebebi bu alçak örgütün mensuplarını başka türlü temizleme şansımız yok. Bunun için OHAL devam edecek” ifadelerini kullanmıştı. Süreç boyunca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da OHAL’in kaldırılmasına dönük çağrılara “OHAL niye kalksın ki? OHAL niye kalksın? Herkes işine, gücüne rahatlıkla gidiyor, geliyor” diye yanıt verdi. Bu eleştiriler sık sık Fransa’da IŞİD saldırısının ardından ilan edilen OHAL’i örnek gösteren Erdoğan “Avrupa’da da uygulanıyor” argümanını kullandı. Erdoğan’ın 2017 yılında Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nde işverenlere “Şimdi grev tehdidi olan yere OHAL’den istifade edip izin vermiyoruz” sözleriyle seslenmesi ise tartışma yaratmıştı. Muhalefet bu sözlerin “Erdoğan’ın darbe girişimini OHAL’le birlikte fırsata çevirdiğini kanıtladığını” söylemişti. Kaynak: Karınca