Futbol, teknik direktör açısından keyfiyete dayalı bir oyun değil; takım içindeki birincil rolünüz ve göreviniz keyfiyeti ortadan kaldırmak. Bunun için her şeyden önce kurgu, tasarım ve plan yaparsınız. Kurgunuz, tasarımınız ve planınız ciddiyet ve disiplin yaratmayı amaçlar.
Her kurgu, tasarım ya da plan, 90 dakikalık bütün iş, işlev, görev ve rolleri kapsamak zorunda. Çünkü oyunun süresi 90 dakika ve top her an hareket halinde, ya sizin takımınızda ya da rakipte. Oyun da tıpkı hayat gibi boşluk kaldırmıyor.
Biliyorum sizi, planladığınız oyunlar temelinde denetleyen bir kurumsallığı yok Amedspor’un. O nedenle mecburen kamusal alanda bu soruları sorup bir tartışmak yürütmek durumundayız. Umarım aşağıdaki soruları yanıtlama nezaketini gösterirsiniz? Aslında benim için en cevap, sahada oyun olarak vereceğiniz cevaplar olur.
1. 90 Dakikalık Oyun Neden Kopuk ve Örgüsüz Seyrediyor?
90 dakika olarak tasarladığınız bu oyunun hem hücum hem de savunma halleri neden bölüm bölüm, kopuk kopuk ve örgüsüz bir seyir izliyor? Atakları sonlandırmak gibi finalleri neden çok seyrek yaşıyor takımınız? Savunma bakımından neden takım bir direnç merkezi inşa edemiyor ve bu direnç merkezinin biricik görevi olan şiddetli bölgesel preslere tanık olamıyoruz?
2. Üçlü Savunmada Derin Boşluklar Neden Oluşuyor?
Sistemi değiştirdik diyorsunuz, en geride üçlü defansla oynuyoruz diyorsunuz. Üçlü defansınız ile ikinci bölgedeki dörtlü ya da beşli oyuncu grubunuz arasında neden bu kadar derin boşluklar oluşuyor? Oysa üçlü savunma sisteminde defans, ikinci bölgedeki oyuncuların arkasını süpürür. Amaç budur. İkinci bölgede şiddetli hareketler olurken, geriden kademe yapmak bu üçlünün görevi değil mi? Aynı şekilde ikinci bölge hücuma destek verirken onları boşalttığı alanları doldurmak ve kontrol etmek yine üçlü defansın asli görevi değil mi? Peki sizin takımınızın üçlü defansı geriye doğru bu kadar derinlik verip o görevleri nasıl yerine getirecek? Sizce bu çok ciddi bir sorun değil mi? Geriye doğru verilen derinlikler bir bütün olarak aslında takımı geriye doğru itmiyor mu? Ne de olsa geriye doğru oynamak risksiz ve en tembel yol. Peki ama siz üçlü sisteme takım ileriye doğru gitsin, birinci bölge ile ikinci bölgede kompakt bir yapı kurulsun diye geçmediniz mi? Defansın bu tutumu sizin amacınıza ters değil mi? Eğer ters ise 90 dakika bu vaziyeti kenarda niye izliyorsunuz?
3. İkinci Bölgede Görev Karmaşası ve Pas Sorunları Neden Var?
İkinci bölgede sizce bir görev karmaşası yaşanmıyor mu? Kimler presçi yani bas/ bozcu, kimler oyun kurucu? İkinci bölgede neden ilk toplar geriye doğru oynanıyor? Neden ikinci bölgedeki oyuncular alan kat etmek için bitişik duruş sergilemiyor ve göbeği denemek yerine kenarı tercih ediyor? Yoksa bu oyuncuların hem hücum hem savunma hem de kenar ile ilişkileri planlanmamış mı? Eğer ortada bir plan varsa neden defans sürekli uzun vurup, ikinci bölgedeki pas opsiyonlarına yatırım yapmıyor? Geriden uzun vurmak sizce de ikinci bölgedeki bütün oyuncuları baypas etmek anlamına gelmiyor mu?
4. İkinci ve Üçüncü Bölge İlişkileri Neden Doğaçlamaya Bırakılmış?
İkinci bölge ile üçüncü bölge ilişkileri neden doğaçlama bir karaktere terk edilmiş? Kenardan ya da göbekten her topun Diagne'ye atılması bir doğaçlama tarz değil mi? Diagne'nin bir kutu içi oyuncu olduğunu biliyoruz. Fiziksel yetersizlik içinde olduğu da bir gerçek. O halde hücum planımızın Diagne'ye top atmaktan ibaret olduğunu söylemek sizce bir haksızlık olur mu?
5. Top Kaptırıldığında Direnç Merkezi Neden İnşa Edilmiyor?
Top rakibe geçtiğinde Amedspor'un direnç merkezi nerede inşa ediliyor ve kimler bu direnç merkezinin aktörü? Normalde topun kaptırıldığı yer alarmın çaldığı yer olmalıdır ama Amedspor bu alarmları çalmıyor. Kaptırılan top çok değerli değil mi? Eğer değerli ise, neden kaptırıldığı yerde inat ve ısrarla o topu geri alma çabası sürdürülmüyor?