Gazete Emek - 14 Mayıs’ta yapılan genel seçimlerde milletvekili seçilen 599 isim bugün Meclis Genel Kurulu’nda yemin edecek. Gezi Davası’ndan aldığı hukuksuz ceza sebebiyle halen cezaevinde bulunan TİP Hatay Milletvekili Avukat Can Atalay için sosyal medyada “#CanAtalayaÖzgürlük” dendi. CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül de Can Atalay’ın serbest bırakılmamasına tepki gösterdi. Gezi Parkı'na AVM yapılması girişimine karşı kurulan Taksim Dayanışması'nın avukatı Can Atalay, geçen yıl sonuçlanan Gezi Davasında, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi ile birlikte 18 yıllık hapis cezasına çarptılmıştı. Seçimlere TİP listesinden giren Atalay, 14 Mayıs’ta yapılan milletvekili genel seçimlerinde Hatay’dan milletvekili seçildi. Avukatları, Can Atalay’ın mazbatasını 28 Mayıs’ta aldı. Ancak Can Atalay, yapılan başvurulara rağmen hala serbest bırakılmadı. Bugün Meclis’te düzenlenecek yemin törenine 599 milletvekili katılacak, ancak Can Atalay hala serbest bırakılmadığı için orada bulunamayacak. Bu durum sebebiyle tepkiler, sosyal medyada açılan “#CanAtalayaÖzgürlük” etiketine yazılıyor. Etiket, kısa süre içerisinde Türkiye gündemine ilk sıralardan girdi. SARGÜL DE TEPKİ GÖSTERDİ Öte yandan CHP listesinden seçime girerek Erzincan Milletvekili seçilen Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül de, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Can Atalay’ın durumuna dikkat çekti. “‘Türkiye Büyük Millet Meclisi milli iradenin tecelligahıdır’ diyorsak ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi demokrasinin kalbi’ diyorsak, halkın oylarıyla milletvekili seçilen avukat Can Atalay bugün mutlaka burada olmalıydı” diyen Sarıgül, şu ifadeleri kullandı: “Milletin temsilcileri olarak bize düşen görev, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin itibarını sonuna kadar korumaktır. Bu itibarı korumak için yürütme ve yargının, yasamanın emrine girmesini göz ardı edemeyiz. Buna kesinlikle izin vermeyiz. Milletvekilleri mazbatasını alan Sayın Can Atalay’ın hala hapiste tutuluyor olması gerçekten demokrasi adına kabul edilemez. Milli iradeyi ve demokrasiyi savunmak hepimizin görevi ise seçilmiş bir milletvekilinin şu anda hapishanede değil, parlamentoda olması gerekir.”