Yüz Yıl Gecikmiş Bir Kurumsallaşma!

Abone Ol

Artık Kürdistan'ın resmî olarak dünya tarihine adını yazmasının zamanı gelmiştir. Dönemsel olarak belki kimi boşluklar olabilir. Kürdistan'ın bağımsızlığının zemini tam olarak hazırlanmamış olabilir. Fakat bu Ortadoğu'da yerinden oynayan taşların aynen eskisi gibi yerine oturmaması için kimi girişimler de bulunulmalıdır. 


Bundan yıllar önce Kürt ulusal kongresinin gerçekleşmesi için elinden gelen herşeyi yapanlar, elbette bu günleri görmüştür. Bu sürece daha güçlü bir şekilde girmek için, Kürtleri bir kurumsal mekanizma etrafında toplamak en doğrusuydu. 

Çünkü kaos dönemlerinde her zaman güçlü ve örgütlü olanlar yeni bir düzen kurarak çıkabilir. Maalesef her türlü girişime rağmen Kürt partilerinin bu konu etrafında anlaşmamasıyla bu yapının oluşturulamadığını biliyoruz. 

Şu an itibariyle Güney Kürdistan'daki referandum kararı ne olursa olsun, Kürt halkının geleceği için önemli bir sınavdır. Bu süre zarfında umarım bu sürece başta, Güney Kürdistan halkı ve siyasi kurumları birlik ve beraberlik ruhuyla yaklaşıp bu kaos sürecinden güçlü çıkabilirler. 


Çünkü bu durum 100 yıldır gecikmiş bir kurumsallaşmadır. Daha öncelerde de belirttiğimiz gibi Devletleşmeler toplumsal sorunları tam anlamıyla çözmüyor. Ama halklarını dillerini, kültürlerini kaybetmemesinde günümüzde kullanılması için önemli bir araçtır. 

Aynı zamanda uluslararası alanda muhatap alınmanız için bir devletin olması gerekiyor. Yıllardır sayıları milyonları bulan Kürt halkının anadilde eğitim veren bir kurumunun olmaması bir trajedidir. 


Kuzey Kürdistan'a bakın milyonlarca Kürt yaşıyor ama yarısından fazlası asimile olmuş anadilini unutmuş durumdadır. 

Bir devlet mekanizmanız olmadığı için bir kanun hükmünde kararnameyle, Kürtçe yayın yapan televizyon, gazete ve ajanslar kapatıldı. 

Bu referandum kararını kimin veya kimlerin aldığına bakmadan bırakın karşı durmayı, daha fazla örgütlemek lazım. Bu durum her Kürdün bir rüyasıdır. Kesinlikle desteklenmelidir. 


Bunları belirtirken kimi yanlış ilişkileri desteklemediğimizi de belirtelim. Bu kararla birlikte Güney yönetimi, Rojava Kürdistanı'yla kendi arasına kazdığı hendekleri de bertaraf etmesi lazım. 


Güney Kürdistan hükümeti kafa karıştırıcı söylemlerde bulunmamalıdır. "Referandum yapmamız bağımsızlık ilan edeceğimiz anlamına gelmez" demek yerine susmak daha kıymetlidir. 

Bu işi Kürt siyaseti içerisinde malzeme yaparak kullanmamak lazım. Bu yüzyıllardır ezilen Ortadoğu'nun kadim halkı olan Kürt halkının hatırı için, Kürtlerin statüsü için Kürdistan'nın dört parçasındada Kürt halkının çıkarları için çalışmak lazım. 

Ortadoğu'daki bu hengamenin içinden güçlü bir şekilde çıkmanın tam zamanı.