Gazete Emek- Cezaevlerindeki hak ihlallerine ilişkin görüştüğü Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün kendisine, “Cezaevlerini beş yıldızlı otel mi sanıyorsun” cevabı verdiğini belirten HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu, kendisine gelen mektupları ve fotoğrafları göstererek cezaevinde yaşanan hak ihlallerini sıraladı. HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Meclis Genel Kurulu’nda 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri sırasında cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini gündeme getirdi. Cezaevleriyle ilgili sorunlara ilişkin defalarca Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e soru önergesi verdiğini anımsatan Gergerlioğlu, Gül ile makamında görüştüğünü ifade etti. Gergerlioğlu yaptığı görüşmeye dair şunları anlattı: “Cezaevindeki sorunları ayrıntılı şekilde anlattım. Cezaevinde ölen hasta mahpuslar, hamile kadınlar. Ben sorunlara bir çözüm beklerken sayın bakan bana unutamayacağım bir cevap verdi. Her şeyi ortaya koyan bir cevap. ‘Ömer bey sen cezaevlerini beş yıldızlı otel mi sanıyorsun’ dedi. Ben inanılmaz ihlaller anlatıyorum kendisi bana bunu söylüyor.” MUSTAFA KABAKÇIOĞLU’NUN PLASTİK SANDELYEDİK FOTOĞRAFINI GÖSTERDİ “O zaman biz kendisine o beş yıldızlı otellerden örnekler verelim” diyen Gergerlioğlu, kendisine gelen mektupları ve fotoğrafları göstererek cezaevinde yaşanan hak anlattı. Mustafa Kabakçıoğlu adlı tutuklunun Gümüşhane Cezaevi’nde karantina hücresinde ölü olarak bulunduğunu hatırlatan Gergerlioğlu, olaya dair fotoğrafı göstererek, “Biz bunu Gümüşhane Savcısı’na sormuştuk, 48 gün açıklama yapmamıştı bu fotoğraf ortaya çıktığında yalan yanlış bir açıklama yapmıştı. Açıklamasına Adalet Bakanı da inanmamıştı. Aradan aylar geçtiği hala bir açıklama yapmıyor.“dedi. Eski Yargıtay üyesi Hüsamettin Uğur’un keskin cezaevinde yaşadıklarını anlatan Gergerlioğlu, “ Keskin Cezaevi’nden Hüsamettin Uğur, yine aynı savcı ve yönetim yalanları. Talebi olmamasına rağmen baş memur görüşmesine çağrılıyor ve dört gardiyan tarafından bir saat boyunca dövülüyor, tehdit ediliyor, yerlere yıkıldığında ise baş gardiyan kendisine, ‘buradan cesedin çıkacak’ diyor. Ben buna dair soru önergesi verdim ver ertesi gün cezaevi tüm kamera kayıtlarını silmiş” şeklinde konuştu. Balıkesir Cezaevi’nden gazetece Harun Çümen’in kendisine gönderdiği mektubu okuyan Gergerlioğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Şunlar yazıyor; 45 kişiyiz lağım tıkanıyor, ortalık pislik, sular kesik fare çok. Koğuşta 25 fare öldürdük. Birkaç koruma memuruna bunu sorunca bizimle dalga geçerek diyorlar ki ‘niye öldürüyorsunuz besleyin.’ Doktor yok, yemekler kötü çıldırmak üzereyiz. Ben bunu kamuoyuna deklere ettim, sonra bana mektup gönderen tutuklunun mektup gönderme hakkı kısıtlandı. Yargı reformu yapan Adalet Bakanı’nın cezaevindeki hali bu.” 'BAKIN TÜRKİYE BÖYLE BİR YER' Uşak Emniyet Müdürlüğü’nde 30 genç üniversite öğrencisi kadın, çıplak aramaya maruz tutulduduğunu hatırlatan Gergerlioğlu, konuşmasına şunları söyledi: “Yazıklar olsun. Bitmedi. Bitmedi bugün Diyarbakır’da yaşandı. Mehmet Sıddık Meşe’yi falakaya çekmişler. Her tarafı mosmor durumda bir haftadır adli rapor alınmıyor, mahpusun ifadesi alınmıyor. Bakın Türkiye böyle bir yer. Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın da aralarında bulunduğu İfade Özgürlüğü kitabı Diyarbakır Cezaevi’ne alınmadı. Çözüm sürecinde el üstünde tutulan bir kitaptı, 2020 yılında terörist kitap oldu” ifadelerini kullandı. ‘BİR KOĞUŞTA 13 ANNE 12 ÇOCUK VAR’ Cezaevlerinde bulunan çocukların durumuna da değinen Gergerlioğlu, Şakran Cezaevi’ne dair bir fotoğrafı göstererek, “Bir koğuşta 13 anne 12 çocuk var. Bitmedi yüzlerce anne bu durumda. O çocuklu annelerden birinin mesajı; ‘311 günüm mahpusun kızımı iki defa gördüm. Çok ağlıyordu. Camın arkasından beni görüyor ama dokunamıyordu. 3 yaşındaki kızım psikiyatri ilaçları başlatılmış” dedi. Kaynak: Kronos