Gazete Emek - TFF 2’inci Ligde mücadele eden Somaspor önceki gün kendi saha ve seyircisi önünde Bursaspor’u konuk etti. Karşılaşma sırasında bir grup Bursaspor taraftarı, Kürt siyasetçi Leyla Zana’yı hedef alan küfürlü sloganlar attı. Sosyal medyada da paylaşılan görüntülerde, taraftarların dakikalarca küfürlü tezahüratlarına devam ettiği görülüyor. Görüntüler, sosyal medyada büyük tepki çekti.
Türkiye, Bursaspor taraftarının Kürt siyasetçi Leyla Zana’ya ağır hakaretlerini konuşurken, Zana’ya destek yağdı. Aralarında Amedspor Kulüp Başkanı Nahit Eren, AK Partinin önceki dönem Milletvekili Mine Lökbeyaz, Van Barosu ve bazı siyasetçiler, çirkin ifadelere sert tepki gösterdi, TFF’nin ırkçılığa karşı harekete geçmesini istedi.
Amedspor kulüp başkanından Zana açıklaması
Amedspor Kulübü Başkanı Nahit Eren, Somaspor–Bursaspor maçında Kürt siyasetçi Leyla Zana’ya yönelik küfürlü tezahüratlara tepki gösterdi. Eren, nefret ve ayrımcı dilin bilinçli biçimde yeniden statlara sokulduğunu vurgulayarak yaşananları kınadı.
Van Barosu’ndan tepki
Van Barosu Kadın Hakları Merkezi tarafından yapılan yazılı açıklamada ise, “Bursaspor-Somaspor müsabakası sırasında tribünlerden yükselen, Kürt siyasetçi Leyla Zana'yı hedef alan çirkin, aşağılayıcı ve ırkçı söylemleri kabul edilemez.
Sporun birleştirici ruhuna, evrensel insan hakları değerlerine ve toplumsal barış zeminine doğrudan saldırı niteliği taşıyan bu nefret söylemleri; sadece bir bireyi değil, aynı zamanda kadınların siyasal mücadelesini ve bir halkın demokratik iradesini hedef almaktadır.
‘Nefret dili ve ırkçı söylem kabul edilemez’
Olayın ardından birçok kişi söz konusu ırkçı ve küfürlü tezahüratlara tepki gösterdi. Kürt siyasetinin simge ismi Leyla Zana’ya yönelik bu hakaretler kınanırken, Bursapor taraftarında ırkçılığın yeniden hortladığı yorumları yapıldı. Yapılan paylaşımlarda, tribünlerdeki nefret dili ve ırkçı söylemlerin kabul edilemez olduğu vurgulanarak yetkililer ve federasyon göreve çağrıldı.
Savcılara çağrı
Bazı hukukçular da, ‘halkı kin, nefret ve düşmanlığa tahrik suçu’ işlendiği gerekçesiyle savcıları harekete geçmeye çağırdı. TFF talimatları ve Türk Ceza Kanunu’nda halkı kin ve nefrete teşvik açıkça suç sayılırken, söz konusu kulüple ilgili herhangi bir yaptırım uygulanmaması büyük tepkiye yol açtı.
Uslanmayan taraftar
Bursaspor taraftarları, daha önce de Amedspor ile oynanan karşılaşmalarda tepki çeken eylemlerle gündeme gelmişti. 1990’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerle anılan JİTEM tetikçisi “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’a ait posterler ile zorla kaybetmelerle simgeleşen Beyaz Toros görselleri tribünlere asılmıştı.
Savcılara çağrı
Bazı hukukçular da, ‘halkı kin, nefret ve düşmanlığa tahrik suçu’ işlendiği gerekçesiyle savcıları harekete geçmeye çağırdı. TFF talimatları ve Türk Ceza Kanunu’nda halkı kin ve nefrete teşvik açıkça suç sayılırken, söz konusu kulüple ilgili herhangi bir yaptırım uygulanmaması büyük tepkiye yol açtı.
Uslanmayan taraftar
Bursaspor taraftarları, daha önce de Amedspor ile oynanan karşılaşmalarda tepki çeken eylemlerle gündeme gelmişti. 1990’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerle anılan JİTEM tetikçisi “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’a ait posterler ile zorla kaybetmelerle simgeleşen Beyaz Toros görselleri tribünlere asılmıştı.
Küfürle, hakaretle ne futbol savunulur ne de değerler’
Bu olaya tepki gösterenlerden biri de DEM Parti İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan oldu. Buldan sosyal medya hesabından şu paylaşımda bulundu:
“Küfürle, hakaretle ne futbol savunulur ne de değerler. Leyla Zana’ya yönelik bu dili reddediyoruz. Spor, düşmanlık değil saygı üretmelidir. İnsan onuru her şeyden önce gelir.”
Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, geçtiğimiz hafta sonu Bursaspor–Soma Spor karşılaşmasında tribünlerde açılan “beyaz toros” pankartları ve Leyla Zana’ya yönelik küfürlü sloganlara sert tepki gösterdi. Yazılı açıklamada, söz konusu eylemlerin spor alanlarını aşan, toplumsal hafızayı hedef alan ve geçmişteki ağır insan hakları ihlallerini meşrulaştırmaya çalışan bir nefret dili taşıdığı vurgulandı.
Bursaspor–Somaspor karşılaşmasında tribünlerden Leyla Zana’ya yönelik yükselen küfürlü sloganlara tepkiler büyüyor. Vanspor Futbol Kulübü Başkanı Erol Temel ve Diyarbakırspor yönetiminden de Leyla Zana’ya yapılan çirkin saldırıya yönelik kınama mesajı geldi.
Vanspor Futbol Kulübü Başkanı Erol Temel yaptığı paylaşımda şunları söyledi:
Somaspor – Bursaspor müsabakasında bazı taraftarların Leyla Zana’ya yönelik hakaret içeren söylemlerini şiddetle kınıyorum. Bir kadına ağza alınmayacak ifadelerle yapılan bu çirkin saldırıları nefretle reddediyorum. Futbolun dili küfür, hakaret ve nefret değil; barış, kardeşlik ve centilmenlik olmalıdır. Spor, toplumları ayrıştıran değil birleştiren bir güç olmalıdır.
Diyarbakırspor’dan da tepki geldi. Yapılan paylaşımda şu ifadelere yer verildi:
“Kamuoyuna Duyuru Bir futbol karşılaşması sırasında Sayın Leyla Zana’ya yönelik gerçekleştirilen küfürlü ve aşağılayıcı saldırıyı şiddetle kınıyoruz.”
Bursaspor–Somaspor maçında tribünlerden Leyla Zana’ya yönelik yükselen küfürlü sloganların ardından gözler kulüp yönetimine çevrilmişti. Bursaspor Kulüp Başkanı Enes Çelik’ten özür beklenirken tehdit içeren bir açıklama yaptı.
Bursaspor Kulüp Başkanı Enes Çelik sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Değerli Bursasporlular ve saygıdeğer kamuoyu;
Dün deplasmanda oynadığımız müsabaka esnasında kısa süreli olan ve tekrarlanmayan bir tezahürat hakkında, bugün belirli çevreler tarafından farklı ve gizli ajandaların ürünü olduğu ortada olan bazı açıklamalar yapıldığını üzülerek izlemekteyiz.
Vanspor sözde yöneticisi haddini bilmez şahıs başta olmak üzere; kulübümüzü, şahsımı ve taraftarımızı hedef alan ırkçı, hakaret ve nefret dolu paylaşımlar yapanlar hakkında gerekli tüm hukuki işlemleri an itibarıyla başlatmış bulunmaktayız. Kendi başarısızlıklarını kamufle etmek amacıyla hadlerini aşan, son derece çirkin bir üslupla kulübümüze saldırma cüretinde bulunan şahsın maksadının, camiası nezdinde kendi üzerinde oluşan baskıyı kaldırmak olduğunun da farkındayız. Kendisinin işine bakmasını, haddini bilmesini ve Bursaspor’un adını ağzına almaması gerektiğini şiddetle tavsiye ederiz.
Uzun yıllar bakanlık yapmış, Şanlıurfa’da milletvekilliği görevini yürütmüş babam Faruk Çelik, görev yaptığı süre boyunca başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halkı ile barışık, tüm kesimlerin sevgisini kazanan bir hizmet anlayışıyla hareket etmiştir. Böyle bir babanın evladı olarak milletimizin her bir ferdinin hukukuna ve saygınlığına riayet etmek şiarımdır. Bu hassasiyeti, başkanı olduğum Bursaspor Kulübü’nün her bir ferdinin de paylaştığına yürekten inanıyorum.
Hiç hak etmediği şekilde ırkçılık ve kadın düşmanlığı ile suçlanan taraftarımızın tribün liderinin Diyarbakır doğumlu ve Kürt kökenli olduğunu ve yine tribünlerimizde her hafta binlerce kadın taraftarın yer aldığını önemle hatırlatırız.
Göreve geldiğimiz günden bu yana tribünlerde kötü tezahürata karşı olduğumuz ve bunu taraftarımızın da desteğiyle asgari seviyeye indirerek TFF nezdinde Fair-Play ödülleri aldığımız kamuoyunun malumudur.
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu anlayışımızdan taviz vermeyeceğimizi ve tribünlerden kötü tezahüratı tamamen silebilmek için mücadele etmeye devam edeceğimizi; bu konuda taraftarımızın da aynı fikir ve kararlılıkta olduğunu bildiğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.”