Gazete Emek- Diyarbakır Tanıtım Kültür ve Yardımlaşma Vakfı Başkanı Erhan Akalınlar, “Karpuz ve kadayıf bizim ama insan figürleri bizden değil, Uzakdoğulular’a benziyor. Hiç yakışmamış” dedi. Diyarbakır Sur Örgü Peyniri Üreticileri ve Karpuz Yetiştiricileri Derneği Başkanı Adil Aydın ise karpuz ve tatlı heykellerindeki çocuk ve adam figürünün Diyarbakır ile alakası olmadığını, bu heykellerin kaldırılması gerektiğini söyledi. Son anket sonuçları açıklandı: 3 isim Erdoğan'ı geçti Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal medya hesabından paylaşılan havalimanı yolu kavşağına konan heykellere ait görseller,sosyal medyada hem tepki çekti, hem alay konusu oldu. Diyarbakır karpuzunu temsil eden ve içerisine çocuk figürü yerleştirilen heykeldeki çocuk figürü sosyal medya kullanıcıları tarafından, “Çinli ve Japon çocuk” olarak yorumlanırken, kadayıf tepsisini elinde tutan adam figürü de aynı eleştirilere maruz kaldı. Diyarbakır Tanıtım Kültür ve Yardımlaşma Vakfı Başkanı Erhan Akalınlar, hem çocuk hem de adam figürünün değil Diyarbakır’ı, Türkiye’deki hiçbir insanı yansıtmadığını belirterek, “Karpuz ve kadayıf Diyarbakır’a ait ama içindeki figürler bizden değil. Hiç yakışmamış. İnsan figürleri Diyarbakır’ı yansıtmamış. Niye seçmişler? Uzakdoğulu insanlara benziyorlar. Bu kabul edilebilir bir şey değildir” diye konuştu. Elon Musk'ın Starlink uyduları Diyarbakır semalarında görüldü Diyarbakır Sur Örgü Peyniri Üreticileri ve Karpuz Yetiştiricileri Derneği Başkanı Adil Aydın ise karpuz ve tatlı heykellerindeki çocuk ve adam figürünün Diyarbakır ile alakası olmadığını, bu heykellerin kaldırılması gerektiğini söyledi. Aydın, “Yapılan heykeller yanlıştır. Çocuk Japon ya da Çinli’ye benziyor. Diyarbakır ile hiçbir alakası yoktur. Neden böyle bir şey yaptılar anlamadım, bir an önce kaldırılması gerekir” diye konuştu. Sedat Peker üçüncü videosunu paylaştı; derin devlet ve Albayrak grubunu hedef aldı 4 MİLYON 412 BİN TL ÖDENDİ Diyarbakır mimarisi ve kültürüyle alakası olmadığı ve estetikten yoksun olduğu gerekçesiyle eleştirilen söz konusu heykel ve kavşaktaki peyzaj çalışması için, kayyım yönetimince 4 milyon 412 bin TL ödeme yapıldı. ALAY KONUSU OLDU Söz konusu heykeller Twitter’da ana gündem maddelerinden biriydi. Özellikle karpuz içindeki çocuk heykeli, 500 Milyon TL ile ortadan kaybolan Çiftlik Bank’ın kurucusu Mehmet Aydın’a benzetildi. “Ucube” olarak tanımlanan heykel için de kayyım yönetimindeki DBB tarafından sosyal medyadan tepki çeken bir paylaşım yapıldı. Söz konusu karpuz heykeli fotoğrafını paylaşan DBB, “Siz de #DiyarbakırKarpuzu’yla çekilmiş çocuk fotoğraflarınızı gönderin, yayınlayalım. Alem karpuz görsün” diye yazdı. İntihar ettiği iddia edilen Yeldana Kaharman'nın otopsi raporu ortaya çıktı Kavşağın diğer noktasına da dikilen hasır bilezik heykeli üzerinde Cumhurbaşkanlığı forsuna benzetilen Osmanlı tuğrası yer alırken, yine elinde kadayıf tepsisi taşıyan erkeğin heykeli de, Afyon yöresine ait kıyafet giydirildiği gerekçesiyle eleştirildi. Sosyal medya kullanıcıları söz konusu heykellerin, kentin mimarı ve kültürüyle alakası olmadığını belirterek, kaldırılmasını talep etti. Sedat Peker’den Mehmet Ağar’ın oğluna ilişkin dikkat çeken iddia! 'NERESİNDEN TUTSAN ELİNDE KALIR' Kullanıcıların bazılarının tepkileri şöyle: "@eylulbirsus: Diyarbakıra kayyum olarak Melih Gökçek atanmış galiba. @Cumadass: Diyarbakır havalimanı kavşağına yeni yapılan karpuz içindeki çocuk heykeli. Bu estetikten yoksun heykel, resim vs. ürünler sadece komiklikle açıklanamaz, bütün bu saçmalıklar kayyumların faturaları şişirdikleri işler. @gezgin_ruh9: Diyarbakır havalimanı kavşağına bu ucube şeyi güya bu şehri temsilen koymuşlar. @unplugged61: Diyarbakır havalimanı kavşağına yapılmış bu ucube! Neresinden tutsan elinde kalacak bir suç unsuru adeta! Yuh!" Meclis'te bulunan AKP, CHP, HDP, MHP, İYİ Parti'den ortak bildiri DİYARBAKIR VALİSİ’NDEN HEYKEL SAVUNMASI Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından havalimanı kavşağındaki parka yerleştirilen halay çekenler, kadayıf tepsisini gösteren adam, hasır bileziği ve zincirle karpuzun içindeki çocuk şeklinde tarif edilebilecek heykellere yönelik tepkiler devam ederken Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu’ndan ilginç bir savunma geldi. Karaloğlu, “Bırakın Diyarbakır’da karpuz tartışılsın, güzellikler tartışılsın. Diyarbakır’da arzumuz isteğimiz budur. Akşamki tartışmanın Diyarbakır’a bir zararı yok faydası var arkadaşlar. Eğer gerçek fotoğraflarla beraber karşılaştırırsanız gerçeğe çok uygun olduğunu da görürsünüz. Bebeğin Diyarbakırlısı, Vanlısı, Rizelisi olmaz arkadaşlar. Dünyanın bütün bebekleri de birbirine benzer, ne olur bebekleri birbirinden ayırmayın.” dedi. Karpuzun içindeki çocuk fotoğrafını hatırlatan muhabirin heykelde çocuğun yaşının büyük gözüktüğünü söylemesi üzerine “Yaşı büyük değil ya iki tane dişi var nasıl büyük olacak.” dedi. TEPKİLERİN ARDINDAN HEYKELLER KALDIRILDI Diyarbakır’da tartışmalara neden olan karpuz içindeki çocuk ve tatlıcı heykelleri düzenleme için Büyükşehir Belediyesi tarafından kaldırıldı. Edinilen bilgilere göre, Diyarbakır Havaalanı çevre yolundaki Yonca Kavşağı’na konulan heykellerden karpuz içinde çocuk ve tatlıcı figürleri olan heykeller, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenleme yapılması için kaldırıldı. Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, kentte tartışmalara neden olan heykellerin kaldırılması için Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine idari başvuruda bulunmuştu. 'HEYKELLER YENİLENECEK' Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan açıklamada, "Diyarbakır Havalimanı Yonca Kavşağı'nda yapılan çevre düzenlemesi kapsamında alana yerleştirilen iki maket hakkında yapılan eleştiriler, Diyarbakır Valimiz Münir Karaloğlu’nun talimatlarıyla belediyemizin ilgili birimleri tarafından değerlendirilmiş, yapılan değerlendirme sonucu maketler bulundukları yerden kaldırılmıştır. Maket yapımcısı, eleştirileri dikkate alacak şekilde ürünlerini yenileyecek, ilgili birimlerin onayıyla belediyemize teslim edecektir” denildi. Bekir Güneş yazdı: HDP, neden AKP-MHP ile ortak bildiriye imza attı? SELÇUK MIZRAKLI’DAN ‘HEYKEL’ TEPKİSİ Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Selçuk Mızraklı ve belediye meclis üyeleri, atanan kayyumun Diyarbakır Havalimanı mevkiine diktirdiği ve bedeli açıklanmayan “heykeller”e ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, “heykellerin” yandaşlara, belediye kaynaklarını peşkeş çekmek amacıyla yaptırıldığı ifade edildi. Sanatın rant için katledildiğine vurgu yapılan açıklamada, “Havaalanı kavşağına diktikleri heykellerin kültürel ve tarihsel dokuya değil de, ideolojilerine uygun olduklarını biliyoruz. Kendi ideolojileri gibi ucube, dışarıdan getirilmiş, kültürel ve tarihsel dokuya uygun olmayan, halka yabancılaşan bir ideolojiden, böyle bir sanat anlayışı çıkar” denildi. ‘BELEDİYELERİ YOLSUZLUK YUVASI YAPTILAR’ “Siyasal İslamdan, Sanatsal Ranta” başlıklı yazılı açıklamada, şunlar kaydedildi: “2001 yılında 3 Y söylemleri ile iktidara gelen AKP bugün 3 Y’ye farklı harfler ekleyerek halklarımızın geleceğini karartıyor. Yolsuzlukları önleyeceğiz diyerek geldikleri iktidarlarında neredeyse yolsuzluk yapmayanları cezalandırmaya başladılar. Yoksulluğu önleyeceğiz dedikten sonra bugün Türkiye halklarının yüzde 53’ü kıt kanat geçinip sadece yaşamsal tüketimlerini karşılayabilirken, yüzde otuza yakını ise açlık sınırında yaşamaktadır. Bir avuç yandaşı refah içerisindedir. Yasakları yasaklayacağız diyerek geldikleri iktidarda yandaşlık yapmak ve biat etmenin dışında her şeyi yasakladılar. Her şeyi yasakladıkları yetmedi birde kazanamadıkları, kendilerinden olmadığı her şeye kayyum atayarak yaşamın tüm alanını ele geçirmek istediler. KHK’lar çıkarıp yüz binlerce insanı aşından ekmeğinden ettiler. Dernekleri kapadılar, basını kendilerine bağladılar. Biat kültürü yaratmaya çalıştılar. Muhalif tüm sesleri susturmak istediler. Kayyumlar atayarak kazanamayacakları belediyeleri yolsuzluk yuvası yaptılar. Yandaşlarına ohhh ohhh diyerek peşkeş çektiler.” ‘HEYKELLER YANDAŞA RANT SAĞLAMA AMAÇLI’ İslamiyet’in bugün AKP iktidarının elinde siyasal İslam’a dönüştürülerek, halkları kandırma aracı olarak kullanıldığına vurgu yapılan açıklamada, şöyle denildi: “Her argümanı kendi siyasi emellerine kurban eden AKP iktidarı bu defa da İslamiyet’i kendi siyasi çıkarlarına alet etmiştir. Siyasal İslam düzeni yaratan AKP bugün Diyarbakır sınırlarındaki havaalanı kavşağına diktiği heykeller ile siyasal İslam’dan sanatsal ranta geçtiklerini ilan etmiş bulunmaktadırlar. Heykellere baktığımızda, kentin tarihi değerleri ve dokusuyla uyumu olmadığı görülecektir. Sadece yandaşlarına belediye kaynaklarını peşkeş çekmek için yaptırdıkları ortaya çıkmıştır. Kavşak düzenlemesi ve heykellere 5 milyona yakın bir rakam harcanarak sanatın rant için nasıl katledildiğini gözler önüne sermişlerdir. ‘HALK HERGÜN FAKİRLEŞTİRİLİYOR’ AKP iktidarının devamı olan kayyumlar, kenti değil, siyasi yandaşlarını düşündüklerini bir kez daha bizlere göstermişlerdir. Diyarbakır gibi bir coğrafyada genç nüfusun yarısına yakınının iş bulamadığı, insanların açlık sınırının altında yaşadığı böylesi bir kentte, kayyım kentin kaynaklarını yandaşlarına harcamakta, halkı ve kenti her geçen gün daha da fakirleştirmektedir. Yolsuzluğun aleni bir şekilde yapıldığı, hırsızlığın desteklendiği devşirme bir yönetim anlayışıyla Amed büyükşehir belediyesini yönetmeye çalışmaktadır. Geçen dönem kayyumun yaptığı yolsuzlukları örtbas edip yeni yolsuzluklar yapmaktadırlar. ‘KENDİ İDEOLOJİLERİ GİBİ UCUBE’ AKP iktidarı başta Kürdistan olmak üzere tüm coğrafyada kültürel kırım yürütmüştür. Kürtlük adına, halklar adına ne varsa bir savaş ilan etmiş ve yok etmeye çalışmıştır. Tek devlet, tek millet, tek dil diyerek bu kırımın boyutlarını göstermiştir. Kayyumların atanması ile birlikte ilk olarak çok dilli tabelalar sökülmüş, anadil de eğitim veren kreşler kapatılmıştır. Kadın merkezleri siyasi İslam ideolojisine uygun yeniden dizayn edilmiştir. Kültür ve sanat kurumları tek dil ve tek ideoloji etrafında şekillendirilmiştir. Hitler faşizmini aratmayacak bir şekilde Kürt dil ve kültürüne yönelik kitaplar yakılmıştır. Kayyum eliyle böylesi kapsamlı bir kültürel kırım saldırısı başlatan AKP iktidarı, Kürt kentlerine kayyum atamayla yetinmeyerek askeri operasyonlarda başlatmıştır. Tanklarla, toplarla, helikopterlerle birçok Kürt kenti yakılıp yıkılmıştır. Kültürel kırımda başarısız olduğu kentlere savaş ilan ederek, kentin tarihini ve kültürünü tankla, topla yerle yeksan etmek istemişlerdir. Nusaybin, Cizre, Şırnak, Silvan, Sur bu kentlerimizden birkaçıdır. Sur’da on binyıllık kesintisiz yaşam kesintiye uğratılmış, binlerce yıllık tarihi doku tamamen yıkılmıştır. Halk göçe zorlanmış, TOKİ eliyle tarihi dokuya uygun olmayan ucube binalar dikilerek yandaşlarına peşkeş çekmişlerdir. Bizler bu iktidarı ve kayyumları, Sur’da, Nusaybin’de, Cizre’de, Afrin’de, Kobani’den tanıyoruz. Ondan dolayıdır ki Havaalanı kavşağına diktikleri heykellerin kültürel ve tarihsel dokuya değil de, ideolojilerine uygun olduklarını biliyoruz. Kendi ideolojileri gibi ucube, dışarıdan getirilmiş, kültürel ve tarihsel dokuya uygun olmayan, halka yabancılaşan bir ideolojiden, böyle bir sanat anlayışı çıkar. KAYYUM ATİLLA’YA MI ATIF YAPILDI? Şimdi buradan kayyuma soruyoruz, Sanatsal bir değer taşımayan heykeller ile nereye ve kime mesajlar verilmektedir? Kadayıf tepsisini elinden tuttuğu iddia edilen heykel ile geçen dönemin kayyumu olan Cumali Atilla ve ekibinin yediği 2 tona yakın tatlıya mı atıf yapıldı? Karpuzun içinde ki insan heykeli ile tosuncuk diye bilinen çiftlik bankın sahibi, insanların dolandıran, yolsuzluk yapan kişilerin kendileri için değerli olduğu vurgulanıp heykeli dikilmiştir? Altın hasır bilezik heykeli ile bir önceki dönem kayyım olan Hasan Basri Güzeloğlu’nun da adının karıştığı kuyumcu yolsuzluğuna mı değinilmek istenmektedir? Davullu zurnalı halay çekenlerin heykeli ile de ‘ohhh ohhh’ yolsuzluk yapıyoruz. Halkın parasını yiyor hem çalıyor hem oynuyoruz mu demek istenmektedir? Bugüne kadar yapılan yolsuzluklar ve usulsüzlükler ile ilgili halkımız her zaman olduğu gibi yine ilk seçimlerde demokratik yöntemlerle ipliğinizi pazara çıkarıp, halkın değeri olan yerel yönetimleri yine halkın seçilmişlerine teslim edecektir.” Kaynak: Medyascope