Gazete Emek- İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hedef göstermesi sonrası İçişleri Bakanlığı’nın belediye çalışanları hakkında başlattığı ‘özel teftiş’ ile ilgili partisinin genel merkezinde açıklama yapıyor. Açıklamaya CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanı ve CHP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’da katıldı. Açıklamada ilk sözü Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş söz aldı. Yavaş, her ay belediye başkanları olarak farklı kentlerde buluştuklarını, bu ay ise Mustafa Kemal’in Ankara’ya gelişinin yıl dönümü olması nedeniyle CHP genel merkezde bir araya geldiklerini söyledi. Yavaş 11 belediye başkanı olarak ortaklaşa bir şekilde kararlılıklarını ortaya koyacaklarını söyledi. ‘BAKANLIKTAN KONU İLE İLGİLİ BİLGİ İSTEDİK, CEVAP VERMEDİ’ Daha sonra söz alan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman soylu tarafından teftişle ilgili sorunu olmadığını belirterek, “Belediyelerimiz şimdiye kadar teftiş edilmiştir ve edilmeye de devam edecektir. Bizim müfettişleri nasıl saygın bir şekilde ağırladığımızı en müfettişlerimiz bilirler. Bu bağlamda sorunumuz yok” dedi. İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti: “İçişleri Bakanlığında oturan kişi, İBB’de tam 550 terörist olduğunu iddia etti. Bir gün önce de toplam terörist sayısının 160 olduğunu söyledi. İçişleri Bakanı 12 Aralıkta bu konuşmayı yapmıştı. 2 hafta üstünden geçti ve bu 15 gün boyunca İçişleri Bakanı ne yaptı, biz ne yaptık? Bu süreçte bir kısım işlemler yaptık. 15 Aralıkta benim olurumla teftiş kurumunda bir soruşturmaya izin verdik. O gün itibariyle bu çalışmayı da başlatmış olduk. Ortaya atılan iddiayı ne yapacağımızı bilerek hareket ettik. Aynı tarihte ise İçişleri Bakanlığı’na yazı yazdık, bilgi istedik. Listeyi yollayın gereğini yapalım dedik. Ancak bakanlık bize cevap vermedi.” Bakanlık dün saat 20.00’da itibariyle uykudan uyanıp twitt attı. Hakkımızda soruşturma başlattığını duyurdu. Devletin twitterda bir soruşturma izni vererek, başlatmasını ilk defa görüyorum. Bu şekilde uygulama olmaz. 15 gün sonra bir Pazar akşamı böyle bir twittle süreci başlatmak aklına geldi. İstanbul’la ilgili içi siyaset dolu mesajlar verdi. Sayın bakan her zamanki gibi rol kaparak karşımıza çıktı. İBB başkanı olarak İstanbul’da 86 bin çalışanı olarak bu durumu kınıyorum. Bu açıklama biçimini de devlet adabına uygun değil. ‘ŞAHSİ ÇIKARLARI BAKANLIK KÜLTÜRÜNÜN ÖNÜNE GEÇTİ’ Böyle bir uygulamanın kabul edilemez olduğunu söyleyen İmamoğlu, “Sayıyla tespit yapıp, bakanlık olarak bir kurumla ilgili teftiş başlatıyorsunuz. Hükümde bulunuyorsunuz. Madem taktirde bulunmuş ve durumu netleştirmişsen tut kulağından at hapse. Böyle bir sürecin uygulanması akıllara zarar. Siyaset aklının, kendi şahsi çıkarlarının, devlet adabının, bakanlık kültürünün işleyişinin önüne geçtiğini bu davranışla görüyoruz. İBB’de bir kişinin işe alınmasıyla ilgili prosedür bellidir. Bir kişiyi işe almaya karar verdiyseniz, o kişinin adli sicil kaydı istenir. Bunu da Adalet Bakanlığı’ndan alır. Soruşturma açması gereken bir yer varsa o da Adalet Bakanlığı’dır. Bence bir başka soruşturma açılması gereken yerin de bu 557 teröristi tutuklamıyorsa İçişleri Bakanlığı olduğunu düşünüyorum, hatta Bakan'ın kendisi olduğunu düşünüyorum. Bu denli risk taşıyan bir İçişleri Bakanıyla ilgili bir işlem başlatmıyorsa da ben bir vatandaş olarak Sayın Cumhurbaşkanı'nı göreve çağırıyorum” dedi. İmamoğlu’nun konuşmalarından satır başlıkları şu şekilde: Buradan hepinizin hafıza tazelemesi gereken bir husus var. Aynı şahsiyetler İstanbul seçiminde bütün sandık görevlilerini de 'terörist' ilan ettiler. 'Çaldılar' dediler, sonra dediler ki 'Biz bunu hukuken söylemedik, siyasi olarak söyledik' dediler. Günün sonunda ne oldu? Elde var sıfır. Tek bir kişi, bakın seçimin iptal edildiği sürecin öncesinde yine 'terörist' ilan ettikleri binlerce kişiden tek bir kişi ile ilgili ne bir soruşturma ne bir tutuklama ne bir tespit yapıldı. Millet buna artık gülüyor. Bizler iki kere İstanbul’da halkın cevap verdiği, yapılan hatadan sonra büyük bir demokrasi dersi vermiş bir süreci yaşamış insanlarız. İstanbul’la ilgili kim konuşuyorsa konuşsun 16 milyon insanın huzurunda konuşurken dikkatli olmaya davet ediyorum. Bu kadar güncel ekonomik ve problemli bir süreci yaşarken İçişleri Bakanlığı’nın ortaya koyduğu bu tavrı tamamen gündemi kaydırma, başka yere taşıma çabası olduğunu düşünüyorum. Bizim verilemeyecek hiçbir hesabımız yoktur. Hele hele vatanperverliğimizi, cumhuriyetimize bayrağımıza olan duygularımızı sorgulayacak kişi henüz doğmadı bu topraklarda."