MURAT TUFAN/İZMİR Gazete Emek- İzmir’de Tevgera Jinen Azad (TJA) 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddette Karşı Uluslararası Mücadele Günü öncesi Bornova Pınarbaşı’nda etkinlik gerçekleştirdi. Gerçekleşen basın açıklamasına Tutuklu ve Hükümlü Yakınlarıyla Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Kadın Meclisi ve kadınlar destek verdi. Gerçekleşen yürüyüşte “Faşizme ve kadın kırımına karşı şimdi kadın özgürlük zamanı” yazılı pankart taşınırken sık sık “Jin jiyan azadi”, “Kadın yaşam özgürlük” sloganları atıldı. Açıklamayı kitle adına Nur Aytemur okudu. KADIN MÜCADELESİ DEVAM EDECEK Aytemur, kadın mücadelesinin engellenmesine karşı mücadeleyi yürüteceklerini ve cezaevlerinde çıplak arama, hakaret, infaz yakmalar, gibi şiddet pratiklerine karşı direneceklerini söyledi. DOĞA TALAN EDİLİYOR Dersim ve Cudi’de çıkarılan yangınlar, köy boşaltmaları, karakol, kalekol, baraj yapımları, maden ocakları ve ağaçsızlaştırma politikalarıyla doğanın ve tarihin yok edilmeye çalışıldığını belirten Aytemur “Yine Kazdağları’ndaki doğa katliamında olduğu gibi Türkiye’nin her bir yanı, sermaye gerekçesi ile talan ediliyor. Kürtlerin ölü bedenlerine yapılan işkenceleri, mezarlıklara yapılan saldırıları da bu talan politikalarının devamı olarak görüyoruz” diye konuştu KADIN VE KÜRT KİMLİĞİ SUÇ UNSURU SAYILIYOR Kadın ve Kürt kimliğinin suç unsuru olarak görüldüğünü söyleyen Aytemur, “Metropollerde Kürtler anadillerinde konuştukları için öldürülmek isteniyor. Bu yasakçı, tekçi, sömürgeci zihniyete karşı dilimize ve kültürümüze her zamankinden daha fazla sahip çıkıyoru. Kadın emeğimiz yok sayılmakta sömürülmektedir. Bugün hâlâ evde, tarlada, fabrikada ve yaşamın diğer alanlarında üretmeye devam eden kadınlar cinsiyetçi saldırılara; mevsimlik işçiler ırkçı saldırılara uğruyor. Karşı karşıya olduğumuz bu kadın yoksulluğundan, sömürü politikalarından ,ekonomik krizden kurtuluşun yolu, yine örgütlü kadın mücadelemizdir” diye konuştu . İRADESİZLEŞTİRİLEN POLİTİKALAR YÜRÜTÜLÜYOR İzmir’de fuhuş ve madde bağımlılığı ile gençliği yok eden, yozlaştıran, iradesizleştiren politikalar yürütüldüğünü paylaşan Aytemur, “Erkek egemen sistemin ürettiği savaşlar ve kapitalizm; kadınları, halkları yerinden ederek, farklı coğrafyalara sürgün ederek insanlık dışı uygulamaları reva görüyor. Yaşanamaz bir kültürün içinde bizlere yaşam hakkı tanınmıyor. Gençlerimizden çocuklarımızdan mahallemizden elinizi çekin. Siz İpek Er, Gülistan Doku, Pınar Gültekin’i koruyamamış erkek yargıyla uzlaştınız. Erkek egemen sistemin, erkek faillerin günde kaç kadını katlettiğinin artık hesabını dahi tutulamadığı bir süreçteyiz. Şiddeti meşrulaştıran uygulamalarla, cinsiyetçi ve kadın düşmanı politikalarla bir kadın kırımı yaşatılıyor” diye ifade etti. 25 KASIM’A ÇAĞRI Aytemur devamında şu şekilde konuştu: “Bizler TJA’lı kadınlar zulme karşı olanları,mahallesini,kültürüne, tarihine sahip çıkanları selamlıyor ve bulundugumuz her alanı evlerimizi iş yerlerimizi bu bilinçle donatacağımızın sözünü veriyoruz. Kadın mücadelesinin kadın özgürlüğünü ve toplum özgürlüğünü sağlayacak en büyük güç olduğumuzun bilinciyle bugün bir kez daha hatırlatmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz. Kadın özgürlükçü yaşamın esas alınarak toplumun şiddetten arındırılacağına olan inancımızla ve 25 Kasım’ın mücadele ruhuyla bütün kadınları; direnişi ve mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. 25 kasım günü Alsancak’ta olmaya davet ediyoruz”