Gazete Emek-Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu gündeme dair açıklamalar yaptı: Güreşirken tabiri caizse hile de yapsa hakimler Erdoğan'a müdahale edemiyorlar, çünkü dokunulmazlığı var. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu partisinin yöneticileriyle birlikte medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle kahvaltılı basın toplantısında bir araya gelerek gazetecilerin sorularını yanıtladı. Açıklamalarına “Derdimiz memleketin huzura kavuşması birlik ve beraberlik içinde olmamız. Farklı görüşlerden olsa da kucaklaşmamız. Nihayet bu ülke hepimizin” diyerek başlayan Karamollaoğlu sorulara geçmeden TRT’ye sitemde bulundu. TRT’nin 31 Mart yerel seçim pusulasında ilk sırada yer alan Saadet Partisi’ni canlı yayında atlayarak ikinci sıradan başladığını söyleyen Karamollaoğlu, “TRT, nasıl olduysa kamera mı denk gelmedi? Bizi atladılar, ikinciden başladılar. Üzülsem ne olacak ama şaşırdım! Bugün sağ olsunlar gelmişler. Ümit ederim buradaki cevapları yansıtırlar kamuoyuna” dedi. Karamollaoğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şu şekilde: MİRAS TARTIŞMASI GÖRMÜYORUZ: (Siyasette 1994 ruhuyla ilgili hatırlatmalar yapılıyor. Erdoğan da diz de 94 ruhunu hatırlattınız. Miras tartışması mı var?) Miras tartışması görmüyoruz. 94 ruhunu benimseyen insanlar 25 yıl sonra mı hatırladılar. Ruh çağırmakla ruh gelmez. O bir mevhum. Onu benimsemek gerekir. Biz bugüne o ruhla geldik, aynı ruhla devam edeceğiz. PARMAK BOYASI KALMALIYDI: (Sahte seçmen, seçimin adil yapılmadığı gibi 31 Mart seçimlerinin önceki seçimlerdeki gibi şeffaf bir ortamda gerçekleşmeyeceğine dair haberler var. Sizin aldığınız özel önlemler var mı?) Şahsen Türkiye’deki seçim sisteminin 15-20 yıl öncesine kadar dünyadaki en sağlıklı seçimi olduğuna inanıyordum. Zaman içinde bu güven kaybolmaya başladı. İlk başta önem vermedim. Parmaklarda boya oluyordu. Mükerrer oylamayı önleyen bu yöntem kaldırıldı. Bu boya olmalı, kalmalı. Güven sağlıyor. Her partinin sandık başkanlığı için teklifte bulunması kaldırıldı. Şimdi devlet atıyor. Atama dediğinizde bunun içine tarafgirliğin girmesi zordur. Önceki seçimlerde mühürsüz oy pusulalarının geçerli kabul edileceği ifadesi bendeki güveni sarstı. İkinci mühür sahte oy kullanılmasın diye kanuna yazılmış. YSK’nın bir kanununa karşı gelme hakkı da yetkisi de yok. O beni sarstı. Hile yapılmasının kapısı açılıyor. Benim elektronik ortama güvenim yok. O oyları nasıl ki sandık kurulları tek tek sayılıyorsa ilçe seçim kurullarında da böyle olmalı. Daha sonra bunları elektronik ortamda toplayabilirsiniz. ADIMLARIMIZ ENGELLENMEYE ÇALIŞILIYOR: Adil şartlara gelince… Sayın Cumhurbaşkanı seçimlerde en aktif rol oynayan insan. Bizim attığımız adımlar engellenmeye çalışılıyor. Öyle bir adalet zaten yok. Elimizdeki imkanların kullanmamıza bile izin vermiyor. Televizyonlar, gazeteler iftira atıyorlar. Seçimle ilgili olmayan konularda insanlara iftira atılıyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan hangi sıfatla konuşuyor? Cumhurbaşkanı sıfatıyla konuşuyor. Dokunulmazlığı var. Söz söyleyen hop tutuklanıyor. Güreşirken tabiri caizse hile de yapsa hakimler Erdoğan’a müdahale edemiyorlar, çünkü dokunulmazlığı var, diyorlar. Saadet Partisi bütün ilçe ve illerde aday gösterme gayretindeki tek parti ama buna rağmen ithamlar geliyor. İTTİFAK KESİNLİKLE OLMAYACAK: Biz ittifak yapmayacağız dedik, dirsek temasında bulunacağız da demedik. Biz yapmayacağız ama seçim bölgelerinde mutlaka dirsek teması olur dedik. Sayın Kılıçdaroğlu nezaketen geldi ve görüşmemizde irtifak kesinlikle olmayacağını ben ifade ettim. Bir önceki seçim genel seçimdi ve ittifakın içine yüzde 10 barajı nedeniyle girdik. BEKLEDİĞİMİZ OYU ALAMADIK: Gördük ki ittifaklar siyasette her zaman beklenen sonucu vermiyor. İki kere iki bazen 3 bazen 5 ediyor. Genel seçimde bildiğiniz gibi biz beklediğimiz oyu alamadık. CHP’ye de beklediğinin altında oy çıktı. KAZANACAK ADAYLAR ARIYORUZ: Biz prensip olarak her yerde seçime tek başımıza girme kararlılığındayız. İlle de bugünkü kadrolarımızın içinden çıkacak adaylar aramıyoruz. Bizim prensiplerimize uyan ve kazanacak adaylar arıyoruz. BÖYLE BİR HAVADA SEÇİM OLMAZ: (Organize suç örgütü hükümlüsü Sedat Peker bu açıklamaları yapacak cesareti nereden buluyor?) Bu cesareti Cumhur İttifakı’ndan alıyor. Bu havayı oluşturdular. Ülkenin beka sorunu var, bunun için de silahlanılması gerekir gibi bir hava oluşturdular ne yazık ki! Böyle bir havada normalde seçim olmaz. Türkiye güya hukuk devleti. Soruşturma başlatılmasını önemsiyorum. Allah yardımcımız olsun. TEMAS OLMADI: (Parti kuracağı söylenen Abdullah Gül ile temasınız oldu mu?) Bir temas olmadı. Bu şayLEr benim de kulağıma geliyor. Türkiye’nin yeni bir oluşum beklentisi içinde olduğu kanaatinde değilim. Bir arayış varsa biz o arayışın muhatabıyız. Kapımız herkese açık. HDP bizim gündemimizde yok. İtham var. Bizim yaptığımızı AK Parti yapsa ona bu sorular sorulmuyor, niye? Biz her seçmenin oyunu istiyoruz. Seçim başka türlü kazanılmaz ki! KALBİNİZ BİZİMLE DE OYUNUZ KİMİNLE?: Sayın Cumhurbaşkanı devamlı tek parti döneminden bahsediyor. Biz şu an tek parti dönemine girdik. ‘Kalbiniz bizimle’ dediler. Seçim yaklaşırken sordum, anladık kalbiniz bizimle de oyunuz kiminle? Kutuplaştırmama, bütün insanımızı kucaklamak, adaletimizi tesis etmek bir numaralı meselemiz olmalıdır. Türkiye bir beka sorunuyla karşı karşıyaysa ilk yapılacak iş Türkiye’ye kucaklaştırmaktır. Biz kucaklaşmak mecburiyetindeyiz. Kimseyi küçümsemek istemedim ama bu problemleri çözecek tek parti Saadet Partisi’dir. BASKI KURDULAR: (Sülün Osman filminiz sinemalarda gösteriliyordu ama kaldırıldı. Bunun gibi başka çalışmalar da gelecek mi?) Hükümet Sülün Osman’dan niye bu kadar çekindi anlamadım. Baskı kurdular, reklam ajanslarına Sülün Osman’ı kaldırttılar. O kadar sade, o kadar basitti ki, kimseye parti olarak atıfta bulunmuyor! Temel Karamollaoğlu, salonda filmi izlettikten sonra “Şimdi ne var bunda?” diye sorunca salonda gülüşmeler oldu.