Gazete Emek- HDP yerel yönetimler Diyarbakır bürosunda yapılan görüşmeye Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisi HDP Grup Eş Sözcüleri Halime Bayram ve Mehmet Akdoğan da katıldı Kongreden ise Türkiye Eş Raportörleri Jakob Wienen ve Yoomi Renström, Kongre İzleme Komitesi Sekreteryasından Stephanie Poirel, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı Kongre Bağımsız Uzman Grubu Başkanı Angel Mauel Moreno Molina katıldı. Yapılan görüşmede kayyum atamaları ve sonrasın da yaşanan gelişmeler ele alındı. Toplantının içeriğine dair aldığımız bilgilere göre, özelikle eşbaşkanlık sistemi üzerinden duruldu ve devletin eşbaşkanlık sistemine yönelik yaptığı uygulamalara dikkat çekildi. KHK'lilerin durumunun da masaya yatırıldığı görüşmede, KHK'lilerin milletvekili olabildikleri ama belediye başkanı olamadıkları aktarıldı. Görevden alınan belediye başkanları Avrupa Konseyi heyetine verdiği bilgide HDP’nin devlet tarafından kriminalize edildiği, baskılarla ile sınırlandırılmak istendiği, altı milyon oy alan HDP’nin terörizm ile bağlantısı olmadığını, birçok belediyesi ve vekili olduğu hukuk normları hiçe sayılarak terörizm bağlantısını iddia etmelerine rağmen kanıtları olmadığı vurgulandı. Eş başkanlar HDP'nin geriletilmeye çalışıldığı, seçmenlerinin sandıktan uzak tutulmaya zorlandığını belirterek, kendilerine açılan soruşturma dosyalarını ve yürütmenin durdurulması yönündeki dava dilekçelerinin de olduğu bir dosyayı Avrupa Konseyi heyetine verdi. Toplantıya katılan Adnan Selçuk Mızraklı yaptıkları görüşmeye ilişkin Gazete Emek'e konuştu. Mızraklı kayyum meselesinin birçok farklı platformda tartışılmasının çok önemli ve değerli olduğunu söyledi. Gelen heyetin Avrupa Birliği'ni temsil etmesi açısından önemli olduğunu belirten Mızraklı, "Bu heyet bizden önce Ankara'da da görüşmeler yapmış. Biz de yerelde olan biten ve demokrasi değerleri açısından alınan bu kararın ne kadar mesnetsiz olduğunu anlattık. Bu çerçevede kendilerine bir takım raporlar verdik. Uluslararası sözleşmeler ve Türkiye'deki iç hukuk çerçevesinde belediye işleyişi açısından detaylı anlatmak istedik. Özelikle soruları oldu neden başka partilere değil de HDP'ye olduğunu sordular. Biz de işte muhaliflerine bu yönde tasaruflarının daha rahat olduğunu anlatmaya çalıştık. Yapılan her işin meşruiyet çerçevesinde olması gerektiğini söyledik. Bu tür çalışmalar demokrasi dışı yöntemlerin yollarını açacağı anlamına geleceğini söyledik. Eş başkanlık ve iktidarın bolca kullandıkları bir takım başlıklar vardı o durumlara ilişkin konuştuk. Neden eşbaşkanlık sistemi olduğunu anlattık dünya örneklerini gösterdik. Bir takım örgütlere yardım yapıldığı yönündeki iddiaların madden yalan olduğunu ve iftiralardan oluştuğunu sözlü ve başvuru belge ve hukuki metinlerle kendilerine verdik." diye konuştu.