SPOR

Hüseyin Nazlı yazdı: Onur Mücadelesi Deniz Naki

Abone Ol

Son dönemlerde Leyla Zana ile ilgili paylaşımından sonra Deniz Naki bir kez daha faşistlerin hedefi haline geldi. Deniz hiçbir saldırıya karşı boyun eğmeden doğru bildiklerini söylemeye devam ediyor. Deniz Naki ile ilgili duygu ve düşüncelerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Kendisinin bu yazıdan haberi yok. Muhtemelen görse “Ne gerek vardı böyle bir yazıya. Çok daha önemli sorunlar var.” derdi. Ama ben yine de yazmak istiyorum. Biz çünkü kendimizden olanları hep eleştiriyoruz hep kötü taraflarını görüyoruz. Bu insanların biraz da iyi taraflarını görmek ve haklarını teslim etmek lazım.

Bazı insanlar vardır; hayat onlara susmaları karşılığında çok şey vaat eder. Deniz Naki’ye de bunu vaat etti.

İsteseydi yalnızca futboluna bakabilirdi. Halkının acılarıyla arasına mesafe koyabilirdi. Kimliğini soyunma odasında bırakıp sahaya “sadece sporcu” olarak çıkabilirdi. Bugün belki milyonların sahibi, büyük kulüplerde teknik direktör, rahat ve güvenli bir hayatın içinde olurdu.

Bunu bilmiyor değildi. Ama seçmedi.

Çünkü onun için bazı şeyler, kariyerden daha gerçekti. Bağlı olduğu değerler, paradan ve konfordan daha ağırdı. Tıpkı Selahattin Demirtaş ve onunla aynı yolu yürüyen birçok yoldaşı gibi, Deniz Naki de halkının yanında durmayı seçti. Bedelini bilerek. Sonuçlarını görerek.

Bu yüzden onun kimliğine, düşüncelerine bilinçli bir operasyon yapıldı. Hakkında asılsız iddialar atıldı, yazıldı, çizildi, karalandı. Özgürlüğü elinden alındı.

Ondan beklenen, yanlışın yanında durması değildi belki ama yanlış karşısında susmasıydı. O bunu yapamadı. Çünkü kendi hayatını bu uğurda yakmış biri yanlışa sessiz kalamazdı.

Amedspor için yaptığı açıklamalar çoğu zaman kişiselmiş gibi algılandı. Oysa değildi. Kimseyle kişisel bir hesabının olduğunu düşünmüyorum. Aksine, Amedspor için bir iğne ucu kadar elini taşın altına koyan herkese büyük bir sevgi beslerdi. Mesele futbol değildi; mesele onur, aidiyet ve barıştı.

Amedspor’dayken büyük teklifler aldı. Avrupa’dan, Türkiye’nin önde gelen kulüplerinden. Kabul etmedi. Bir gün kendisine “Pişman mısın?” diye sordum. Cevabı netti: “Hayır. Bugün yine aynı yerde olurdum.”

“Tek isteğinin barış Sürecinin Samiyetle başarıyla sonuçlanması. Kimsenin artık zarar görmemesi. Amed’e dönmek, çocuklara ve gençlere bildiklerimi aktarmak. Barış ve huzur içinde yaşamak.”

Leyla Zana annesiyle, Selahattin Demirtaş Arkadaşı ile ve yoldaşlarıyla Amed Stadyumu’nda kucaklaşmak. Bir maçı birlikte izlemek. Ve bir gün, rahmetli kaptan Şehmus Özer’in mezarına bir şampiyonluk kupası götürmek.

Deniz Naki bugün hâlâ ayakta. Belki çok şey kaybetti ama kendini kaybetmedi. Sessiz kalmadı, vazgeçmedi, inkâr etmedi. Her soruna duyarlı paylaşımlar yaptı

Ve tarih şunu hep göstermiştir: Susmayanlar cezalandırılır, ama susanlar unutulur.