Gazete Emek- Bu yılın ilk 3 ayında 4.3 milyar lira net kârı kasasına koyan İskenderun Demir ve Çelik AŞ (İSDEMİR) bünyesinde üretim yapan işçiler sefalet ile karşı karşıya. Sadece üç aylık dönemde işçi başı kâr 964 bin lira olurken, ücretler enflasyon karşısında eridi.
OYAK’a ait İSDEMİR’in kârı artarken işçiler çalışmaktan başka bir şey düşünemez hale geldi. İşçi geçinebilmek için hemen her gün fazla mesaiye kalıyor.
“Uzun yıllardır İSDEMİR’de çalışıyorum. Çok çalışıp az ücret alıyoruz. Ücretimiz her geçen gün asgari ücret seviyesine yaklaşıyor. İSDEMİR’de şimdi beş bine yakın işçi çalışıyor. Ama buraya bağlanan binlerce işletme (haddehane) ve işçi var. İSDEMİR işçisi normalde sendika ve mücadele deneyimi olan bir işçiydi. İSDEMİR’de babalarımızın, çocuklarımızın mücadele birikimleri ve hafızaları vardı. Giderek bunu yok etmeye başladılar. ’89 grevi, ’95 grevi ve en son 2013 grevi yaşandı. Hakkını da söke söke alırdı. Yarattıkları katma değerin farkındalardı. Ama bir dönem hükümet bastırdı, sendika direnemedi kötü sözleşme imzalandı. Sonra Türk Metal girdi sendika yetki sorunu yaşadı. 3 yıl sendikasız kaldık. Şu an yetkili olan Özçelik-İş işçi hakları için bir şey yapmıyor. Eskiden enflasyonun yüksek olduğu zamanlarda da işçi enflasyonun çok üstünde zamlar alırdı alım gücünü korur zenginleşmeden pay isterdi. Şimdi öyle mi. Maliye bakanı, çalışma bakanı çıkıyor hedeflenen enflasyona göre sözleşmeler bağıtlanacak diyor sendikalar sesini çıkarmıyor. Her şeye zam geliyor. Geçinemiyoruz."
Bugün işçiler çalışmaktan başka bir şey düşünemez hale gelmiş. İşçi geçinebilmek için fazla mesaiye kalıyor. İşçilerin insanca ücret alması, boş zamana sahip olması sendikal mücadeleyle, politikayla, kültür ve diğer alanlarla ilgilenmesini sağlıyordu. AKP bugün bu durumu ortadan kaldırdı. Misal ben 27 yıldır çalışıyorum aldığım ücret 47 bin lira. Bugün işçi ücretleri 70 bin lira olmalı. Asgari ücret işe başlama ücreti olarak en az 30 bin lira olmalı. İşçiler en az ayda bir defa et, balık, tavuk yiyebilmeliler.
KENDİMİZDEN KISIYORUZ, 4 YILDIR TATİLE GİTMİYORUZ
18 yıldır İSDEMİR’de çalışan bir işçi mesailerle birlikte ücretinin 42 bin lirayı bulduğunu söyledi. İlk işe girdiğinde ücretinin dolar karşılığının 1000 dolar olduğunu kaydeden işçi, “18 yıllık tecrübeye baktığımızda, doları da 30 liradan düşünürsek 150-200 dolar erime var” dedi. Geçinebilmenin zor olduğunu söylese de kendisinin “tutumlu” ilerlediğini o yüzden biraz daha rahat olduğunu söyleyen işçi, “3 çocuğum var, her şeyi sıkı tutunca idare edebiliyorsunuz” dedi. “Peki hangi konuda daha çok ‘tutum’ gösterdiniz, öncelikle hangi masraftan kısılıyor?” diye sorduğumuz işçi, “4 yıldır tatile çıkmıyorum. Çocukların kıyafetinde sıkıntı yok, ama benim ve annelerininkinden falan kısıyoruz. Örneğin 2014’te greve gitmiştik. O zaman da ilk işim sigarayı bırakmak olmuştu” diye konuştu.
AKP’Lİ İŞÇİLER PARTİNİN TOPARLANMASINI BEKLİYOR
AKP’ye oy vermiş işçilerin tepkisi de kafası da biraz karışık. Bir yandan, “İSDEMİR’de çalışan başka bir işçi ise herkes pahalılıktan şikayetçi ama yine de herkes yeni koşullara uyum sağlıyor bir şekilde” diyerek durumu hafifletmeye çalışıyorlar. Diğer yandan parti bu durumu görür ve kendini toparlar diye bekliyorlar. Yerel seçimde oy değiştiren Eski AKP’liler de buna dahil.
"ÜCRETLER ARTMALI ÇALIŞMA SÜRESİ DÜŞMELİDİR"
İSDEMİR’de üç kadro var. C kadrosu işe yeni girenleri tanımlıyor. İşe yeni girenler asgari ücretten yüzde 30 fazla maaş alıyor. Bu işçiler asgari ücret artışını özellikle bekliyor. Ama diğer yandan söylenenlerden etkilenen bir işçi “Asgari ücrete zam yapmasınlar sonra her şey iki katına çıkar bugünkünü de kaybederiz” korkusu yaşıyor.
C kadrosunda genç bir işçi ücretinin 27 bin lira olduğunu anlatıyor. Ücreti yetmeyince bir ayda 23 gün fazla mesaiye kalmış. İSDEMİR’de işçilerin yüzde 80’i-90’ı fazla mesaiye kalıyor. Bu çalışma temposu işçileri ailesinden sosyal hayattan koparıyor ve sağlıklarını tüketiyor. Oysa teknoloji sürekli emek veremliliğini artırıyor eskiye göre işçi daha fazla üretim gerçekleştiriyor ama daha az üret alıyor.
ŞUANKİ MAAŞIMLA ZOR GEÇİNİYORUM
İSDEMİR’de 7 senedir çalıştığını söyleyen başka bir işçi ise, 2003 yılında ilk işe girişinde asgari ücret ile başladığını ama bir yıl sonra maaşının iki katına çıktığını söyledi: “Şimdi nerdeyse herkes asgari ücretli oldu. Şu anki maaşla karşılaştırdığımda o zamanki şartlarla daha iyi geçiniyorduk. Şimdi eksi bakiyede hep içerideyiz. Ücretin en az 50 bin TL olması lazım ki geçinebilelim. Ek zam talebimiz oldu şu an beklemedeyiz. Önümüzdeki ay yansıtacaklar ama ne kadar olur bilemiyoruz.”
"10 YIL ÖNCE ASGARİ ÜCRETİN 3 KATI ALIYORDUK"
10 yıl önce İSDEMİR’de işe başladığını söyleyen teknik öğretmenlerden biri, “İşe başladıklarında vardiya amirlerinin asgari ücretin 4.4 katı kadar ücret aldığını, vardiya amir yardımcılarının ise ortalama 3.3 katı kadar ücret aldığını hatırlatarak, “Şimdi asgari ücretin 2 katı alıyorum. Normalde şu an 50 binin üzerinde almalıydım” dedi.
YOKSULLUK SINIRININ YARISI KADAR ÜCRET ALIYORUM
10 yıllık bir fabrika görevlisi de yaklaşık 32 bin TL alıyor: “Beyaz yakalıyım. İşe ilk girdiğim zaman maaşım asgari ücretin 3 buçuk katıydı, şu an ise asgari ücretin 2 katı dolayında alıyorum. Biz beyaz yakalıyız ve sendikaya üyeliğimiz konusunda yasal boşluk var. İşveren yasal boşluğu bildiği için bizim ücretleri olabildiğince düşük tutuyor."
Kaynak: Evrensel