ÖZEL HABER/PELİN TUNÇ Gazete Emek- Pandemi ile beraber daha da derinleşen yoksulluk, işsizlik ve gıda fiyatlarındaki artışa bağlı ekonomik kriz, intihar vakalarında artışa neden oldu. Diyarbakır başta olmak üzere birçok kentte ekonomik sıkıntılar nedeniyle yaşanan intihar vakalarını değerlendiren Sinan Ok, TÜİK ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın özellikle derin yoksulluk içerisinde olan hanelere çok hızlı bir şekilde ulaşıp, fatura ve borçların çevrimi ve temel gıda desteklerinin sunulması gerektiğini belirtti. “GELİR KAYBININ BİR SOSYOLOJİK SORUNU VAR” Koronavirüsün üretimi etkilemesiyle işsizliğin de ciddi boyutlara ulaştığını vurgulayan Sinan Ok, şu ifadeleri kullandı: “Pandemi bütün dünyada ve Türkiye'de bütün iş yerlerinin kapalı kalmasına dolayısıyla üretim alanlarının kapalı kalmasına yol açtı. İnsanlar işlerine gidemediler bu da bir kısır döngüye yol açtı. Şu an üretim yapamayan iş yerleri işçi azaltma yoluna gidiyorlar. Özellikle kayıt dışı sektörde çalışanlar, düşük nitelikteki işçiler ve online çalışmaya adapte edilemeyen en az 4 milyon insan istihdamdan ayrıldı. Ya da istediği kadar çalışamaz duruma düştü. Bu da gelir kaybına, yoksulluk kaybına, faturaların ve borçların ödenememesine yol açtı. Çok uzun bir süre tabii ki iş yerlerinin kapalı kalması bile çok büyük krizlere yol açarken mikro anlamda burada birbiriyle bağlantılı birçok sektörden ödeme zincirinde kırılma ve istihdam zincirinde kırılma yaşanıyor. Bu da kişilere artık yansıyacak boyutlara ulaştı. Milyonlarca insan iş, ekmek derdinde şu anda. Bu gelir kaybının da tabii ki bir sosyolojik sonuçları da var.” İntihar vakalarının çok can yakıcı boyutlara ulaştığını ifade eden Ok, “Bu son bir haftada yaşanan Antakya, Mersin,İzmir ve Diyarbakır vakası gündem oldu ama bunlar genelde tekil vakalar olduğunda kamuoyuna çok yansımıyor. Fakat totalde yüzlerce ve binlere yansıyan bir sayıdan bahsediliyor. Maalesef ki bütün resmi veriler son yıllarda gizlenmeye başlandıysa bu konuda da bir sorun var. Kaç kişinin ekonomik nedenlerle yaşamını yitirdiği ya da bu yolda intihar ettiği bilinmemekte, tıpkı iş cinayetlerindeki sayıların resmi olarak açıklanmaması gibi. Tıpkı kayıt dışı istihdamın tam olarak ne boyutlarda olduğunu bilmediğimiz gibi.” diye konuştu. Devlet tarafından yapılan yardımların yeterli olmadığının altını çizen Sinan Ok,“Burada TUİK'e ve yeni adıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na aslında acil çözümler bulmaları yönünde bir çağrı yapılması gerekiyor. Burada bu kurumların özellikle derin yoksulluk içerisinde olan hanelere çok hızlı bir şekilde ulaşıp, fatura ve borçların çevrimi ve temel gıda desteklerinin sunulmasının çok hızlı bir şekilde yapılması gerekiyor. Ama Türkiye'de maalesef esnaf, çiftçi, işçi, işsiz dediğimiz kesime çok bir ödeme yapılmıyor. Yapılan destekler devede kulak bile değil. Diğer ülkelere baktığımızda piyasa yapabilecek bir miktar olmadığını söyleyebiliriz. Bu da çok hızlı bir şekilde toplumun desteklenmesi gerekiyor.” diye ifade etti. “ENGELLİLER YOKSULLIK KISIR DÖNGÜSÜ İÇERİSİNDE YAŞAYAN BÜYÜK BİR KİTLE” Türkiye'de engelli istihdamında da çok ciddi kayıpların söz konusu olduğunun ve engelli istihdamına ilişkin özel bir müdahale yapılması gerektiğini vurgulayan Ok, “Sayıları milyonlarla ifade edilen engelliler var ama baktığımızda istihdamda engelli sayısı yüzbinlerle ifade ediliyor. Bu da 10 milyon engellinin sadece 100 bini istihdamda. Bu 100 binin de maalesef koronavirüs döneminde 30 bini işini kaybetti. 30 bini işini kaybedince bunların hangi koşullarda yaşadığını bilmiyoruz. Dolayısıyla engellilik alanında özel bir müdahale yapılması gerekiyor. Zaten Türkiye'de 2019 yılı sonu itibariyle özel sektörde 126 bin engelli istihdamdaydı. Şimdi resmi verilere baktığımızda bu sayının 92 bine düştüğünü görüyoruz. Dolayısıyla yüzde 25-30 bandında engelli istihdamında kayıp yaşandığı bir durum söz konusu bu da acil müdahale edilmesi bir alan. Engelliler yoksulluk kısır döngüsü içerisinde yaşayan büyük bir kitle onların özel politikalarla desteklenmesi gerekiyor.” İfadelerine yer verdi.