Gazete Emek- Ankara’da bir plazanın 20’nci katından düşerek yaşamını yitirdiği iddia edilen üniversite öğrencisi Şule Çet’in ölümüne ilişkin açılan davanın altıncı duruşması Ankara Adliyesi’nde görüldü. Mahkeme, sanık Çağatay Aksu hakkında cinayetten müebbet ve 12 yıl 6 ay hapse karar verdi. Berk Akand’a 18 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Karar oy çokluğu ile alındı. Ankara’da 29 Mayıs 2018’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Şule Çet’in ölümüne ilişkin açılan davanın altıncı duruşması Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Sanık Çağatay Aksu’ya müebbet cezasının yanı sıra 12 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Berk Akand’a ise 18 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Davada mahkeme heyeti kararını oy çokluğuyla aldı. KADINLAR KARARIN ALKIŞLARLA KARŞILADI Duruşma salonunda bulunan kadınlar kararı alkışlarla karşıladı. Sanık yakınlarından ise sinir krizi geçirenler oldu. Sanık yakınları, “Bu karar siyasi” sözleriyle mahkeme heyetine tepki gösterdi. Sanık yakınları duruşma salonundan çıkarıldı. SANIK AKSU: SOSYAL MEDYA BASKISI NEDENİYLE TUTUKLANDIK Duruşma başlarken Şule Çet’in babası İsmail Çet ve ağabeyi Şenol Çet sanıklardan şikayetçi olduklarını mahkeme heyetine tekrar etti. Son sözü sorulan sanık Çağatay Aksu, “Son savunmam olduğu için kesmeden beni dinlemelerini rica ediyorum. Olayda bilgisine başvurulurken tecavüz ve öldürmeyle suçlandık. Bu olaydan sonra çeşitli medyalarda haberler yapılmaya başlandı. 45 gün sonra halk baskısı ve sosyal medya baskısı nedeniyle tutuklandık. Raporlarımızı sunduk ama ben hala tecavüz ve öldürmeden yargılanıyorum” dedi. Suçlamaları reddeden Aksu, Çet’in telefonundaki bilgilerin avukatlar tarafından silindiğini iddia etti. Aksu, “Ben Şule’ye zarar vermiş olsam vücudunda hiçbir şey çıkmaz mı? Ben Şule’yi kopuk parmağımla mı atmışım. Şule hiç mi direnmemiş. Ben inanın neden yargılandığımı bilmiyorum. Sinir krizleri geçiriyorum. Biri kafama silah dayasa ben kimseyi öldürmem ırzına geçmem. Benim Şule’ye dokunmuşluğum yok. Ben o süreçten terk eder giderdim ülkeyi” dedi. Mahkeme başkanının, “Gitmişsin bakmadan. Güvenlik görevlilerine bir şeyden bahsetmeden çekip gitmişsin” demesi üzerine sanık Aksu, “Hep beraber orada aradığımız belli. 300 promil alkolle birini aşağıya atmışım. Bana bunu söylüyorlar” yanıtını verdi. ‘DELİLLERDE BİR ŞEY VARSA BENİ ASIN’ Cinayet büroda üç saat dayak yediğini iddia eden sanık Aksu, “Biz başından beri doğruyu söyledik. Tecavüzden bahsediyoruz dünyanın en aşağılık şeyinden. Mümkün olmayacak şeylerle suçlanıyorum. Delillerde bir şey varsa beni asın. Müebbetle tecavüzle nasıl yargılanırım. Yalan makinesi varsa beni ona sokun. Allah rızası için karara geldik ama benim ve ailemin burasına kadar geldi. Takdir sizin. Gerekirse bir daha videoları izlemenizi, Berk’le mektuplarımızı okumanızı rica ediyorum. Bir tane yalan söylemedim. Ailesinden sonra benim kadar Şule’nin ölümüne üzülen yoktur” diye konuştu. Sanık Berk Akand savunmasına başladı. Mahkeme başkanı “Durum açığa çıktıktan sonra güvenlik görevlisinin üzerine yürümüş ve ‘Buradan bir kız geçmedi mi?’ demişsin…” dediğinde Akand, “Ben makam koltuğunda oturuyorum hiç bir şey görmedim, duymadım” dedi. ORTAK ALAN DİYE BARDAKLARI YIKAMIŞ Sanık Aksu, araya girerek, “Bana neden bardak yıkadığım ya da çöpleri attığım soruldu. Bunun sebebi ortak kullanılan alan olması. Berk dahi kapı olduğunu bilmiyor. Ofis sadece bizim kullanım alanımız değil ki. Ramazan günü viskili bardakları mutfağa koyabilir misiniz efendim?” Aksu’nun ardından sanık Berk Akand’ın son sözü soruldu. Akand, “Ben bir size bir de savcılığa yardım ettim. Çağatay’a yardım etmedim. Kendime bile yardım etmedim” dedi. Sanıkların ifadelerinin ardından savcılık, “Sanıkların tutukluluklarının devamı ve sonlandırılması hakkında takdir mahkemenindir” dedi. SANIK AVUKATLARI BERAAT TALEP ETTİ Sanık Çağatay Aksu’nun avukatı Levent Erkmen, müvekkilinin delil yetersizliğinden değil suçun işlenmediği belirtilerek beraat etmesi gerektiğini söyledi. Erkmen, “Siz hala soru soruyorsunuz sayın başkan. Karar aşamasında şüpheniz varsa, şüpheden sanık yararlanır diye biliyorum” dedi ve müvekkilinin beraat etmesini talep etti. Sanık Berk Akand’ın avukatı Paşa Büyükkaya, “Kamuoyu baskısı nedeniyle dava bu hale geldi. Benim müvekkilim Çağatay’a yardım etmek ile yargılanıyor” dedi ve müvekkili Berk Akand’ın Çağatay Aksu’ya yardım etmediğini, beraat etmesi gerektiğini söyledi. Berk Akand’ın avukatı İskender Balkış ise, “Biz kamuoyu baskısı olduğunu ve bu yüzden böyle bir mütalaa verdiğini düşünüyoruz. Çocuklar son savunmalarını yaptılar. Sayın savcım dün geceden uykusuz kalmış belli ki biraz önce uyudu. Bu kamuoyu baskısını katılan vekilleri delilleri çarpıtarak yürüttü. Devir dijitali iyi yönetenin çağıymış” diye konuştu. KADINLAR SANIKLARA İNDİRİM VERİLMEMESİNİ İSTEDİ Duruşma öncesinde Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yapan Ankara Kadın Platformu üyesi kadınlar, “Erkek Adalet Değil Gerçek Adalet” pankartı açtı ve “Şule İçin Adalet” sloganı attı. Yapılan açıklamada sanıklara indirim uygulanmaması talep edilirken, “Katilleri aklamaya çalışan, iyi hal indirimleri veren erkek egemen sistemin peşindeyiz. Çıkacak olan kararın takipçisiyiz” denildi. SAVCI AKSU İÇİN MÜEBBET İSTEMİŞTİ Beşinci duruşmada mütalaasını açıklayan savcılık, katil zanlıları Çağatay Aksu için “cinayet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli cinsel saldırı” ve sanıklardan Berk Akand için ise “cinayete yardım, nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan cezalandırılmalarını istemişti. Savcı mütalaasında, Çağatay Aksu’ya müebbet hapis cezasının yanı sıra 30 yıl, Berk Akand’a ise 40 yıl hapis cezası verilmesini talep etmişti.