Gazete Emek- Odabaşı, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, tutuklanma gerekçesini şöyle anlattı: “Sırf Kürt olduğum için gözüme bayrak sokup dombra dinleten bir hadsiz evimin kapısına kadar gelince, önce uyarıp sona ona bir yumruk attım: 3 yıl 7 gün ceza aldım. Kılıçdaroğlu’na yumruk atan ise kahraman oldu. Burası Türkiye…” Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e seslenen Odabaşı, dosyasını inceletmesini, başka bir delil olup olmadığına bakmasını istedi. Odabaşı, “Bir yumruk dışında (ki onu da dürüstlüğümden ben mahkemeye beyan ettiğim) dosyada başka kanıt varsa. Bu ülkenin en haysiyetsiz insanı seçilmeyi üstlenirim. Hukuk varsa onlar adaleti üstlenir mi? ” ifadesini kullandı. "ÖZÜNDE SUÇUM SİYASİYDİ" Yayınlanan bir bildiride isminin geçmiş olmasından dolayı imza atanlara teşekkür eden Odabaşı, “Tıpkı bu bildiriyi yazan, imza koyan kadirşinas, cesur insanların vurguladığı gibiydi. İlk kez suçum yazı-siyasi değildi, fakat bana dombra dinletip çalışma odamın karşısına sekiz metre bayrağı gözüme sokan had bilmez, cahil zihniyete bir yumruk atmış olmam özünde siyasiydi…” dedi. Yazıyla kurulan dostluklara inandığını ifade eden Odabaşı, kendisine destek veren insanlara teşekkür etti. Odabaşı, “Lobilere değil, her zaman yazdıklarımı içselleştiren insanlara, yazıyla kurulan dostluğa inandım; insana, vefaya ve vicdana inandım. Mağdur olduğumda ise siz beni sahiplenerek her seferinde doğrulmama emek verdiniz. Bu akşam serbest bırakıldım. Vefanıza bir kez daha minnettarım” değerlendirmesinde bulundu. Odabaşı, hayatında hiçbir zaman ‘hilenin, yalanın, namertliğin, kahpeliğin olduğu yerlere imzasını koymadığını’ belirterek, “Bu ülkede hukuk varsa, sırf geçmiş sicilime, memleketime bakılarak faşizan bir ceza verildiğini müfettişler veya AYM açığa çıkarır. Yoksa AİHM’e gideriz” dedi. Kaynak: Kronos