Gazete Emek- Düzce’de yaşayan 21 yaşındaki İ.T., 10 yaşından itibaren uzun yıllar boyunca babası olan Y.T. isimli erkek tarafından cinsel istismara maruz bırakıldı. Y.T.’ye mahkeme 15 yıl ceza verdi, ancak Yargıtay verilen cezayı bozdu. Mahkeme sürecinin devam ettiğini ve korkuyla yaşadığını belirten İ.T., “Tekrar tekrar adli tıpta fiziksel muayeneye maruz bırakılıyorum bu süreçte. Her şeyi en başından itibaren yaşıyorum. Bunu istemiyorum. Korkuyla yaşıyorum. Ben hayatıma devam edebilmek için bu erkeğin hak ettiği cezayı almasını istiyorum” ifadelerini kullandı.

ÇOCUK YAŞTA HER DEFASINDA TEHDİT EDİLDİ

dokuz8'den Esra Tokat'a konuşan İ.T., “Korkuyla yaşıyorum. Kendim bir şekilde bir şeyler yapmaya çalışıyorum, düzen kuramadıkça da geçmişime dönüyorum. Zaten yaşadığım şeyi hiçbir zaman atlatamadım. O dışarıda oldukça da kendime zarar veriyorum. İntihar girişimlerim oldu, 3-4 defa hastanede yattım” diye konuştu.

İ.T., cinsel istismarın ilkokulda başladığını belirterek, şöyle devam etti:

“İlk cinsel istismar olayı, ilkokul 4. sınıfa giderken yaşanmaya başladı. Annemin evde olmadığı, çalıştığı ya da komşuya gittiği sıralarda defalarca cinsel istismara maruz kalıyordum. Her defasında beni ‘Birisine söylersen canını yakarım’ diyerek tehdit ediyordu. Çok küçük yaşta olduğum için yaşadıklarımı anlayamıyordum ve korkuyordum. Bu yüzden de kimseye söyleyemedim.”

CİNSEL İSTİSMAR BULGUSU TESPİT EDİLDİ

Ardından lisedeyken yaşadıklarının farkına vardığını kaydeden İ.T., şu ifadeleri kullandı:

“Daha da bilinçlenmeye başlayınca, okulda sürekli ağlıyordum. Ardından bir arkadaşımın tavsiyesi sonucu yaşadıklarımı yazmaya başladım, çünkü anlatamıyordum. Yaşadıklarımı arkadaşımla bu şekilde paylaştım. Ardından kız arkadaşıma yazdığım bu notu, ailesi buluyor. Daha sonra ablası yaşadıklarımı okuyunca, bu konuda bir şey yapılması için okul müdürüne anlatıyor. Böylelikle adli tıpa götürdüler beni. Burada anüsten bir bulgu çıkıyor. Üzerinden çok zaman geçtiği için daha fazla bulgu tespit edilemedi.”

“İFTİRA ATTIĞIMI SÖYLEDİLER”

Olayın ortaya çıkması sonrasında ailesinin yanından alınıp yetiştirme yurduna yerleştirildiğini kaydeden İ.T., şöyle konuştu:

“Bu süreçte bana kimse inanmadı. Annem dahil iftira attığımı söylediler. Mahkeme 15 yıl ceza vermişti. Mahkeme sürecinde psikolojik olarak çok kötü olduğum için duruşmada konuşamadım. Yaşadıklarımı anlatamadım. Çünkü beni cinsel istismara maruz bırakan erkek ile aynı yerdeydim ve o kişi de benim babamdı. Beni öldürecek gibi bakıyordu. Ailem yanımda değildi, annem beni desteklememişti. Buna rağmen mahkeme de hakim de bana kızmıştı. Ben de daha kötü olmuştum o sırada.”

“BASKI İLE YALAN İFADE YAZDIRILDI”

İ.T. üzerinde ciddi bir baskı oluşturulduğunu vurgulayarak, “Kısacası bu süreç içerisinde hep büyük bir baskı altındaydım. Ardından bu baskı ile annem ve yakınları bana yalan ifade yazdırdı. Ancak mahkeme bunu kabul etmedi ve beni istismara uğratan erkeğe 15 yıl hapis cezası verdi. Ardından kararın temyiz edilmesi için dosya Yargıtay’a gönderildi. Ancak Yargıtay cezayı onamadı. 3 yıl sonra ise Yargıtay davayı bozdu” ifadelerini kullandı.

“ANNEME DE TECAVÜZ ETMİŞ”

Şu an mahkeme sürecinin devam ettiğini ve davanın yeniden açıldığını anlatan İ.T., sözlerine şöyle devam etti:

“Her gittiğimde ‘Adli tıp raporunun daha detaylı incelenmesini bekliyoruz’ dediler. Ben yurtta yaşadığım süreçte Y.T. ile annem boşanarak başka bir erkek ile evlendi. Ardından boşandıktan sonra beni cinsel saldırıya maruz bırakan erkek, anneme de tecavüz etmiş. Annem de bu yaşadıklarının ardından bana inandı. Bu sırada iki erkek kardeşimin de benim yaşadıklarımı yaşamalarından korktuğum için babam olan erkeği şikayet edip kardeşlerimi yurda aldırdım. Ardından annem de kardeşlerimi yanına almak için velayet davası açtı. Ancak annem ve babam olan erkeğin aralarında anlaşma yapıp şikayetini geri çektiğini öğrendim.”

“İNTİHAR GİRİŞİMLERİM OLDU”

Kardeşlerinin de cinsel istismara maruz bırakılmasından dolayı tedirgin olduğunu ifade eden İ.T., “Korkuyla yaşıyoruz. Kendim bir şekilde bir şeyler yapmaya çalışıyorum, düzen kuramadıkça da geçmişime dönüyorum. Zaten yaşadığım şeyi hiçbir zaman atlatamadım. O dışarıda oldukça da kendime zarar veriyorum. İntihar girişimlerim oldu 3-4 defa hastanede yattım” diye konuştu.

“YAŞADIKLARIMIN DUYULMASINI İSTİYORUM”

Koronavirüs salgınından önce polislerin adli tıpa götürmek için aradıklarını belirten İ.T., sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Tekrar tekrar adli tıpta fiziksel muayeneye maruz bırakılıyorum ve bu süreçte her şeyi en başından itibaren yaşıyorum. Bunu istemiyorum. Ben hayatıma devam edebilmek için bu erkeğin hak ettiği cezayı almasını istiyorum. Sürekli mahkemeyi ileri tarihe atıyorlar. CMK’nın atadığı avukat ise çok ilgisiz kaldı. Avukatımla bile konuşamıyorum davam hakkında. Onun avukatı ise gerçekten çok güçlü ve ilgili bir avukat. Duruşmalarda çok üstüme geldiler ve ben de kendimi anlatamadım. Ayrıca yaşadığı yerde de beni istismara maruz bırakan erkek ‘Çok iyi, o asla yapmaz’ olarak biliniyor. Sanki kendime birşey yaparsam, zarar verirsem ancak sesim duyulur diye düşünüyorum. Beni bu noktaya sürüklediler. Ben bu yaşadıklarımın duyulmasını istiyorum ve bu erkeğin cezalandırılmasını istiyorum.”

Kaynak: Dokuz8HABER

Editör: TE Bilişim