YAZAR KÖŞESİ

Engin Okuducu yazdı: KARANLIĞA KARŞI UMUT

Abone Ol

Ortadoğu’nun modern tarihinde, halkların meşru taleplerini ve özgürlük arayışlarını bastırmayaçalışan karanlık ideolojik yapılar defalarca sahneye çıkarılmıştır. El Kaide ve IŞİD’din devamı niteliğindeki Heyet Tahrir’uş Şam (HTŞ) gibi örgütler hiçbir zaman toplumsal iradeye dayanmamış; vahşet, dayatma ve halk düşmanlığı üzerinden varlıklarını sürdürmeye çalışmışlardır. Bu yapıları “irade” olarak tanımlamak, halkların özneleşme mücadelesine açık bir hakarettir. Çünkü irade, ancak halkın öz gücünden, kolektif bilincinden ve tarihsel deneyimlerinden doğar.

Kürt halkı, tarih boyunca bu çürük yapılara en net cevabı vermiştir. Zorla dayatılan ideolojilere ve dış merkezlerin taşeron örgütlerine karşı kendi öz savunmasını ve halk temelli kurumlarını inşa etmiştir.

Halk desteğine dayanmayan hiçbir yapının bu topraklarda kalıcı olamayacağı defalarca ispatlanmıştır. IŞİD’in Musul’dan Kobanê’ye uzanan barbarlığı, halkların doğuk direnişiyle tarihin çöplüğüne atılmıştır. Aynı akıbet, el değiştirmiş ya da ad değiştirmiş olsa da özünde aynı olan HTŞ ve benzeri

yapılara da kaçınılmazdır. Bu örgütlerin kökleri, halk karşıtı ittifaklarda, sömürgeci hesaplarda ve emperyalist mühendisliklerin ürettiği ikame şiddet araçlarında aranmalıdır. Halkların kendi iradeleriyle kurdukları savunma yapıları ve demokratik kurumlar ise bunun tam karşısında, tarihsel meşruiyeti olan direnişin devamıdır.

Dolayısıyla Kürtler ve halkın iradesini temsil eden hiçbir yapı, bu karanlık zihniyetle aynı masaya oturamaz. Aynı sofraya oturmak bir yana, aynı cümlede anılmaları bile halk iradesine ihanettir.

Kimse bu gerici barbar yapılarla ittifak kurup halkın iradesine, bağımsız kurumlarına saldırma hayaline kapılmasın. Bu beyhude hayaller ağır ve kaçınılmaz bedeller doğurur. Tarih, halkların özgürlük arayışına karşı duran her gücü eninde sonunda mahkûm etmiştir; bugünün işbirlikçileri de aynı sonla yüzleşmekten kurtulamayacaktır.

Son dönemde Dürzi halkına karşı işlenen suçlar, bu barbar zihniyetin sınır tanımadığını bir kez daha göstermiştir. Dürziler, tarih boyunca kimliğini, inancını ve varlığını korumak için ağır bedeller ödemiştir. Bugün aynı karanlık yapılara karşı Kürtler ile Dürzilerin acil ve stratejik ittifakı, yalnızca iki halkın değil, bütün bölgenin özgürlüğü ve demokratik geleceği için elzemdir. Karanlığa karşı en güçlü silah, halkların omuz omuza verdiği ortak direniştir.

Tarih defalarca kanıtlamıştır: Zorbalıkla, kafa kesmeyle, infazlarla kurulan hiçbir yapı sonsuza dek yaşayamaz. Halk iradesi, her defasında bu barbar ideolojilerin üstünden silindir gibi geçer. HTŞ ve benzeri kılıç artıkları da El Kaide ve IŞİD gibi tarihin çöplüğünde yerini almak zorundadır. Çünkü bu coğrafyanın geleceği, ne karanlık ideolojilere ne de halk düşmanı yapılara aittir; bu gelecek, yalnızca halkların öz iradesine ve özgürlük mücadelesine aittir.