HABER: BEKİR GÜNEŞ

Gazete Emek- Kars Belediye Eş Başkanı Ayhan Bilgen Demokratik Gelişim Enstitüsü’nün (DPI) “Türkiye’de COVID-19 Kriziyle Mücadelede Yerel Yönetimlerin Rolü” başlıklı online yuvarlak masa toplantısına katıldı. DPI'dan Türkiye dışından katılımcıların yanı sıra Türkiye'den çok sayıda gazeteci, yazar, aydın ve siyasetçi de Bilgen'e son süreçte yaşadıklarını sordu.

Kars'ta ilk zamanlarda metropollerden dönenlerle birlikte vaka sayılarının yükseldiğini belirten Bilgen, ardından yaşanan düşüşün çok uzun sürmediğini ve yaz süreci ile birlikte yeniden vakaların yükseldiğini söyledi. 

"KADIN BİRİMİ KURDUK"

Belediye olarak salgın sürecinde çok yoğun ve sıkı denetimler yaptıklarını ifade eden Bilgen, "Kadına yönelik şiddetin artması ile birlikte bir kadın birimi oluşturduk ve kadına yönelik şiddetin önüne geçmeye çalıştık" diye konuştu. 

"BELEDİYENİN HER ŞEYİ HACİZ ALTINDA"

Ekonomik olarak çok ciddi sıkıntılarla baş etmeye çalıştıklarını vurgulayan Bilgen, "Toplam gelirimiz 4 milyon lira. Belediyenin her şeyi şuanda haciz altında. 10 yıl boyunca hiçbir şey yapmasak yine borçları bitiremeyiz. Ama bunlara rağmen bir şekilde çalışıyoruz hizmet etmeye devam ediyoruz. Bütün süreçlere halkın katılımını sağladık. Çok ciddi yolsuzluk dosyaları var. Bunları yargıya taşıdık. Özel sektörü borçlarının büyük bir bölümü usulsüz işler. Mal ve hizmet ortada olmadığı halde belediye borçlandırılmış. Bir kamu kurumu diyemeyeceğimiz bir yozlaşma söz konusu. Bu şehir artık toparlanamaz denilirken bir anda halkımızla birlikte bir toparlanmaya girdik" dedi.

"BELEDİYE MECLİSİNDE BİR UZLAŞMA VAR"

Belediye meclisinde çok ciddi bir uzlaşma olduğunu dile getiren Bilgen şunları söyledi:

"Yaklaşık 10 farklı etnisite var. Kars'ta son seçimlerde 4-5 parti birbirine yakın oy alıyor. Seçildiğimizden beri kararlarımızın çoğunu oy birliği ile alıyoruz. Bu çok ciddi bir konu ve şanslı olduğumuzu düşünüyoruz. Bu çok iyi bir uzlaşıdır. Biz hiçbir zaman dayatma içine girmiyoruz. Bu son derece heyecam ve umut vericidir. Başka illerde kavgalar olurken bizde uzlaşı ile kararlar alınıyor. 

"KÜÇÜK ÇIKAR ÇATIŞMALARI YAŞIYORUZ"

Yerelde ben de sahada görme öğrenme imkanı buldum. Yerelde birçok küçük çıkar çatışması yaşıyoruz. 

Biz merkezi iktidardan bir jest beklemiyorduk zaten sadece dedik ki bize engel olmasınlar yeter dedik. Kendi üretimimizle yol yapmaya başladık ve belediye çalışmalarımızla dayanışma ve gönülü katılımcılıkla yapmaya başladık. Çaresizliği imkansızlığı gündem yapmak yerine çözüm üreten bir yerel yönetim modeli ortaya koyduk. 

"UYGULAMALI BİR KAYYUM PRATİĞİ VAR"

Ciddi bir borç içinde olduğumuz için zaten uygulamalı bir kayyum pratiği yaşıyoruz. Merkezi hükümetten bir çöp konteyneri bile alamadık. Karayollarının elinde imkanlar ve araçlar var ama biz onlardan faydalanamıyoruz. Hİçbir şekilde katkı da sunmuyorlar ama işimizi de engellemiyorlar. Bütün amacımız barışa dair bir modeli inşa edebilmek."

"MHP'Lİ ESNAF DA ERMENİSTAN KAPISININ AÇILMASINI İSTİYOR" 

Ermenistan ile olan sınır kapılarının Kars halkı tarafından çok istendiğini belirten Bilgen, "Kars'ta Ermeni meselesi, sokakta MHP'ye oy veren esnaflar dahil Ermenistan kapısının açılmasını istiyor. Bu durumun şehir ekonomisini canlandıracağını biliyorlar. Barışın çıkarımızı yükselteceğini hedeflemeliyiz" dedi.

"PARTİLİYİZ, BEDEL ÖDEDİK DEYİP İŞ İSTEDİLER"

Belediyeyi ilk kazandıklarında birçok sorunla karşı karşıya kaldıklarına vurgu Yapan Ayhan Bilgen, "Biz partiliyiz ve bedel ödedik deyip ilk zamanlarda gelip çocuklarını işe yerleştirmemizi istediler, beli taleplerde bulundular. Tabi ben kimin kim olduğunu biliyorum. Ben o usülsüz talepleri kabul etmedim. Bu kişilere kim olurlarsa olsunlar olumlu cevap vermeyeceğimizi söyledik. Sonra tehdit etmeye başladılar. Eğer biz rahat değilsek sen de rahat dolaşamazsın diye tehdit ediyorlar" diye konuştu.

"HDP EDİLGEN DURUMDA OLMAMALI"

HDP'ye yönelik daha önce yaptığı eleştirilerin tekrar hatırlatılması üzerine Bilgen şunları söyledi:

Türkiye'deki çatışmalı ortama rağmen HDP barışı inşa etmek zorunda. HDP edilgen olmak zorunda değilse ne yapıp edip bir formülünü bulmalı. HDP'nin üzerindeki baskıları biliyoruz ama HDP'nin buna rağmen çözüm için risk almak zorunda. 

"HDP PARTİ İÇİ DEMOKRASİDE ÇITAYI ÇOK YUKARIYA KOYDU"

HDP'nin kurumsal yapısında kimse "HDP artık Kürt taleplerinde vazgeçti" demiyor. Değiştirmek isteyenin artık kendini değiştirmesi lazım. Hem birlikte yaşamak istiyorsak buna uygun bir dile ihtiyaç var. Türkiye futbol taraftarına benzer bir yapıya sahip. Ne kadar sert konuşursanız o kadar alkışlarlar. Eş Başkanlar eğer Bahçeli ile tokalaştığında ciddi eleştiriler geliyorsa demekki içeriden de sorunlar var. Parti içi demokrasi konusu önemli. Parti içi demokraside HDP çıtayı çok yukarıya koydu. Artık o çıtaya yaklaşmak zorundasınız artık diğer partilere yaklaşamazsınız. 

"HDP'NİN BİLEŞENLERİ İLE ARASINDA BİR YAPILAŞMA EKSİKLİĞİ VAR"

HDP bileşenlerinden oluşuyor. Türkiye'de böye bir yapı yok. Ortada bir Kürt kütlesi var, 30-40 yıllık bir geleneği var. Bunun yanında bu durumu taşıyacak partnerler bu güçten yoksunlar. HDP'nin bileşenleri ile HDP arasında bir yapılaşma eksikliği var bunu gidermesi lazım. Alınan mesafe son derece önemli aslında. Ama hızlandırmak gerekiyor. HDP'nin öğrenme süreci Türkiye'deki hızın yanında eksik kalıyor. Daha toplumsal hareketli bir politika denemek zorunda. Yerel medyayı destekleyeceksiniz, küçük insiyatifleri ve bireylerin siyasete katılımının önünü açacaksınız. 

"HDP'DE DIŞARIDAN GELEN BİR KİŞİNİN NASIL KATILACAĞINA DAİR BİR YOL HARİTASI YOK"

HDP'de dışarıdan gelip katılacak bir kişinin nasıl katılacağına dair bunun henüz bir yol haritası yok. İstanbul'da birisi gelip dese ki ben HDP çatısı altında siyaset yapmak istiyorum dese Türkiye'deki genel güvensizlik HDP'de de ortaya çıkacak. Sen kimsin ajan mısın, nereden geldin? denilecek. HDP bunun yolunu yöntemini geliştirmek zorunda. 

İlk gelene şüphe ile bakmak üzerine dahil eden kabul eden bir örgütleme seçeneği uyguması lazım. Paradigmasının doğru olduğunu düşünüyorum ama paradigmayı hayata geçirmesi noktasında eksik olduğunu düşünüyorum. HDP önceki küçük bir grup olduğu dönemdeki gibi davranıyor. Bir organizma büyüyorsa ve bu gömlek organizmaya dar geliyorsa siz o gömleğe göre davranmanız gerekir. 

"STK VE YEREL MEDYA İLE İLGİLİ KAPASİTE SORUNUMUZ VAR"

STK ve yerel medya ile ilgili de kapasite sorunumuz var. Yerel medya ile görüştüğümüzde bizi eleştirin diyoruz. Bizi övmeniz üzerinde bir ilişki istemiyoruz. Siz ayaklarınız üzerinde durun biz sizin kapasitenizi artırmaya çalışalım. Bizim yandaşımız olmayın diyoruz. Kars'ta çok güçlü bir STK yok. Bunlarla biz işbirliği yapıyoruz. Minibüsçüler konusunda kooperatifleşmelerini istedik bunun için 3 defa ihale yapmak zorunda kaldık. Ama sonunda kooperatifleşmeyi başardılar. 

Editör: TE Bilişim