Gazete Emek- Cezaevinde bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ot Dergi'den Ertuğrul Mavioğlu'nun sorularını yanıtladı. "Gelinen noktada eskiye göre daha umutluyum" diyen Demirtaş, "Seçimin 2023’e kalmayacağını düşünüyorum. Tüm koşullar hükümeti erken seçime zorlayacaktır" diye konuştu.

"ESKİYE GÖRE DAHA UMUTLUYUM"

Yargıda yaşanana hukuksuzlukları değerlendiren Selahattin Demirtaş, “Hukuk, gücü elinde bulunduranın en önemli egemenlik aracı, oyuncağıdır artık. Sadece Türkiye’de değil, küresel düzeyde de böyledir bu” dedi. Demirtaş, “Demokratik, halkçı bir rejim kurulmadığı sürece bu hukuk zulmü devam edecektir. Dün sizeydi, bugün bize, yarın başkalarına” ifadelerini kullandı.

Geçmişe göre daha umutlu olduğunu belirten Demirtaş, “Gelinen noktada eskiye göre daha umutluyum. Çünkü farklı toplumsal kesimler hukukun üstünlüğü ve demokrasi konusunda giderek daha fazla ortaklaşmaya, yan yana durmaya başladılar. 12 Eylül sonrası veya 90’larda toplumsal muhalefet cephesi bu kadar geniş değildi mesela. Bu da geleceğe dair ciddi dönüşüm, değişim fırsatları sunuyor. Değerlendirebilene tabii” diye konuştu.

Başak Demirtaş'tan Fatih Portakal'ın kanalına dikkat çeken röportaj; Demirtaş hangi özeleştirileri yapıyor?

"HİÇ KİMSEYLE ASLA HİÇBİR PAZARLIĞA GİRMEDİM”

"Ertuğrul Mavioğlu'nun “Sizinle özgürlüğünüz karşılığında pazarlık edildi mi?" sorusuna Demirtaş, "Ne devlet ne de hükümet adına tek bir yetkiliyle hiçbir temasım arayışım olmadı, onların da benimle bir temas girişimi olmadı. Bunun çok net olarak bilinmesini, spekülasyonlara asla prim verilmemesini özellikle rica ediyorum. Bir görüşme, temas olacaksa bunun muhatabı partimizdir, tek doğru ve meşru yol budur. Bu da asla özgürlüğüm konusundaki bir pazarlıkla olmaz, olamaz” yanıtını verdi.

"SEÇİMİN 2023’E KALMAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM"

Erken seçim yapılacağını düşündüğü dile getiren Demirtaş, “Seçimin 2023’e kalmayacağını düşünüyorum. Tüm koşullar hükümeti erken seçime zorlayacaktır. Açlık, yoksulluk ve büyük çöküş, toplumsal patlamalara yol açmadan hükümet, erken seçimle görevi yeni bir siyasi anlayışa devretmeyi kendiliğinden isteyebilir. Bu hiç de ihtimal dışı değildir” dedi. “Hükümetin yapacağı en akıllıca hamle de budur” diyen Demirtaş, “Ama gelin görün ki, 'AKP' ve 'akıl' sözcükleri aynı cümlede yan yana gelince bile tuhaf görünüyor. Biz mücadele etmeye devam edelim, o sandık er geç kurulacak nasılsa” ifadelerini kullandı.

Başak Demirtaş: Erdoğan pandemide miting yapıyor, ben Selahattin'i göremiyorum

"YARILADIM DİYEBİLECEĞİM BİR ROMAN ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUM"

Mavioğlu'nun kendisinden yeni bir kitap, beste, resim ya da politik makale beklentisi olduğunu belirtmesi üzerine Demirtaş, “İnsanlarla parti siyaseti dışında bir alanda da bağ kurabilmek inanılmaz derecede mutlu ediyor beni. Bunu çok değerli ve anlamlı buluyorum. Şu anda, yarıladım diyebileceğim bir roman üzerinde çalışıyorum. Azıcık şiir karalıyorum, biraz kara kalem çalışması yapıyorum. Siyasi makalelerim de oluyor elbette. Belki Başak hepsini bir albümde toplayıp kitap olarak yayımlar” karşılığını verdi.

 “BENİ YARALAYAN DOST FİSKELERİ OLDU”

HDP’nin kendisini yalnız bırakmadığını vurgulayan Selahattin Demirtaş, “Halkımız ve partimiz bizi asla yalnız bırakmadı. Fakat beni yaralayan ‘dost fiskeleri’ oldu elbette. Onu şimdi değil, çıktığımda konuşacağız. Unuttum sanılmasın” dedi.

“HUKUKİ VE SİYASİ BEDELLERİ ÖDETECEĞİZ”

Hiç tahliye talebinde bulunmadığını belirten Demirtaş, “Unutmasınlar, beni burada tuttukları her günün bir faturası var ve bunu ödemekten asla kaçamayacaklar, kaçamıyorlar zaten. Kendileri bilirler. Ben bugüne kadar bir defa bile tahliye talebinde bulunmadım. Gerisini onlar düşünsün. Hapiste olmayı övecek, normalleştirecek değilim. Ancak madem beni buraya attılar, o halde bunun hukuki ve siyasi bedelleri olacak ve bu bedelleri onlara ödetmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

“TEK SEÇENEK DİRENMEK OLUNCA, GERİSİ KOLAY OLUYOR”

Demirtaş, “Hayatımın ilk 30 yılı resmi olarak sıkıyönetim ve OHAL dönemlerinde geçti. Geri kalan 17 yılı da fiili OHAL koşullarında yaşadım, yaşıyorum. Tıpkı on milyonlarca yurttaş gibi. O nedenle tüm bu uygulamaların, zulümlerin hukukla alakası olmadığını ancak en büyük kılıfın da hukuk olduğunu anlayabiliyorum" dedi ve şöyle devam etti:

"Canım bir şey çektiğinde yiyemedim ya da kızlarıma sarılıp kokularını ciğerime dolduramadım diye koca bir halkın özgürlük hayallerini, onurunu, kendi onurumu bir kenara atacak değilim. Tek seçenek direnmek olunca, gerisi kolay oluyor.”

Demirtaş sözlerinin devamında da, "Televizyonlardaki program sunucuları ile yorumcular ise benim adıma avukatlarıma bile cevap hakkı tanımıyor, canlı yayınlarda saatlerce linç edilmeme imkan veriyorlar. Ben hiçbirini unutmuyorum ama" diye konuştu.

Kaynak: Evrensel

Editör: TE Bilişim