Gazete Emek - Davanın 122'nci duruşması geçen hafta boyunca Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde, 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Esas hakkındaki mütalaanın verilmesinden sonra, Trabzon'daki eski istihbarat görevlilerinden Veysel Şahin, Volkan Şahin ve Okan Şimşek de, cinayetten önceden haberdar olduklarına ilişkin deliller bulunduğu gerekçesiyle tutuklandılar.

Duruşmada ifade veren sanıklardan bazıları birbirini suçladı, bir kısmı ise savunmalarında özellikle Fethullah Gülen Yapılanması'yla ilgileri olmadığını vurguladı.

Davaya 20 Ocak'taki 123'üncü duruşmada kalan sanıkların savunmalarının alınması ile devam edilecek.

'TÜRKİYE BU CİNAYETTEN DERS ÇIKARAMADI'

Hrant Dink. öldürüldüğü 19 Ocak 2007'den bu yana her yıl aynı gün, Agos gazetesinin eski binası önünde anılıyordu. Bu yıl Hrant Dink Vakfı'nın düzenlediği anma kapsamında, binaya projeksiyonla Hrant Dink'in fotoğrafı ve çok yankı uyandıran "Güvencin tedirginliği" yazısına atfen güvercin görüntüleri yansıtılıyor.

Hukuki süreçleri başından bu yana izleyen Hrant'ın Arkadaşları grubundan Bülent Aydın gelinen noktada "Hrant için Adalet" sloganının 14 yıl sonra hala güncelliğini koruduğunu söyledi.

Duvar gazetesinde, sona yaklaşan davayı değerlendiren Aydın "Bu dava bu haliyle sona erdiğinde de önemli eksiklikler içeriyor olacak. Çünkü cinayete giden süreç bu davada yok. Bir bütünlük sağlanması için müdahil tarafın soruşturmanın bu yönde genişletilmesi talepleri karşılık bulmadı. Dink ailesi avukatlarının soruşturulmasını istediği bazı kişilerin mahkemeye çıkarılması mümkün olmadı. Hatta bazı tanıklar bile, örneğin Hrant Dink'i İstanbul Valiliği'ne çağırıp tehdit eden MİT görevlilerinin dinlenilmesi dahi mümkün olmadı. Mahkeme bu konuda kararlar almasına rağmen MİT'ten bir yanıt gelmedi ve mahkeme de kararını geri aldı"

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan da Hrant Dink cinayetinden ders çıkarılmadığını söyleyerek, "Türkiye'de herkes her şekilde hedef gösterilirken 'böyle bir şey bir daha yaşanmaz' demek çok zor, Türkiye bundan ders çıkaramadı çünkü" dedi.

BBC Türkçe, Hrant Dink cinayetiyle ilgili 14 yıldır devam eden yargı sürecinde neler yaşandığını 5 başlık altında inceledi:

CİNAYETTEN SONRA NELER YAŞANDI?

Hrant Dink'in İstanbul'un Şişli ilçesinde bulunan Agos gazetesi yakınlarında, ana cadde üzerinde suikasta uğramasından kısa süre sonra, güvenlik kamerası kayıtlarından cinayet şüphelisi tespit edildi.

Şüpheli Ogün Samast'ın görüntüleri basın aracılığıyla kamuoyuyla paylaşıldı.

O tarihte 17 yaşında olan Samast, suikasttan 36 saat sonra babasının ihbarı üzerine Trabzon'a gitmek üzereyken Samsun Otogarı'nda gözaltına alındı. Samast ile birlikte cinayette kullanılan silah da ele geçirildi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, cinayetten kısa bir süre sonra zanlının görüntülerini basınla paylaştı.

Samast'ın sorgusunda cinayeti kabul ettiğini ancak pişman olmadığını söylediğini bildirdi. Haberlere göre, Samast, suikastı Yasin Hayal'in talimatı üzerine işlediğini de ifade etti.

Yasin Hayal'in adı daha önce 2004 yılında Trabzon'da bir fast-food restoranında altı kişinin yaralandığı bombalama olayına karışmıştı. Samast'ın ifadelerinin ardından Hayal de gözaltına alındı.

Hayal de ifadesinde cinayeti Erhan Tuncel ile birlikte planladığını söyledi. Bu ifade üzerine o dönem Karadeniz Teknik Üniversitesi öğrencisi olan Tuncel de yakalandı. Tuncel'in bir dönem Trabzon Emniyet Müdürlüğü için muhbirlik yaptığı ortaya çıktı.

Basında, Tuncel ve Hayal'den Samast'ın "ağabeyleri" olarak bahsedilmişti.

Samast'ın Samsun'da yakalandıktan birkaç gün sonra bazı polis memurlarıyla birlikte Türkiye bayrağı önünde çekilmiş görüntüleri bir televizyon kanalında yayımlandı.

Bu olay, bir yandan büyük tepki yaratırken, cinayette kamu görevlilerinin rolü olup olmadığına dair soruların gündeme gelmesine neden oldu.

Hrant Dink'in eşi Rakel Dink de cenaze töreninde yaptığı konuşmada, "Yaşı kaç olursa olsun; 17 veya 27, katil kim olursa olsun, bir zamanlar bebek olduklarını biliyorum. Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılmaz kardeşlerim" diye konuşmuştu.

DAVA SÜRECİNDE NELER YAŞANDI?

Dink suikastıyla ilgili yargı süreci Nisan 2007'de başladı ve ilk duruşma 2 Temmuz 2007 tarihinde, o sırada İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde bulunan 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Editör: TE Bilişim