Gazete Emek-  Tabloda Fatih Sultan Mehmet'in karşısındakinin kim tartışmaları sürerken Ortaylı "Portrede Fatih’in karşısındaki şehzade ise Cem’dir." diye açıkladı.

Ortaylı'nın Hürriyet'ta yayımlanan bugünkü yazısının ilgili kısmı şöyle:

FATİH'İN PORTRESİ

Fatih Sultan Mehmed’in çok bilinen bir portresi 25 Haziran’da Londra’da açık arttırmaya çıktı. Portre imzasız fakat Bellini’ye ait olduğu kuvvetle muhtemel. Son satın alandan sonra beşinci yılda tekrar müzayedeye kondu. Bakalım Türkiye’ye gelebilecek mi derken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun açıklamasıyla İstanbul fatihinin portresinin belediyemizin mülküne girdiği haberini aldık.

GÖZDE VELİAHT ADAYI

Portrede Fatih’in karşısındaki şehzade ise Cem’dir. İkonografik yani resim değerini tartışmanın dışında Cem Sultan’ın Fatih’in tutacağı gözde bir veliaht adayı olduğu düşünülebilir. Bildiğimiz gibi sefer başlangıcında Fatih Sultan Mehmed’in Gebze sahrasındaki ani ölümü ve bu ölüm gizlenemeden, Amasya’dan Şehzade Bayezid’in yetişememesi dolayısıyla, Cem’i tutan yeniçeriler ayaklanmış ve memleket bir iç harbe girmişti. İç harpte Bayezid’i tutanlar tarafından yenilgiye uğrayan Şehzade Cem önce Rodos’ta Malta Şövalyeleri’ne sonra onların eliyle papalığa devredildi. Rehin şehzadenin hazin ölümü tarihin malumudur ama tarihyazımında dikkat çeken bir unsurdur, Osmanlı veraset sisteminin sağlam temellere dayanmaması, bazen hükümdarın kendisine halef seçmesini bile imkânsız kılmaktadır. Bazen de vârislerin dahi pek istekli olmadığı iç savaşlar aniden kışkırtma dolayısıyla ortaya çıkmaktadır. Cem Sultan vakası ve bir de II. Osman’ın feci akıbeti tarihi bilmeyen Osmanlı hanedan üyelerinin bile dehşetle hatırladığı iki anıdır ve Osmanlı veraset sisteminde tahta geçişteki şiddetli olayların mantığını açıklamaktadır. Bu portrenin, Bellini’nin diğer Fatih portresinin akıbetine uğramaması için Türkiye’de bir kurum tarafından satın alınması hayırlı olmuştur.

BELLINI’Yİ İSTEMİŞTİ

Fatih Türk padişahları içinde şehzadeliğinden beri akademik resimle çok ilgilenen hatta kendi kömür kalem çalışmaları bulunan bir hükümdardır. İtalyan Rönesansı’nın ustalarına duyduğu yakın ilgi, hatta bunlardan Gentile Bellini’yi Venedik Senatosu’ndan istemesi ve ressamın padişahın ömrünün son iki yılında gelip onun bazı portrelerini yapması, bu tabloların değerini arttırır. Ne yazık ki gerek topladığı klasik heykeller, gerekse yaptırdığı bu gibi portreler Osmanlı sarayından yok olmuştur. Bunun kasıtlı ve planlı bir elden çıkarma olduğu açıktır. Nedenini zihniyet diye açıklamak kolaycılık olur, 15. asrın sonunu iyi bilen, vakanüvis İbn-i Kemal’in tarihindeki ilgili pasaja bakılması tavsiye olunur. 

Heykelde ise ta 20. asra kadar devam eden bir çekilme vardır. Heykelini yaptıran Sultan Abdülaziz’in bu heykeli maalesef bodrumlarda saklanarak bu vakte kadar gelmiştir, resimlerini ise dış dünyadaki saklanmaya ve muhafazaya borçluyuz. III. Selim’e kadar klasik anlamda portresini yaptıran, devletin mülkiyetinde saklanıp bu devre kadar gelmesini sağlayan bir başka hükümdarımız Kanuni Sultan Süleyman’dır.

Editör: TE Bilişim