Gazete Emek- Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, IŞİD lideri Ebubekir El Bağdadi'nin ABD'nin operasyonuyla ölü ele geçirilmesine ilişkin konuştu. Kalın, operasyonun "terörle mücadelede önemli bir kazanım” olduğunu belirtti.
IŞİD'in yükselişine paralel olarak Türkiye'nin çok ciddi bir mücadele verdiğini söyleyen Kalın, "Bu terör örgütü en çok İslam'a ve Müslümanlara zarar vermiş bir kanserdir. Yüzlerce masum insanın ölmesine sebep olmuş bir terör örgütüdür” ifadelerini kullandı.
"Bu sapkın ideolojinin ortadan kaldırılması Türkiye'nin de desteklediği, mücadele ettiği bir konudur” diyen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, son birkaç yılda "Türkiye bunların sınırdan geçişine izin veriyor, hatta bunları destekliyor” gibi "birtakım kara propaganda faaliyetlerinin yapıldığını” gözlemlediklerini kaydetti.
Türkiye'nin "en net cevabını Fırat Kalkanı Harekâtı’nda, öncesinde ve sonrasında” verdiğini belirten Kalın, IŞİD ile mücadelenin "bundan sonra da etkin bir şekilde devam” edeceğini söyledi.
IŞİD ve Gülen yapılanmasına dair, "dini kullanan sapkın bir ideoloji anlamında ikisinin birbirinden bir farkı yok. İkisi de hedeflerine ulaşmak için şiddeti meşru gören, kullanan iki tane örgüt” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, Gülen yapılanması örneğini "15 Temmuz'da da gördük” dedi.
"Türkiye üç terör örgütüyle mücadele eden tek NATO ülkesi"
IŞİD liderinin öldürülmesini "terörle mücadelede bundan sonraki kararlılığı perçinleyen bir gelişme” olarak nitelendiren Kalın, buradan YPG'ye "bir kredi çıkartma, onlara bir paye verme şeklinde bir çabanın olduğunu” gördüklerini dile getirdi ve YPG'den istihbarat paylaşımı ve destek geldiği yönündeki açıklamaları YPG'yi "meşrulaştırmaya yönelik birer çaba” olarak nitelendirerek "Bunlara karşı da herkesin çok dikkatli olması gerekiyor” dedi.
Türkiye'nin birçok terör örgütüyle mücadele ettiğini vurgulayan Kalın ayrıca, "Türkiye aynı anda üç terör örgütüyle mücadele eden tek NATO ülkesidir” ifadesini kullandı.
IŞİD lideri El Bağdadi’nin ölümüyle sonuçlanan operasyon öncesinde Türkiye ile ABD arasında ordu ve istihbarat düzeyinde temas ve koordinasyon olduğunu söyleyen Kalın, özellikle de baskının düzenlendiği gece iki ülkenin askeri makamları arasında yoğun diplomasi yürütüldüğünü kaydetti.
Kaynak: DW Türkçe
