Gazete Emek- Daha önce bu konuda çok kapalı olduğunu aktaran Ezhel, “Çok propaganda var insanın üstünde. Bu ayrımcılığı hissediyorsun üstünde ve sen de bir parçası oluyorsun. Zamanla bunun saçmalığını anlamaya başladım. Niye ben böyle düşündüm dedim. Çünkü düşündürtüldüğünü anladım. Nefretin sana sonradan kazandırılan bir şey olduğunu anlıyorsun. Ben bir Türk olarak ne yapabilirim dedim” diye konuştu.
“Kürtçe kursuna gittim”
Kürtlerin çoğunlukla bulunduğu coğrafyada Türkçeyi sonradan öğrenen insanlarla tanıştığını belirten Ezhel, “Bir Türk olarak benim görevim ne dedim. Ben de Kürtçe kursuna gittim. Biraz öğreneyim, en azından bir fikrim olsun dedim. Bir şekilde el uzatayım dedim” ifadelerini kullandı. Bir süre Almanya’da yaşamak istediğini söyleyen Ezhel, “Türkiye’de sanat yapmak zor, insanlar bazı şeylere dikkat etmek zorundaymış gibi hissediyor” dedi.
Ezhel, “Siyasi bir baskı mı hissediyorsun?” şeklindeki soruya ise şu yanıtı verdi: “Var ama hep varmış. Bu yüzden bir tedirginlik var. Sanat baskıya karşı durabilen çok güçlü bir silah olduğu için bu yapılıyor.”
Kaynak: Basnews
