Gazete Emek- İçişleri Bakanlığı kararıyla görevinden uzaklaştırılan ve yerine kayyum atanan, ardından da 22 Ekim’de tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’ya, “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılandığı davada 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verilmişti.
Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Tabip Odası (DTO), Hak İnisiyatifi Derneği (HAK) Diyarbakır Temsilciliği, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği, Mızraklı’ya verilen cezaya ilişkin açıklama yaptı.
Baro Adli Yardım binasında düzenlenen toplantında konuşan Baro Başkanı Cihan Aydın, Cumhuriyet Savcısı ve mahkeme heyetinin ‘hukuka aykırı bir şekilde elde edilmiş delillere yaslanarak hüküm kurduğunu’ savundu.
Aydın bu nedenle savcı ve heyet hakkında “görevi kötüye kullanmaktan” Hakim ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikayet taleplerini sunacaklarını söyledi.
“Mahkemenin, hukuk dışı bir şekilde elde edilen ve hukuken delil sayılamayacak ‘delillere’ dayanarak söz konusu cezayı verdiğinden hiçbir kuşkumuz yoktur” diyen Aydın, Mızraklı’nın daha önce dinlenildiğini ancak hakkında işlem yapılmadığını ifade etti.
“Başkan Mızraklı, şüpheli olarak UYAP’a kaydedilmeden 2009-2014 yılları arasında Gülen yapılanması mensubu hakim-savcıların kararıyla dinlenmiş, ancak hakkında bir işlem yapılmamıştır. Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 138. maddesine göre bir kişi hakkında iletişimin tespiti kararı verilmesi için öncelikle şüpheli veya sanık sıfatını alması gerekmektedir.
Ancak Başkan Mızraklı, söz konusu hukuki şartlar es geçilerek 10 Temmuz 2017 tarihinde doğrudan şüpheli olarak UYAP’a kaydedilmiştir. Bu durumda mahkeme, yasa dışı dinlemeler sonucunda elde edilen ve hukuki geçerliliği olmayan bir takım bilgileri delil olarak dikkate almış ve hüküm kurmuştur. Mahkemenin bu tutumunun hukukla izah edilemeyeceğini, en iyi hakimler bilmelidir.”
İtirafçıya beraat
Aydın, serbest bırakılan itirafçının Mızraklı hakkında verdiği ifadenin ardından beraat etmesini ve hukuki süreçteki usulsüzlükleri anlattı.
İtirafçının yasal olmayan şekilde beyanının alındığını vurgulayan Aydın, “Savunma makamının, itirafçının beyanlarının hangi koşullarda alındığı, ifadenin hukuka ve yasaya uygun alınıp alınmadığının araştırılması’ yönündeki talepleri mahkeme tarafından reddedilmiştir” dedi.
Aydın, Mızraklı’ya dair şu çağrıda bulundu:
“Başkan Mızraklı’nın hakkındaki uydurma isnatlar düşürülerek derhal serbest bırakılmasını ve görevine iadesini, hukuka ve yasaya aykırı elde edilen delillere rağmen Başkan Mızraklı’nın tutukluluğunda ve cezalandırılmasında ısrar eden yargı mensupları hakkında soruşturma başlatılmasını ve tedbiren açığa alınmalarını talep ediyoruz.”
‘Cübbeli polisler ordusu’
Yargı mekanizması adalet kaygısından azade bir ‘keyfiliğe dönüştüğünü’ belirten Aydın, polis ve jandarmanın hazırladığı fezlekelerin herhangi bir hukuk süzgecinden geçmeden iddianameye dönüştüğünü savundu.
Aydın, “Yargı mekanizması adeta cübbeli polisler ordusu haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.
