Gazete Emek- Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Batman ziyaretinde Kürtçe müzik dinlenilmesi ve soru sorulmasını kendi köşesinde değerlendirdi. Birçok insandan 'Kürtçe müzik dinlemeyi çok seviyorum' sözünü işittiğini belirten Selvi, "Kürtçe kaset dinlediği, cezaevindeki görüş sırasında annesiyle Kürtçe konuştuğu için insanların işkence gördüğü bir Türkiye’den, bugün geldiğimiz noktayı anlatması açısından önemliydi." görüşünü savundu.

Selvi "Kürtçenin önündeki engelleri Selahattin Demirtaş’a özgürlük diyenler kaldırmadı. PKK da kaldırmadı. Tam tersine yasaklardan beslendi. Yasakçı zihniyete karşı mücadele veren Erdoğan kaldırdı. Bugün o genç kızımız evinde rahatça konuşamadığı Kürtçeyi cumhurbaşkanının huzurunda konuşabiliyorsa bu da Erdoğan’ın sayesinde oldu." iddiasında bulundu.

Erdoğan'ın Batman ziyaretinde 'Kürtçe' tartışmaları sürerken Fırat Üniversitesi İİBF Maliye Bölümü araştırma görevlisi Hifzullah Kutum sosyal medya platformu Twitter'da 'Kürdistan' paylaşımı yapması nedeniyle tutuklandı. 

Selvi'nin Hürriyet'te "İYİ Parti’den Lütfü Türkkan’ı kurtarma operasyonu" başlığıyla yayımlanan bugünkü yazısının ilgili kısmı şöyle:

Mansur Yavaş'tan 'Lütfü Türkkan' açıklaması : Öcalan’ın mektubu yayımlanırken de tepki koysaydınız


CUMHURBAŞKANI’NA KÜRTÇE SORU

Bence hak ettiği kadar gündem olmadı ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Batman’da gençlerle buluşmasındaki bir sahne çok anlamlıydı.

Batmanlı sanatçılar Kürtçe şarkılar söyleyerek karşıladılar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı. Şemle’yi Aynur Doğan’dan dinlemiştim. Batman’daki grup da çok başarılı bir şekilde icra etti. Batmane, Batmane derken, Dar Hejiroke’yi söylerken bizi alıp oralara götürdüler. Sadece Kürtçe söylemediler. Bedri Ayseli’nin okurken içimize işlettiği “Kırklar Dağı’nın Düzü”nden başlayıp bölgenin sevilen parçalarını seslendirdiler. Birçok insandan, “Kürtçe müzik dinlemeyi çok seviyorum” sözünü işitmişimdir. Bence sadece müziği değil, onların içinde yaşanmışlıklar var.

Kürtçe kaset dinlediği, cezaevindeki görüş sırasında annesiyle Kürtçe konuştuğu için insanların işkence gördüğü bir Türkiye’den, bugün geldiğimiz noktayı anlatması açısından önemliydi.

Siyahla beyazın bir fotoğrafıydı adeta.

Ertuğrul Özkök, Hürriyet Gazetesi’nden kovuldu!


KÜRTÇE KİTABI İMZALADI

Bir genç kız Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Kürtçe soru sordu. Ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Kürtçe olarak yayınladığı ünlü Kürt şairi Ahmed-i Hani’nin Mem-u Zin isimli eserini Erdoğan’a imzalattı.

Şerafettin Elçi’nin, Ecevit hükümetinde bakan olduğu sırada, “Ben Kürdüm, Türkiye’de Kürtler var” dediği için 12 Eylül’de 27 ay hapis yattığı Türkiye’den buraya gelindi. Ama bu kolay olmadı. Bir yandan devletin yasakçı zihniyetine, diğer yandan PKK terörüne rağmen başarıldı bunlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Kürtçe soru soran genç kızın söyledikleri aslında Türkiye’nin nereden nereye geldiğinin bir özetiydi.

“Eskiden evlerimizde konuşmaya korktuğumuz dilimizi bugün Cumhurbaşkanımızın karşısında konuşabiliyorum” dedi.

Genç bir kızımızın Cumhurbaşkanı ile Kürtçe konuşabilmesi, kimsenin bir lütfu ya da ihsanı değil. Onun anasının ak sütü gibi helal olan hakkıdır. Ama o hak, yasaktı. O hak, hapis cezasıyla cezalandırılıyordu.

Kürtçenin önündeki engelleri Selahattin Demirtaş’a özgürlük diyenler kaldırmadı. PKK da kaldırmadı. Tam tersine yasaklardan beslendi. Yasakçı zihniyete karşı mücadele veren Erdoğan kaldırdı. Bugün o genç kızımız evinde rahatça konuşamadığı Kürtçeyi cumhurbaşkanının huzurunda konuşabiliyorsa bu da Erdoğan’ın sayesinde oldu.


 

Editör: TE Bilişim