Gazete Emek- 31 Mart yerel seçimlerine birkaç gün kaldı ve özellikle batıdaki birkaç büyükşehirle ilgili sürprizler olabileceği  burada sürprizle yönetimin el değiştirmesini anlamak lazım artık iktidar partisinin bazı mensuplarınca dahi kabul ediliyor.

Duvar'dan Nilgün Yılmaz ve Onur Mat, Twitter takipçilerinin (HDP’nin lideri olarak Selahattin Demirtaş’ı seçildi), siyasi parti liderleriyle ortak takipçileri üzerinden, seçmenlerin ilgisini tartmaya çalıştılar.

Altı şehir Ankara, İstanbul, Bursa, Adana, Mersin ve Antalya incelendi. Tartışmaları izleyenler bilirler; bu şehirlerde mevcut yönetimler, geçtiğimiz genel seçimlerle hayatımıza giren “ittifak” formülleri ile değişebilir. Bu az bir şey değil; örneğin başkent Ankara, çeyrek asırdır aynı siyasi iktidarca idare ediliyor.

İttifakın değişime neden olacak olmasının ilk nedeni kuşkusuz, daha önce iki rakip olarak seçimlere giren MHP’nin, bu seçimde Cumhur İttifakı ile AKP safında yer alması ki bu durum örneğin Adana’da daha önce AKP lideri hakkında oldukça sert konuşan Cumhur İttifakı adayı Hüseyin Sözlü’yü epey terletti.

İkinci bir neden ise, HDP’nin daha önce aday çıkardığı batıdaki metropollerde, zımnen de olsa, Millet İttifakı lehine aday göstermemiş olması. Bu illerden bazılarında HDP’nin yüzde 10'un üzerinde oy potansiyeli var ve mahpus lider Selahattin Demirtaş, geçtiğimiz günlerde seçmenine açık bir çağrı yaptı.

ÖZHASEKİ ANKARALI MİLLİYETÇİLERİ 'TAVLAYAMADI'

İncelemeye, seçim yarışının en amansız geçtiği Ankara ile başladık. Başkentte birçok araştırma şirketinin kazanma şansını yüksek gördüğü aday Mansur Yavaş. En büyük ortaklığı beklendiği gibi milliyetçi partilerle değil, CHP lideri Kılıçdaroğlu ile tutturmuş. Diğer yandan iki milliyetçi parti içinden rakip Cumhur İttifakı'nın parçası olan MHP ile ortaklığı daha fazla. MHP’nin Ankara’da güçlü bir parti olduğunu ve Yavaş’ın ülkücü geçmişini düşünürsek, burada bir kayma öngörebiliriz.

Ancak Ankara gibi epey tartışmalı bir yerde bu tahmini sınamak gerek. Verilere bir de tersten bakalım. Bahçeli’nin takipçileri ile Yavaş’ın ortaklığı mı daha fazla yoksa Özhaseki’nin mi? Belirgin bir farkla ilki önde. Özhaseki Ankaralı milliyetçileri en azından sosyal medyada tavlayamamış. Özhaseki’nin diğer liderlerle ortak takipçilerine bakıldığında ise bu ‘yalnızlık’ hali biraz daha hafifliyor. Burada Özhaseki’yi izleyen her 100 takipçiden 47'sinin Bahçeli’yi de izlediğini görüyoruz.

DEMİRTAŞ'LA DA MİLLİYETÇİ LİDERLERLE DE ÖRTÜŞÜYOR!

İstanbul’da durum biraz farklı ve hata yapmaya daha müsait. Cumhur İttifakı’nın adayı Binali Yıldırım, eski başbakan ve TBMM başkanı. Haliyle geniş bir izleyici kitlesi var. Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu ise, görece yeni bir isim. Her ne kadar sosyal medyayı iyi kullansa da, İstanbul’da yaşayan çoğu insan, adını adaylığı kesinleştikten sonra duydu. Sosyal medya kullanımı halen yaygın değil ve konvansiyonel medyada gördüğü teveccüh de malum. Kıyasta bu farka dikkat etmek gerek.

İki adayın parti liderleriyle ortak takipçilerinin durumu şöyle: İstanbul özelinde değerlendirme yaparken, insanın gözü ister istemez HDP oylarına kayıyor. Bu iki adaydan, Demirtaş ile daha çok ortak takipçisi olan belirgin bir şekilde İmamoğlu; yüzde 10'a karşılık yüzde 23. İmamoğlu’nun toplamda milliyetçi liderler nezdindeki durumu da fena gözükmüyor. Ancak diğer yandan, kamuoyunun yakından tanıdığı Yıldırım, liderlerle ortaklık oranlarının ortalamasına bakıldığında, İmamoğlu’ndan ufak bir farkla önde. Bu durum ortaklığa, adaylar değil, liderler gözüyle baktığımızda da meydana çıkıyor. İmamoğlu’nu takip edenlerin Demirtaş’ı takip edenlerle ortaklık oranı epey yüksek, ancak aksi geçerli değil. Burada bilindik olmanın avantajı ortaya çıkıyor; tanıyan seviyor, ama herkes tanımıyor.

BURSA'DA MİLLET İTTİFAKI ÖNE ÇIKABİLİR

Seçim yarışının başa baş gittiği bir başka metropol de Bursa. Şehir, pervasız kentsel dönüşümün sembolü haline gelmiş durumda. (Bknz., CHP’nin son reklam filmi) Eski Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, bu defa Millet İttifakı adına, hali hazırda AKP’e olan büyükşehre aday. AKP’nin seçilmiş başkanının başına gelenler ve Bozbey’in Nilüfer’deki başarı öyküsüne, ittifakın gücü de eklenirse değişim mümkün mü?

Düz bir hesapla, geçtiğimiz genel seçim sonuçlarına bakarak, Cumhur İttifakı kesin kazanıyor denebilir. Ancak tabloda, Bozbey ile Erdoğan arasında, yüzde 32'lik güçlü bir ortaklık seziliyor. Bu oran rakip Alinur Aktaş’ınkinden, beklendiği kadar düşük değil. Kaldı ki, iki adayın kendi içlerinde de epey ortak izleyicileri var. Yani Bursa, bu seçimlerde mevcut kamplaşmanın ötesini merak ediyor gibi duruyor. Alinur Aktaş, kendi kampının dışına çıkamazken, Bozbey karşı tarafın da ilgisine daha fazla mazhar olmuş gibi.

ADANA'DA KİMSE 'BENİM' DİYEMEZ

Adana ilginç bir şehir; mecliste beş partiden de milletvekili bulunuyor ve herhangi bir siyasetin “benim” diyebileceği bir yer değil. Bir zamanların en gözde sanayi kentlerindendi, son 25 yılda büyük gerileme yaşadı. Renkli ve canlı bir kent gündemi; göç ve suç başta olmak üzere önemli sorunları var. Güçlü bir Türk milliyetçisi nüfusa (toplam yüzde 24), yine Türkiye ortalamasının üzerinde HDP’li seçmene (yüzde 13.5) sahip. Bu durum ittifaklarla birleşince yerel yönetimlere nasıl yansır?

İlk bakışta beka söylemi tutmuş ve Sözlü geçen yerel seçimlerde sarf ettiği sözlerin etkisini bertaraf etmiş gözüküyor. Ancak iki adayın ortak izleyicisi az; yani Kılıçdaroğlu ile yüksek ortaklığı rakibine mesafesinden dolayı işe yaramayacak gibi duruyor. Aynı durum HDP seçmeni için de geçerli. Millet İttifakı adayı Zeydan Karalar’ın profilinde de liste beklendiği gibi, Demirtaş takipçileri yine son sırada. Ancak bu defa ortaklaşma oranı artıyor. İyi Parti seçmenleri nezdinde de ortaklık daha yüksek. Karalar, toplamda ortaklık oranlarında daha önde olsa da, Adana’da her iki adayın da karşı kamptan oy alması mümkün. Karalar karşı kampta Sözlü’nün yapabildiğinden biraz daha fazla merak uyandırıyor.

Adana’nın yanı başındaki Mersin, aslında benzer demografik ve siyasal dinamiklere sahip. Bu oy oranlarına da yansıyor. Bir farkla ki, burada MHP, İyi Parti ve HDP oyları, Adana’da olduğundan daha da yüksek. Genel seçim sonuçlarına ve mevcut ittifaklara bakarak, Millet İttifakı’nın adayının kazanacağı sonucunu çıkarmak mümkündü; ancak bu ittifakın aday belirleme sürecinde yaşadığı sorunlar sonucu, İYİ Parti, eski bakan Ayfer Yılmaz’ı destekleme kararı aldı. Üstelik daha önce MHP’den seçilen mevcut başkan da Yılmaz’ın arkasında. Bu bölünmenin Twitter’a nasıl yansıdığına bakalım.

Bu tablolara göre, Cumhur İttifakı adayı Hamit Tuna, büyük bir tutkuyla olmasa da, kendi tabanını iyi bir ortalama ile bağlamış görünüyor. Demirtaş takipçileri hariç, hemen her liderle fena olmayan ortaklıklar var. Diğer yandan diğer adayların takipçilerinin kafaları karışmış gibi. Bu çoğulculuk açısından iyi haber. Ancak seçim sonuçlarına nasıl yansıyacağı bilinmez. Muhalefetin iki iddialı adayı, Mersin’i iktidara kaptırabilir.

ANTALYA'DA HDP SEÇMENİ İKİ TARAFA DA MESAFELİ

Antalya'da Akdeniz bölgesinin güçlü milliyetçi damarıyla meşhur şehirlerinden. Göç ve ayarsız kentleşme buranın da temel sorunlarından. Batı ve Rusya ile son yıllarda yaşanan sorunlar, turizmin ekonomisinde büyük pay sahibi olduğu Antalya’yı fena vurmuştu. Buna bu sene, artan tarımsal üretim maliyetleri de eklendi.

Bu durum bir siyasi alternatif arayışı yarattı mı? Antalya için iki adayın takipçilerinin ortaklaşmalarına bakalım. Burada her iki ittifakın adaylarının da, AKP ve CHP liderleriyle yakın ortaklıklar kurduğunu görüyoruz. Şehri uzun zamandır yöneten Menderes Türel’in avantajı açık, ancak Muhittin Böcek, diğer adayların tabanlarına erişme konusunda daha iyi bir performans sergilemiş. Akşener ve Erdoğan ile ortak takipçi oranı birbirine epey yakın ve aynısını Türel için söylemek güç. Her iki adayın da Demirtaş takipçileriyle yakınlık kurmak konusunda sınıfta kaldığı da bir gerçek, ki HDP burada 24 Haziran’da yüzde 7,3 oy aldı.

EN YÜKSEK ORTAKLIKLAR

Bu listede bütün halinde liderlerin adaylarla ortaklıklarına da baktık. Bu listede ilk onda Erdoğan yok. Onun kitlesi halen daha kendine has ve belli ki epey ‘reisçi’. Şöyle de denebilir, başka bir liderin ne dediğini dahi merak etmeyen kitlelerde Erdoğan’ınkiler önde gidiyor. Diğerlerinin sesi bu kitleye daha az erişiyor. Ancak Cumhur İttifakı’nın diğer adayları ve özellikle Binali Yıldırım özelinde durum böyle değil.

Farklı kitlelerle en çok ortaklık kurabilen liderin Karamollaoğlu olduğu görülüyor ki bu kendine has konsolide bir kitlesi olmaması olarak da okunabilir. Millet İttifakı’na HDP’nin desteği ise en azından Twitter’da beklendiği kadar karşılık bulmamış; listede ilk onda Demirtaş’ı da göremiyoruz. HDP’lilerin desteği çantada keklik görülmemeli.

Duvar'dan Nilgün Yılmaz ve Onur Mat, adayların ve liderlerin Twitter hesaplarının takipçilerini alarak ve bunların bütün ikili kombinasyonlarındaki kesişimlere, yani ortak takipçilerini inceleyerek bu sonuçları elde ettiler . Tablolardaki oranlar ve sayılar, kişilerin takipçileri arasındaki ortaklığı gösteriyor. Oranlar için takipçi sayısı daha az olanı baz alınmış. Örneğin, a kişisinin 27 bin takipçisiyle, b kişisinin 150 bin takipçisinin yüzde 5,5 olduğunu söylerken, a’nın takipçilerinin yaklaşık 1,500'ünün b’yi de takip ettiğini, 1,500 / 27 binin, yüzde 5,5’e denk geldiğini söylemiş oluyor. 

Editör: TE Bilişim