Gazete Emek- Sokağa çıkma çıkma yasakları sürerken, hak ihlallerinin son bulması için bir çağrı yapan ve ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ başlıklı Barış Bildirisi’ni imzalayan akademisyenlerin yargılanması sürüyor. Bildiri imzacısı 499 akademisyen hakkında ayrı ayrı “Terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla dava açıldı. Tekil yargılamaların başladığı 5 Aralık 2017’den bu yana toplam 414 duruşma görüldü.

5 Aralık 2017 tarihinden bu yana Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nin mahkeme salonları, yargılanan akademisyenlerin davalarına tanıklık ediyor. Bir yıldır dayanışmayla meslektaşlarını yalnız bırakmayan akademisyenler, mahkemeye beyanda bulunuyor, duruşmaları izliyor, gözlemliyor ve not alıyor.

Yargılama sürecini Evrensel’den Cansu Pişkin’e değerlendiren Aslı Odman, “Kötü not alıp F alacak, sınıfta kalacak bir tarih kompozisyonuyla hayatımız belirleniyor” diyor. Doç Dr. Özlem Özkan da “Barışı adliyelerde değil üniversitede anlatmak isterdik” yorumunda bulunuyor.

‘KİMLERİN İMZA VERDİĞİNİ BİLMİYORDUK’

Öğretim Görevlisi olan Aslı Odman Barış Bildirisi’nin 483 üniversiteden toplam 2212 kişi tarafından imzaladığını hatırlattı. Odman şöyle devam etti; “Yapabileceğimiz en az şeydi, bir başlangıçtı. Bildiri metni her birimize herhangi bir online imza kampanyası olarak ulaştı. Mahkemedeki beyanlarımızda da söylediğimiz gibi o dönemde yapılabilecek tek şeydi, bir çaresizlik çığlığıydı. Aynı bölümde çalıştığımız meslektaşlarımızın bile kimin imza verdiğini bilmiyorduk. Bu şekilde bir saldırı ortak olarak yaşayınca biz o zaman bir araya gelmeye başladık”

‘BİZLER İÇİN OHAL 15 TEMMUZ’DAN SONRA BAŞLADI’

Üniversitelerin bu süreçte hocalarını koruyamadığını belirten Odman, “Bünyesindeki imzacıların isimlerini Ankara’ya göndermeyen üniversiteler var. Bu da şunu gösteriyor, demek ki isimler rektörlüklerin inisiyatifinde Ankara’ya yollandı. Bizler için OHAL, 15 Temmuz’dan önce başladı. 11 Ocak 2016’daki imzadan hemen sonra vakıf üniversitelerindeki işten çıkarmalarla başladı. Basın açıklaması metnini okuyan dört arkadaşımız, ibret olsun diye 40 gün tutsak alındı.” dedi.

‘SUÇ UNSURU GÖRMÜYORUZ’

Kocaeli Üniversitesi’nden 1 Eylül 2016’da ihraç edilen Doç. Dr. Özlem Özkan da, hakkında dava açılan akademisyenlerden biri. İlk duruşması 1 Mart 2019’da görülecek olan Özkan, “Biz, ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ metninin deklarasyonundan beri barış talep etmenin bir insani görev olduğunu düşünüyoruz. Bunda bir suç unsuru görmüyoruz. Böyle olduğu için de yargılanmamak istiyoruz. Barış talebimizin halen arkasında olmamız, özellikle dayanışma akademileriyle eğitim, bilimsel araştırma ve bilgi üretme çalışmalarımıza devam etmemiz, Çağlayan Adliyesi’nde ağır ceza mahkemelerinde yargılanan her bir akademisyen meslektaşımızı yalnız bırakmamamız ve bu yargılanma sürecinde sıkı sıkı dayanışmamızdır. Dolayısıyla, Çağlayan Adliyesi yaklaşık 120 gündür aralıksız Barış Akademisyenlerinin dayanışmasına tanıklık ediyor; edecek de” diye konuştu.

Kaynak: Duvar

Editör: TE Bilişim