Gazete Emek- Son zamanlarda ki spekülatif durumların su yüzüne çıkmasına rağmen, Türkiye yine aynı Türkiye olarak engebeli yolunda devam etmektedir. Aslında bu nizaların çıkmasıyla ülke ne kadar ayakta kalır veya direnir muamma. Ama görünen şu ki; Kimse ne Sedat Peker’den çekiniyor, ne söylediklerini tasnif ediyor, ne bir soruşturma açıyor ne de yanında duruyor. Keza aynı şekilde iktidar minvali de minvalden çıkmak üzere. Muhayyel edilen 2023 yolunda ki taşlarda fire vermeye başladı. Üstelik şöyle bir gerçeklikte ortaya çıkmaktadır; mütemadiyen süren bu videolu brifinglerde ki tezyifler ve maslahatlar sadece ve sadece karnı tok olanı ilgilendirmeye başladı. “ Aç yine aç, tok yine tok uyudu”. Ne sağ ne de sol fraksiyonlardan ağır ve çığ tepkiler gelmedi, gelmiyor. Bir kaçı dışında hemen hepsi pusuda beklemede sanki. Oysa ulu ortaya serilen tevatürler yenilir yutulur cinsten değil. Halk suskun, iktidar suskun, muhaliflerin çoğu suskun, eh haliyle Adalet’te susmayı tercih ediyordur. Mevcut iktidarın nikbin karakteri, git gide pejmürde bir hal almaya başlamıştır. Bu saikle ki, insanların uyanış sebebi bir mafya liderinin olmasıydı. Tüm dünyanın gözü önünde anlatılan bu olaylardan canı yanan, canı hep yanmış olan halk olacaktır. Ayrıca Sedat Peker bu hadiseleri hiyerarşik bir şekilde anlattıkça da, inandırıcılığı çoğalacaktır. Bundan takriben bir kaç sene evvel Sezgin Baran Korkmaz’ın ( SBK) geçmişte ki muzdarip olan hayat hikayesine tevafuk olmuştum. Yaşamının muhtelif zamanlarında yaşadığı acı dolu günler, onu hırslandırıp şuan ki konuma getirmiş. Ve bu yaşantısını hem ulusalda hem de sosyal medya mecralarında anlatınca, herkes gibi benimde ilham kaynağım olmuştu. Herkes gibi bende bu dünya da ümitvari biri olmuştum. Şuan ise Sezgin Baran Korkmaz hem ABD hem de Türkiye de aranmaktadır. Kara para aklamak vb. Ve çok yazık ki, eskiden insanların sadece duygularıyla oynanırdı, şimdilerde ise hem duyguları, hem hayalleri, umutlarıyla ve gelecekleriyle oynanıyor. Artık banal bir hayatı tercih edenler bile, yaşamdan usandılar. Maslahat şu ki; illa birilerinin yüzü değişecek diye bir şey söz konusu değildir, asli olan sistemin içinde ki aktörlerin ve sistemin tümünün değişmesidir. Ve ülkenin raylarına reel demokrasiyi iaşe ve inşa etmedikçe, şuan ki sistem ilelebet daimi kalacaktır.