Gazete Emek- Gelecek Partisi'nin Konya İl Kongresi'nde konuşan Genel Başkan Ahmet Davutoğlu, "Konya ile birlikte 8 il ve 163 ilçe kongremizi tamamladık" dedi. 

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına tepki gösteren Davutoğlu, 2009 yılında Davos’ta Erdoğan’ın İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e ‘one minute’ diyerek tepki gösterdiği olaya ilişkin bilinmeyenleri anlattı.

DAVOS'TA YAŞANANLARI ANLATTI

Erdoğan’ın konuşmalarında gerçekleri konuşmadığını ifade eden Davutoğlu, o gece Davos’ta neler yaşandığını da çok iyi bildiklerini söyledi.

Erdoğan’ın kendisini hangi konuda eleştirmek istiyorsa eleştirebileceğini belirten Davutoğlu şunları kaydetti:

"Davutoğlu ve İsrail diye arayınca neler çıktığını herkes görebilir. Amerika’nın Irak işgaline ortak olmamız ve askerlerini topraklarımızdan geçirmesi için hazırlanan tezkereye karşı 2003’te verdiğimiz mücadele sonrasında yazılanlar, çizilenler ortada. 2006 Hamas’ın seçimleri kazanması ardından Ankara ziyaretinde şahsımla ilgili yazılanlar ortada. Mavi Marmara’da şahsımla ilgili yazılanlar ortada. Gazze katliamlarına verdiğimiz tepki ve mücadele sonrası şahsımla ilgili yazılanlar ortada. Yazık ediyor. Ayıp ediyor.

PERES BENİM TELEFONUMDAN ÖZÜR DİLEDİ

O gece Davos’ta ve Türkiye’de birileri "yandık bittik" diye yakınırken başdanışman olarak Şimon Peres’in özür dilemesi için arka kapı diplomasisini bizzat yürüttüğümü ve bu özrün benim şahsi telefonumdan gerçekleştiğini kendisi de biliyor" 

Özürden sonra Davos’taki ve ülkedeki atmosferin değiştiğini anımsatan Davutoğlu devam etti:

"Davos’tan İstanbul’a dönerken arkadaşlarımızla birlikte Sayın Erdoğan’ın halka hitap ettiği konuşmayı yazarken mealen şu ifadeleri kaleme alan da bendim: "Bundan sonra biz şu veya bu ülke ne düşünüyor diyerek hareket etmeyeceğiz; diğer taraflar Türkiye ne düşünür diye düşünmek zorunda kalacaklar"

Sayın Cumhurbaşkanı o gecenin şahitlerinden bahsediyor. Allah da millet de bizim hiçbir zorluk karşısında "yandık bittik" demediğimizi bilir. Eğer Davos’ta yandık bittik demiş olsaydık, herhalde kendisi bizi bu olaydan takriben iki ay sonra Dışişleri Bakanı yapmazdı.  Hayat boyu neler söylediğimizin ve neler yaptığımızın hepsi arşivlerde. Madem ki böyle bir ithamla karşı karşıyayız. Bizim de bugünkü dış politika adımları ile ilgili soru sorma hakkımız vardır."

BAHÇELİ VE ERDOĞAN NASIL BİR ARAYA GELDİ KİMSE BİLMİYOR

Cumhur İttifakı'na ilişkin konuşan Davutoğlu, Bahçeli ve Erdoğan ilişkisine ilişkin, "Nasıl ortak oldular, nerede anlaştılar, ne üstüne anlaştılar, kimse bilmiyor" ifadesini kullandı.

Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir de bu koalisyon hükümetinin emperyalist tutsaklıktan bahseden küçük ortağı var. Türkiye kendisini çok iyi tanıyor. Ne zaman bir erken seçim krizi olsa orada. Ne zaman siyasi bir kriz olsa orada. Ne zaman büyük ve yıkıcı bir ekonomik kriz olsa orada. Seçim krizlerinin, siyasi krizlerin ve ekonomik krizlerin baş kahramanı. Sayın Bahçeli şimdi de iktidar ortağı. Nasıl ortak oldular, nerede anlaştılar, ne üstüne anlaştılar, kimse bilmiyor. Bildiğimiz ülkemizde demokrasinin, adaletin, hukuk devletinin ve insan haklarının yok sayılması konusunda yüzde yüz anlaştıkları.  Düne kadar birbirlerine ağza alınmayacak hakaretler etmiş olanlar bugün bir arada. Konu kriz olunca Bahçeli’den daha tecrübeli ortak bulamazdı bu iktidar. 21 Şubat "Kara Çarşamba"yı 20 yıl önce bu ülkeye yaşatan iktidarın içindeydi. Şimdi de tecrübelerini bu iktidarla paylaşmaya devam ediyor. Bir haftada ülkeyi yangın yerine çevirmişlerdi. İlk seçimde de hepsi milletin eliyle iktidardan uzaklaştırılmışlardı."

Editör: TE Bilişim