Gazete Emek-  Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuşuyor. Bahçeli, geçtimiz günlerde gerçekleşen MHP Kurultayı’ndan hareketle 5 stratejik hedeflerinin olduğunu söyledi. Bahçeli’nin açıkladığı hedefler arasında Cumhurbaşkanlığı hükümet Sistemi’ni korumak ve güçlendirmek ve ‘yeni Anayasa’ bulunuyor. Partisi'nin, 'Uygur Türkleri'nin sorunları araştırılsın' önergesine AKP ile birlikte reddetmesine rağmen Bahçeli, " Ugur Türkleri'nin hüznü içimizdedir" dedi. Bahçeli'nin gündeminde İstanbul Sözleşmesi ve erken seçim de vardı.

Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şu şekilde:

 Türklüğün boynun bükmek, Türk milletini boyundurluk altına almak için ortam yoklayanlara seslenerek, kazananın Türkiye olacağını haykırdık. İstiklal için birlik, İstiklal için dirlik, kazanan Türkiye olacak. Gayemiz daha güçlü bir Türkiye, daha kudretli bir devlettir. Bu mücadelede 3 hilal mücevher gibi parlayan şuurumuzun zihniyeti, Bozkurt ise, kutlu ülkülerimize giden yolun Ergenekon'dan beri kılavuzudur.

Çile çeksek de, ilkelerimize çizik çekmedik. Mahkum olsak da irademize mahcubiyet lekesi düşürmedik. Zindana girdik, vatan sağ olsun dedik. Şehit olduk vatan bölünmez dedik. Gözyaşlarını içimize akıttık. Satanlardan, korkanlardan, dönenlerden, yorulanlardan, ilk sallantıda yoldan sapanlardan olmadık. Ülkücü yaşadık, ülkülerimizi fazilet ve fedakarlık ruhuyla yaşattık. Kimileri devrilmemizi bekledi, kimileri aramızdan devşirildi. Bazıları düşmemizi bekledi, bazıları yakamızdan düşüp gitti. Nefsine esir olanlar, çıkar ve ikbal peşinde niyetini kirletenler ya kendiliğinden ayrıldılar ya da gerçek yüzleri netleştiğinden ayıklandılar. Lafa geldiğinde büyük dava adamı rolüne bürünenlerin süreçte ne kadar küçüldüğünü, dolduruşa gelerek kişiliklerini kaybettiklerini üzülerek gördük ve yaşadık. Bunların MHP'ye karşı karanlık operasyonlarda figüranlığa nasıl tesne olduklarını ibretle seyrettik.

Biz 2023 yılını kafasında cem etmiş, ondan sonraki yol haritasını belirlemiş bir anlayış ve amaç eşliğinde yolumuza devam edeceğiz. Büyük Kurultayımızda geleceğe dönük 5 aşamalı stratejik hedeflerimizle rotamızı çizmiş durumdayız. MHP olarak ve takip eden 10 yılları kapsayan hedeflerimizin ilki: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne, daha yerinde bir ifadeyle Türk tipi başkanlık modeline sahip çıkmak. İlke, kural ve kurumlarıyla yaşamasına daha doğrusu kökleşmesine hizmet etmektir. Sivil, geniş katılımlı, herkesi kapsayan, yeni yönetim sisteminin ruhuna ve dokusuna müzahir bir anayasa ikinci stratejik hedefimizdir. Çalışan, üreten, ruh kökümüzden beslenen yeni, yerli ve milli bir ekonomik sistemin ihyası ve inşası 3. stratejik hedefimizdir. Cumhur İttifakı'nın varlığı içinde, son terörist son kanlı silahıyla ele geçirilesiye kadar terörle mücadeleye destek vermek, Türk milletini bu şiddet ve destek sarmalından çekip çıkarmak 4. stratejik hedefimizdir. Hem ülkemizde, hem de küresel ve bölgesel zeminde, diyalog, barış, huzur, sükunet ve istikrar 5. stratejik hedefimizdir. Yenilenmiş kadrolarımızla, ilkeli ve milliyetçi siyaset yapımızla, parlak bir istikbale varız, hazırız, ne gerekiyorsa yapmaya kararlıyız. Biz MHP'yiz, Türk ve Türkiye sevdalısıyız. 

Cumhur İttifakı'nın muazzam varlığıyla Türkiyemize sahip çıkacağız. Al bayrağımızın solmasına, aziz milletimize zincir vurmaya çalışan yerli ve yabancı ahmaklara izin vermeyeceğiz.

Aziz şehitlerimizi, Alpaslan Türkeş beyi rahmet ve özlemle anıyorum. İstiklal için birlik, istikbal için dirlik kazanan Türkiye olacak. Diyorum ki gönül verdik bir ülküye, ömür verdik bu ülkeye. Baş koyduk davamıza baş verdik vatanımıza. Baş eğmeğiz mendebur üç kağıtçılara.

Son bin yılın dünya tarihine damga vurmuş olan, büyük milletler arasında kuşkusuz ki en önemli yeri Türk milleti almaktadır. Tarih, her millet için olduğu gibi Türk milleti için de hep zafer ve başarılarla dolu değildir. Bizim için tarihin önemi ve değeri bu gerçekçi analizde yatmaktadır. Bin yıldır yaşadığımız Anadolu coğrafyası, doğal ve stratejik tehditleri bilmek, bu topraklarda binlerce yıl daha var olabilmenin sırrını yakalamak demektir. Bugün Türk milletinin üzerinde oynanan oyunların başlangıcı, 20. asrın başında Çanakkale'ye çarpıp dönen zalim senaryolarda saklıdır.

Zillete asla katlanamayız, milli bekamızın yağmalanmasına asla göz yumamayız. Al bayrağımızın düşmesini, bağımsızlığımızın haykırışı olan İstiklal Marşımızın susmasını, ezanımızın kesilmesini, nifak ile bin yıllık kardeşliğimizin bozulmasını sineye çekmeyeceğiz.

Bugünkü şartlarda terör örgütleriyle, bölücülerle emel ve hedef birlikteliği içinde olanlar geçmişten ders çıkarmalıdır.

‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BEKLENTİLERİ KARŞILAYAMAMIŞTIR’

İstanbul Sözleşmesi etrafında yürütülen tartışmalar esef verici boyutlara tırmanmıştır. Öyle bir istismar kampanyası devrededir ki kadına şiddet cezasız ve yaptırımsız kalacak sanki. Bu sakat, sorumsuz propagandanın sistematik bir şekilde körüklendiği açıktır. MHP, kadına yönelik şiddeti ön şartsız reddetmektedir. Canilerin cezasını bulması insanlık onuruna saygının bir gereğidir. Ancak sabahtan akşama kadar TV ekranlarından şiddeti teşvik eden haber, program ve dizileri de aynı oranda kınadığımızı söylediğimiz kınamak boynumuzun borcudur. TV dizilerinden kadınlara uygulanan şiddet sahnelerinin kesilmesi, toplumsal duyarlılığın tahkimi acil bir ihtiyaçtır. İstanbul Sözleşmesi beklentileri karşılayamamıştır. Meskur sözleşmenin toplumsal cinsiyet kimliğine yönelik hükümleri; aileyi, manevi değerleri, toplumsal düzen ve dengeyi tehdit etmiştir. Sözleşmeyi imzalayıp taraf olmak kadar çekilmek de haktır, hukuki bir tasarruftur. İstanbul Sözleşmesi'nin Cumhurbaşkanlığı kararıyla feshi doğru ve yerinde bir uygulamadır. Kadın haklarını sözleşmeye bağlı görmek, cehalet olduğu kadar bilinçli bir sapmadır.

Zillet ittifakı sürekli krize oynamaktadır. Her tartışmadan nemalanma çabasındadır. Ama her seferinde baltayı taşa vurmaktadır. Harp Okulları'nda irticai faaliyetlerin çıkarılması, bildik ezberleri alevlendirmiştir. TSK'nın töhmet altında bırakılması tepeden tırnağa kara propagandadır. 15 Temmuz'da yaşanan, bu terör örgütünün TSK'ya nasıl yuvalandığına dair fikri var mıdır? Madem irticaya karşı bu kadar hassastınız, FETÖ'nün yuvalandığını nasıl hafızanızdan çıkardınız? Zillet cephesine soruyorum, Müslüman Türk milletinin inançlarından ne istiyorsunuz? FETÖ'cülerin peşine takılmaktan utanmadınız mı? İrtica tehlikesini kılıf yaparak estirilen İslam düşmanlığına tahammülümüz söz konusu olamayacaktır.

CHP, konu HDP oldu mu, terörle mücadeleye geldi mi kahredici bir üslup takınmaktadır. Kılıçdaroğlu diyor ki, HDP'ye dokundurmam. Bu durumda akla gelen HDP'nin CHP'ye iltihak olması, PKK'nın siyasi ayağının CHP'de tecellisidir. Kılıçdaroğlu'nun kollarını açarak HDP'nin önünde zırh olması hiçbir gerçeği değiştirmeyecektir. Biz PKK eşittir HDP diyorduk, CHP de kanlı denkleme bodoslama girmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu, HDP'nin yanlışlarını herkes gördü de bir sen mi görmedin, yuh olsun senin zihniyetine. Dokundurmam diyorsun, ihanete ortaksın demektir.

ERKEN SEÇİM

Sonbaharda seçim olur diyenler, rüyalarında darı ambarı görüyor demektir. Seçim zamanında yapılacak, bu millet zilleti kaçtığı yere kadar kovalayacaktır. Dünyanın kaç bucak olduğunu 2023 Haziranı'nda göreceklerdir."

Kaynak: Artı Gerçek 

Editör: TE Bilişim