Gazete Emek- Yerel seçimlerde kimsenin umduğunu bulamadığını söyleyen Dilipak, yerel seçim sonuçlarının partiler arasında ciddi sorunlara sebep olacağını ve siyasi krizin ekonomiye yansıyacağı görüşünü dile getiriyor.

Dilipak, bu kez devletin dev ihalelerini alan ve “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müteahhitleri” olarak anılan iş adamlarını hedef alarak, “Muhtaç olduğumuz kaynak yamyam müteahhitlerin (Namuslularını tenzih ederim) villalarının mahzenlerinde ya da yurt dışındaki bankalarda gizli” ifadesini kullandı.

McKinsey'in de çalışmalara başladığını öne süren Dilipak, "Nerede kriz varsa McKinsey orada. Bakarsınız bütün kapılara McKinsey’e çıkmış. Aslında McKinsey her zaman içimizdeydi. Parayı vermişseniz hizmet almaya devam edersiniz” diyor ve ekliyor:

“Kaldı ki, zaten bir takım kurumlarla yıllardır çalışıyorlar. Et-tırnak gibi olmuşlar. Hatta o olaydan sonra da yapılan anlaşmalar oldu. Bunlarda ‘Şeytan tüyü’ var. Herkesle çalışırlar. FETÖ’cülerle de çalışırlar, BÇG’lilerle de. AK Parti ile de çalışırlar. Bakın, McKinsey seçimden önce seçim sonrası bütün ihtimallere göre hesaplarını yapmıştır. Mesela şu bakan giderse yerine kimlerin gelme ihtimali var, ya da şu belediye başkanı giderse yerine kim seçilecek o büyük ihtimalle bellidir.”

Seçimden sonra ekonomi yönetiminin McKinsey’in denetimine verileceği iddiasını hatırlatam İslamcı yazar, “İddiaya göre; McKinsey çalışmalarına hiç ara vermemiş” kulisini paylaşıyor.

Dilipak, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Türkiye ekonomisi ile ilgili çalışmasını sürdürmüş. 31 Mart sonrasına ilişkin bir raporunu çok önceden hazırlamış olmalı. Şimdi şartların olgunlaşmış olmasını bekliyorlardır. Bu işler bilardo oyunu gibidir. Burada vurduğunuz taş değil, onun vurduğu taşın hareket edeceği açı, gideceği yön önemlidir. Santrançta olduğu gibi, kaç oyun ötesini hangi ihtimallerle öngörebiliyorsunuz. Stratejik derinlik ya da stratejik öngörü bununla ilgilidir. Kuşkusuz bütün bunların ötesinde Allah’ın rızası ve kader söz konusudur. Ama yine de sonuç ne olursa olsun, manevi anlamda kazancımız iradi sorumluluğumuzla sınırlıdır ve orada herkes yaptığının karşılığını bulacaktır ve ihmallerinin faturasını da ödemek zorunda kalacaktır. IMF’siz IMF finansçıların söylediğine göre ‘acı reçete’ hazır. ‘Acı’ beklenenden de ‘acı’ olacak. İnşallah korkulan olmaz. Şimdi acil sıcak paraya ihtiyacımız var. Aslında o sıcak para, ‘Muhtaç olduğumuz kaynak’ yamyam müteahhitlerin (Namuslularını tenzih ederim) villalarının mahzenlerinde ya da yurt dışındaki bankalarda gizli.!"

Editör: TE Bilişim