Gazete Emek- AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin haftalık olağan grup toplantısında konuştu. Erdoğan özelikle ABD'de devam eden Reza Zarrab davası'na ilişkin sert sözler sarfetti. Erdoğan, ayrıca ABD'nin Demokratik Suriye Güçleri'ne (DSG) gönderdiği silahlarla yeni hedefinin de İran veya Türkiye olabileceği ihtimalini belirtti. 

Erdoğan, ABD’de devam eden ‘Atilla’ya karşı ABD davası’yla ilgili konuştu: “Amerika’da ülkemizdeki 28 Şubat dönemine benzer bir süreç yaşanıyor.”

’28 Şubat dönemine benzer bir süreç yaşanıyor’

Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, sözlerine şöyle başladı: “Amerika’daki dava, hukuk, adaletle ilgili olmayan bir ‘Cambaza bak cambaza oyunu’dur. Pek çok kuş birden vurulmak hedefleniyor. Birisi, Suriye ve Irak’taki projeye hız verilmek istenmesidir. Davanın projesi Amerikan yönetimi içindeki bir gruba aittir. Amerika’da ülkemizdeki 28 Şubat dönemine benzer bir süreç yaşanıyor. Eski yönetim bakiyesi bir grubun ülkemiz konusunda Trump yönetiminin iradesine aykırı olarak yönetim izlediği anlaşılıyor. Bizim muhatabımız sayın Trump’tır ve öyle de kalacaktır. Bizi yargılamalarının niyeti on binlerce kilometrelik terör koridorudur. Şantaj aracı olarak kullanmak üzere gündemde tutulduğu açıkça görüldü.”

‘Komplo iddiası doğrudur ama Türkiye’ye karşı kurulmuştur’

Amerika’nın İran’a yaptırımlarını en başta ABD’li şirketler olmak üzere ‘Batı’nın başka şirketleri’ tarafından da delindiğini savunan cumhurbaşkanı, yaşananların Türkiye’yi ‘uluslararası alanda karalamaya yönelik bir mizansen’ olduğunu söyledi.

Erdoğan şöyle devam etti: “Zarrab davasını Amerikan medyası, Rusya, Flynn ile beraber değerlendiriyor. Ortada FETÖ’nün ve ana muhalefetin güdümündeki bir takım çevrelerin iddia ettiği gibi bir yolsuzluk soruşturması, davası yoktur. Özünde de böyle bir iddia söz konusu değildir, zaten de olamaz. Nasıl 17-25 Aralık’ta ülkemizdeki anayasal düzeni yıkma çabası varsa Amerika’daki davada da aynı amacı uluslararası alanda gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Davadaki komplo iddiası doğrudur ama Türkiye’ye karşı kurulmuştur. FETÖ’nün tam göbeğinde olduğu uluslararası darbe girişimidir. Amerika’ya sesleniyorum, hala 15 Temmuz FETÖ darbe girişimini anlayamadınız mı? Anlamayacak mısınız? Türkiye’nin yargısı, başta FETÖ olmak üzere bunların bütün suçlularını yargılayıp ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum ederken, bunların ciddi kısmı Amerika’ya kaçmışken siz hala neyi gizlemeye çalışıyorsunuz? Şu anda bunların da ilişkisini görmeniz lazım. Onlar da bu davaları takip ediyor.”

‘İran’la ticaretimizde haklı olan biziz’

Hiç kimsenin Türkiye’yi ‘Amerikan iç siyasetindeki iç çekişmelerin malzemesi’ haline getirmeye hakkı olmadığını kaydeden Erdoğan, “Amerika’daki iddiaların değerlendirmesini bizim yargımız yapmıştır. Hükmünü de vermiştir. Siyasi bir faturası olacaksa onu kesecek olan da bizim milletimizdir. İran’la ticaretimizde haklı olan biziz. Bağlayıcılığı olan BM kararlarına uymuştur. Türkiye-İran sınırı 1639 yılında belirlenmiştir. İran’la ticaretimizin ana kalemini, doğalgaz, petrol ithalatımız oluşturuyor. İran’dan petrol ithalatımızı belli bir oranda da düşürdük. Pek çok ülke ithalatını azaltmadılar. Amerika’nın kendi marka firmalarının bugün İran’da ürünleri var” diye konuştu.

‘Trump’ın kendisine de söyledim’

‘Türkiye’nin ABD’ye karşı bir planı olmadığını’ ve ancak ‘ABD’nin Türkiye’ye karşı bir planı’ olduğunu öne süren Erdoğan, sözlerini şöyle bitirdi: “Kuzey Suriye, en doğusundan al, batıya doğru terör koridoru oluşturulduğunu görüyoruz. Terör koridoru içindeki kurulmakta olan üsler. Yaklaşık, 1300’dü TIR olarak, bu sayılar 2000’in 3000’in üzerine çıktı. Zırhlı taşıyıcılar bu bölgeye geldi. Bu silahlar bu bölgeye niye geliyor? Nerede kullanacak bunları Amerika? Suriye’ye karşı mı kullanacak? Yok. Koalisyonda. Irak’a karşı mı? Ya kime karşı kullanacak? Ya İran, ya Türkiye sıkıysa Rusya. Başka var mı? Ben bunları Trump’ın kendisine de söyledim: ‘Silahların hala geliyor, üslerin sayısı artıyor’. Adım adım takip ediyoruz. Biz de gereği neyse bunu yapmanın mecburiyeti içindeyiz.”

Editör: TE Bilişim