Gazete Emek- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu, AKP iktidarının Kovid-19 ve ekonomi politikalarını eleştirdi. "Nerede aşılar" sorusunu yöneltip "100 bin kişi de ölse bunların umurlarında değil" diyen Kılıçdaroğlu, esnafın, çiftçinin, emeklilierin, işsizlerin yaşadığı sıkıntılara ve zamlara dikkat çekti.

Kılıçdaroğlu, Montrö bildirisine dair de "Vay efendim 'Türkiye'de darbeciler var.' Ne darbesi ya, ne darbesi kardeşim! Sen çıkıp en başta 'Ne Montrö'sü ne Lozan'ı kardeşim. Lozan da Montrö de bizim güvencemizdir, Türkiye'nin güvencesidir' desen zaten bir şey olmayacak. 'Bunlar darbeci.'  Yok kardeşim, millet de yemiyor bunları. Millet 'Ben açım, dükkan kapalı, ne diyorsun' diyor. Emekliler dünyanın neresinde darbe yaptı? Bunlar akıllarını peynir ekmekle yemişler. Bu kadar saçmalığı Türkiye Cumhuriyeti görmedi duymadı" dedi.

Hürriyet ve CNN Türk'e tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Hürriyet gazetesi üzerinden CHP'ye saldırmaya başladılar. İnsan üzülüyor, o gazetenin geçmişine üzülüyor. Gündem yaratıyor sözde. O da CNN Türk de. Bu ikisi ne yaparsa yapsın bildiğimiz yoldan dönmeyeceğiz dönmeyeceğiz dönmeyeceğiz" diye konuştu.

Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Vatanı satmak, kendi dirayetsizliğiniz, kendi işbilmezliğiniz yüzünden ülkeyi kriz üzerine krize sokmaklar olur" açıklamasını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Vatanı satmak demek vatana ihanet etmek demektir. Erdoğan'ın bu sözünü tutacağım, Allah'ın izniyle iktidar olduğumuzda bu vatan hainlerinin hepsinden hesap soracağım" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"TÜMÜYLE YÖNETİM ERKİNİ KAYBETMİŞ BİR İKTİDARLA KARŞI KARŞIYAYIZ"

"Huzurlu bir Türkiye'yi hep beraber istiyoruz. Sıkıntılı bir tablo var. Tümüyle yönetim erkini kaybetmiş bir siyasal iktidarla karşı karşıyayız. Ağır sorunların altında ezilen, çaresizliğini ört bas etmek için sağa sola saldıran, yapay gündemlerle toplumu meşgul etmek isteye bir siyasi yönetimle, bir tek kişi hükümetiyle karşı karşıyayız."

"NEREDE AŞILAR?"

"Pandemi sürecindeyiz, insanlar can derdinde. Nerede aşılar? Bu ülkeyi kim yönetiyor, kim sorumlu? Bu soruyu herkesin kendisine sorması lazım. Özellikle geçmişte AKP'ye oy vermiş, şimdi kafası karışık vatandaşlara söylüyorum, bu gidiş gidiş değildir diyorsan bu kardeşini dinleyeceksin."

"KOVİD-19'U MESLEK HASTALIĞI YAPMIYORLAR, VİCDAN YOK MU SİZDE?"

"Kovid-19'u meslek hastalığını yapmıyorlar. Niçin? Vicdan yok mu sizde? Bu insanlar bizim insanlarımız için çalışırken bir taleplerini neden yerine getirmiyorsunuz? Bunun sorgulanması lazım. Çok sayıda sağlıkçı hayatını kaybetti bu süreçte. Bütün bunların sorumlusu kim? Bu ülkenin yönetiminde söz sahibi olan kim? Böyle acı bir tabloyu Türkiye'nin önüne koyan kim?"

ASLI ÖZKISIRLAR'IN ÖLÜMÜ: BUNUN SORUMLUSU KİM?

"Aslı Özkısırlar, İzmir'de elleriyle yaptığı takıları satarak geçimini sağlıyor. Genç bir kızcağız. Bir hastalığı var, yatarak tedavi olması lazım ama bir türlü boş yatak bulamıyor. Ve sonunda 'Neredeyse 10 günden fazladır hastaneye yatış için bekliyorum yata yok ama siz yapın kongrenizi, benim çektiğimin ağrının eziyetin ne önemi var sonuçta. Sürünerek ölürsünüz umarım' diyerek de beddua da ediyor. 21. yüzyıl Türkiye'sinde bu genç kızımıza yatak bulunamadı ve hayatını kaybetti. Sorumlusu kim? Gene söyleyecek Bay Kemal diyecek. Beyefendi bu işin baş sorumlusu sensiz sen! Hâlâ bilmiyor musun! Sırtı kalın olanlara ambulans uçaklar hazır. Peki garibanlara, dayısı olmayanlara?"

"16 YAŞINDAKİ KIZA 900 LİRA CEZA!"

"Kayseri'den Sidal adında 16 yaşındaki bir genç kızımız. Eve giderken güvenlik çağırıyor, maskeyi nizami takmadın diyor ceza kesiyor. Bu Sidal'ın babası esnaf. 900 lira ceza kesiyorlar. Nereden ödeyecekler? Ödeyemiyorlar tabii. 22 Mart'ta kendisine bir mektup, '23 Mart'ta vergi dairesinde icra dairesine geleceksin' diyorlar. Kendisine bir ödeme emri tebliğ ediyor. 16 yaşındaki kız ödeyemiyor, sen ödeyemezsen babana haciz. Bunu vicdan kabul eder mi? Bunlara sadece alkış! Bunları doğru kabul etmiyoruz. Devlet böyle yönetilmez. Devlet adaletle, bilgiyle yönetilir. Vatandaşlar arasında ayrım yapılmaz."

"CHP GELSE BAL GİBİ YÖNETİR"

"Bu tablodan hangisi vatandaşa örnek? Şimdi söyleyin bakalım devleti kim daha iyi yönetir, kim adaletle yönetir ve kim vatandaşına değer verir? CHP gelse bal gibi yönetir, güzellikle yönetir, açlık olmaz sefalet olmaz."

"KENDİNİZE BİLİM KURULU DEMEYİN"

"Bir de Bilim Kurulu var Sağlık Bakanlığı'nın. Allah aşkına kendinize Bilim Kurulu demeyin. Bilime ayıp! Ne söyledikleri belli değil. 4 Nisan itibarıyla ABD'yi geçtik vaka sayısında. Dün 193 kişi hayatını kaybetti. Bunlar da resmi rakamlar. Nasıl yönetiliyor bu ülke? Bilim kurulu var! Hikâye tamamen. Orada oturanların hiçbirisinin bilimle ilgisi yoktur. Bilim Kurulu dediğin senin koyduğun kurallara siyasi iktidar  uymuyorsa izzeti ikbal ile çekileceksin. Kuralları koydum buna uyuyorsan hayhay. Uymuyorsan beni burada göstermelik tutamazsın diyeceksin. Oturmuşlar oraya Bilim Kurulu ayrı havada, Sağlık Bakanı ayrı telden çalıyor. 100 bin kişi de ölse bunların umurlarında değil!"

"BAHÇELİ, YOKSULLUĞUN DEĞİRMENİNE SU TAŞIYAN KİŞİDİR"

"Sarayda lale devri yaşanıyor. Herkesin bir eli yağda bir eli balda. Ahali felaket vaziyette. Erdoğan esnafın önüne çıkıp dükkanına gidebilir mi? Hayatta gidemez. Belki 50 bin korumayla gider. Bu mudur devleti yönetmek? Bu mudur halkçı, milliyetçi olmak. Aynı şeyi Bahçeli'ye de soruyorum. Bahçeli de bu tabloya destek veriyor. Ülkücü kardeşlerimin ne yaptığını biliyorum. Çok rahatsız olduklarını da biliyorum. Bahçeli ayrı. Bütün bu yoksulluğun değirmenine su taşıyan kişidir. Emin olun bunlarca vicdan yok."

"DÜNYADAKİ BÜTÜN MEZARLIKLAR VAZGEÇİLMEZ ADAMLARLA DOLUDUR"

"Devleti yönetiyorlar, perişan ettiler. 2020 yılında, esnaf ve sanatkâr sicil gazetesi var, 99 bin 588 esnaf iflas etti. 99 bin kişi ölmüş, onun umurunda bile değil. Onların çocukları var umurlarında bile değil. Umurunda olan tek şey var koltuğumu nasıl korurum. Koltuk insanı büyütmez. Koltuğa oturdun kendini vazgeçilmez adam görüyorsun. Dünyadaki bütün mezarlıklar vazgeçilmez adamlarla doludur."

"EMEKLİ BİR TAVUĞU 4'E BÖLÜP 1 PARÇASINI ALIYOR"

"Üç yerden beş yerden maaş alanların hepsi 'lebaleb' Saray'da. Peki Tekirdağ'daki, İzmir'deki emeklinin durumu ne? Perişan. İki maaş almak için verdiğimiz mücadeleyi düşünün. Emekli ikramiyesini en az 1500 lira yapacağız. Tavuğu dörde bölüyor bir parçasını alıyor emekli.

İstanbul'da Nişantepe'ye gittim. Erdoğan'ın orayı gidip görmesini isterim. Diyecek ki; ‘Burası Türkiye mi, Afrika mı?’ Afrika değil beyefendi orası Türkiye ama senin haberin yok. Altında uçakların var, hiçbir padişaha nasip olmayacak kadar sarayların var. Görmüyor musun ya milletin halini? 2002 yılında en düşük emekli aylığıyla 7 çeyrek altın alınıyordu şimdi 2 çeyrek.

Ya gençlerimiz, işsizlerimiz? Bunların hali ne olacak? 19 yıl devleti yöneteceksin, 10 milyon 287 bin işsiz yaratacaksın. Sonra da çıkıp bu memleketi güzel yönetiyorum diyeceksin. 10 milyonu aşkın işsizin olduğu yerde hangi güzellikten bahsediyorsun sen? Senin bu çocukları umutsuzluğa sevk etme hakkın var mı ya! Senin durumun iyi, çocuklarının durumu iyi, beslemelerinin durumu iyi. Herkes birden fazla maaş alıyor. En iyi okulları bitirmiş olanlar işsiz. Erdoğan işsizliğin ne olduğunu biliyor mu?"

"MÜLAKATI KALDIRACAĞIZ"

"Gençlerle konuştum. Mülakatı kesinlikle kaldıracağız. Akraba yoksa eleniyorlar, siyasi yandaş yoksa sözlüde eleniyorlar, bu haksızlığı gidereceğiz. Öğretmen açıklarının tamamını dolduracağız.

KYK’dan borç almışlar, şimdi hem faiz hem işsiz. E iş ver, parayı alacaksan ondan sonra al. Hem iş vermiyorsun hem de borcunu öde. 'İcra göndereceğim, babanın mal varlığına el koyacağım.' Babanın ne günahı var. Bunların tamamını bitireceğim. Gençlere sözüm var, sizin elinizden alınan bütün hakları size iade edeceğiz ve tamamını telafi edeceğiz."

"NE DARBESİ KARDEŞİM"

"Vay efendim 'Türkiye'de darbeciler var.' Ne darbesi ya, ne darbesi kardeşim! Montrö sömleşmesi dolayısıyla… E emekli büyükelçiler açıklama yaptı, tık yok. Emekli amiraller açıklama yaptı, mal bulmuş mağrubi gibi vay efendim yeniden darbe. Ne darbesi kardeşim, ne paranoyası bu kardeşim? Bütün bunların üstünü örtmek için. Esnafın derdi dile gelmesin, çiftçinin sorunu dile gelmesin, esnafın sorunu dile gelmesin, işsizlik sorunu konuşmasın… Milletin dikkatini bir yere çekelim koro halinde. Sen çıkıp en başta 'Ne Montrö'sü ne Lozan'ı kardeşim. Lozan da Montrö de bizim güvencemizdir, Türkiye'nin güvencesidir' desen zaten bir şey olmayacak. 'Bunlar darbeci.'  Yok kardeşim, millet de yemiyor bunları. Millet "Ben açım, dükkan kapalı, ne diyorsun" diyor. Emekliler dünyanın neresinde darbe yaptı? Bunlar akıllarını peynir ekmekle yemişler. Bu kadar saçmalığı Türkiye Cumhuriyeti görmedi duymadı."

MİLLET "SANDIĞI GETİR" DİYOR

"Artık bunlar devleti yönetemiyorlar. Bu milletin yakasından düşmek zorundadırlar. Bu numaraların hiçbirisini bu millet yemiyor. Millet diyor ki kardeşim bırak bağırmayı, bırak suçlamayı, sandığı getir sandığı."

HÜRRİYET'E VE CNN TÜRK'E TEPKİ

"Bu darbe marbe hikayelerini güçlendirmek için havuz medyasını yeteri kadar kullanamıyorlar çünkü itibarı yok, bir parça itibarı olan Hürriyet gazetesi üzerinden bu sefer CHP'ye saldırmaya başladılar. İnsan üzülüyor, o gazetenin geçmişine üzülüyor. Halkın gazetesiydi, Türkiye'nin en çok satan gazetesiydi ve gerçekten medyanın amiral gemisiydi. Şimdi kuyrukta sandal bile olamadı. Gündem yaratıyor sözde. O da CNN Türk de. Bu ikisi ne yaparsa yapsın bildiğimiz yoldan dönmeyeceğiz dönmeyeceğiz dönmeyeceğiz!."

"VATAN HAİNLERİNİN HEPSİNDEN HESAP SORACAĞIM"

"Açıklama yapmış Erdoğan: 'Vatanı satmak, kendi dirayetsizliğiniz, kendi işbilmezliğiniz yüzünden ülkeyi kriz üzerine krize sokmaklar olur' diyor. Vatanı satmak demek vatana ihanet etmek demektir. Erdoğan'ın bu sözünü tutacağım, Allah'ın izniyle iktidar olduğumuzda bu vatan hainlerinin hepsinden hesap soracağım."

Kaynak: Evrensel 

Editör: TE Bilişim