Gazete Emek- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, FOX TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Demokrasi Meydanı programının konuğu oldu. 

İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

"MAFYA BOZUNTUSU"

Bir mafya bozuntusunun tehdidi bana ulaştırılınca sadece gülümsedim. Kim oluyor? Beş paralık adam, beş paralık. Beni üzen o beş paranın MİT'in arkasına sığınması ve bunun Devlet Bahçeli tarafından ifade edilmesi. Efendim, Ermeni terörünü o önledi. Akıl var mantık var. Devasa bir MİT'i bir suç örgütü ile nasıl yan yana koyarsınız? Sizin bir siyasi sorumluluğunuz yok mu? Bizi diğer partiler ile karşılaştırıyorlar. Biz Cumhuriyet Halk Partisi'yiz. Doğrudan doğruya ben hedef alınıyorum. Çünkü ben konuşuyorum.

Müyesser Yıldız, devlet sırrını açıklamaktan içeride yattı. Bahçeli'de devlet sırrını açıkladı o zaman. Devleti bu kadar aciz hale getirmek kimin hakkıdır?

DEMİRTAŞ’IN İÇERİDE TUTULMASINA TEPKİ GÖSTERDİ

Türkiye gerçek anlamda yönetilmiyor, savruluyor. Her anlamda bir yönetim boşluğu var. Yargıya talimat vermek siyasetçinin işi değildir. Yargıya talimatı kim veriyor? Yargıya talimatı siyasi otorite ve onun tepesindeki kişi, yani Erdoğan veriyor.

Bu ülkede adaletsizliğin şahı var. Kanun tutuklama esas değildir diyor.  Siz 3,5 yıl bir adamı iddianamesiz içerde tutuyorsunuz. Bu adaletsizlik değil de nedir? Onlar çıkınca bize oy verirler diye uğraşmıyoruz, onların kendi partileri var ama haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Biz şeytan değiliz onlar şeytan. Buna ben itiraz etmezsem, bu yanlıştır demezsem o zaman ben kendi insanlığı reddetmiş olurum.

"ORTADA ANAYASA MI KALDI?"

KHK ile üniversitedeki hocayı attınız, sonra mahkemeden beraat etti. Beraat etti ama görevine iade edilmiyor. Niçin? Talimatı siyasi otorite veriyor. Gayet açık, bundan eminim. Kalkıp da o hakime direkt telefon açmıyorlar. Saray’dan birileri HSK’ya telefon açıyor. Erdoğan'ın avukatı adliyede sigara içecek, küllüğü savcıyı arayıp ondan istiyor. Yargıda büyük bir çürüme var, yargı diye bir şey yok şu anda. İçlerinde düzgün insanlar var hala. HSK’nın bir broşürü var. Bazı davalarda tahliye kararı vermeden önce bize soracaksın diyor. Dağıtılan bir broşür var. Kimse de bunu inkar edemez, etmedi de zaten. Ortada anayasa mı kaldı, 138. Maddeden bahsediyor. Yargı bağımsızdır diyor. Hangi bağımsızlık? TBMM’nin iradesi ipotek altında. Bir tane AKP'li milletvekili haksızlık karşısında çıksın konuşsun. Bir kişi çıkıp iradesi dahilinde açıklama yapıyor, sonra onu hain ilan ediyorlar.  Sonra kalkıp kamuoyuna Anayasa'nın 138. maddesi var kimse yargıya talimat veremez diyorlar. Zindaşti’yi kim bıraktı? Dünyanın en önemli uyuşturucu kaçakçısı. Cumhurbaşkanlığı’ndan arıyorlar, hakim söyledi bunu.

"SARAYIN TAMAMINI KATARLILARA VERİRLERSE ŞAŞMAYIN"

Borsa İstanbul'u neden satıyorsunuz? Denize düşen yılana sarılır diye güzel bir atasözümüz var. Denize düştüler bunlar, kim olsa sarılıyorlar. Saray'ın tamamını bile Katarlılara verirlerse şaşmayın. İktidarda kalmak için satmayacakları hiçbir şey yoktur.  Cumhuriyetin bütün fabrikalarını sattılar.  Ne yaptınız paraları? Türk Telekom mu kurdunuz? Bir Keban barajı mı yaptınız? Nereye gitti bu paralar. Türk Lirasını milli para olmaktan çıkarttılar. Şu an bankalarda tasarruf mevduatının yüzde 56'sı dolar. Vatandaş Türk lirasına güvenmiyorum diyor. Bir de bunlar milliyetçi geçiniyor. Bu ülkeyi bu hale kim getirdi? Bizi suçluyorlar doğruları söylüyoruz diye. Bu hale ben mi getirdim? Bu hale getirenler bu sistemi kuran ve bekçiliğini yapanlar. Aynı zamanda mafya bozuntusundan da destek isteyenler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti böyle bir tablo ile hiç karşılaşmadı. Bu ülke onurlu bir ülke, bu ülke Kurtuluş Savaşı'nı veren ülke. Bu ülkeyi nerelere teslim ettiniz.

"SİYASİ İKTİDAR KİMSEYE GÜVEN VERMİYOR"

Memleketi bu hale getirene hala oy verecek misin? Bu işin temelinde yatan güvendir. Siyasi iktidar kimseye güven vermiyor. Berat Albayrak’a bakmayın. Asıl talimatı veren Tayyip Erdoğan’dır. Tek adam rejiminde devlette liyakat olmaz. Korona konusunda açıklama yapılırken, normalde bu açıklamayı bu işi bilen bir akademisyenin yapması lazım. Sağlık Bakanı açıklama yaparken, sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla diye başlıyorsan, talimatı kabul ettim demektir. Hazine Bakanı, Ulaştırma Bakanı lafa böyle başlarsa… Söze böyle başlamaya kendilerini mecbur hissediyorlar. Bunlar bizim bildiğimiz eski bakanlar değil. Bunlar halkın oyuyla gelen değil, atamayla gelen kişiler. Bunlar bakanlık müsteşarı gibi. Bütçe parlamentoya sunulurken, Maliye Bakanı her şeyi anlatırdı. Var mı şimdi böyle bir şey? Katar ile anlaşma kimin gözetiminde imzalanıyor? Özelleştirme İdaresi yok mu? Hala duruyor galiba yerinde.

"MEMLEKETTE SATMADIĞINIZ YER KALMADI”

Merkez Bankası'nın bütün birikimlerini sıfırladınız, hükümet arzu ettiği vergiyi toplayamıyor. Satacaklarını sattı şimdi elde avuçta ne varsa satıp gününü gün etmeye çalışıyor. Borsa'nın yüzde 10'unu Katarlılara satıyorsun. Kaça sattılar? Niye bilmiyoruz. Tank Palet sözleşmesini bilmiyoruz, kaça satıldı? Ben söylüyorum hiç para almadılar. Yatırım yapacaklardı. Hangi yatırımı yaptılar hiç kimse bilmiyor. Tank yapılacaktı, tank var mı? Hiçbir şey yok. Ekim ayında bir olay yaşadık. Futbolda yayın haklarıyla ilgili Katar firması 500 milyon doları ödeyemediler, 90 milyon dolara indirdiler. Kasabın borcunu, kahvecinin borcunu ödediler mi? Nedir bu Katar aşkı? Onu yapıyorsan emeklinin de maaşına zam yap. Varlık Fonu’nu niye kurdular? Kime, neyi nasıl satarız diye. Neden borsanızı satıyorsunuz? Katar gelsin borsada hisse senedi alsın. Memlekette satmadığınız yer kalmadı. Satılmadık fabrika, arazi, banka, sigorta şirketleri, saraylar kalmadı. Kimin malını satıyorsunuz? 83 milyonun malını satıyorsunuz kaça sattığını açıklamıyorsunuz. Merkez Bankası’nın eksi 54 milyar dolar rezervi var, yanı parası yok, borcu var. 128 milyar doları kime sattınız?

“MASKE DAĞITMAKTAN ACİZ OLAN İKTİDARIN BU SÜRECİ YÖNETME ŞANSI YOK”

Sağlık Bakanlığı'na bağlı o bilim kurulunun bir sözcü seçmesi gerekirdi. O komisyonun bütün açıklamalarını sözcünün yapması gerekirdi. Siyasetçinin değil. Onların neler önerdiğini bilmiyoruz. Onların önermelerine karşın siyaset iktidarın nasıl karar aldığını biliyoruz. Bugünkü tablonun ortaya çıkış nedeni bu. Mitingler yapıldı, toplantılar yapıldı. Sokağa çıkma konusunda sınırlandırmalar getiriyoruz denildi, getirilmedi. İşin Türkçesi, 5 maskeyi dağıtmaktan aciz olan bir siyasi iktidarın korona sürecini yürütme şansı zaten yoktu. Bilim Kurulu'nun önerilerini dikkate almayan bir siyasi iktidarın bu felaketi önleme şansı zaten yoktu. Baştan bunu bilmemiz gerekiyordu ama biz sorumlu muhalefet olarak şunu yanlış yaptın, bunu yanlış yaptın demedik. Şunu da yap bunu da yap dedik. Şunu yaparsan iyi olur diye hep uyarı yaptık. O dönem Türk Tabipleri Birliği uyardı. Türkiye'nin her yanından doktorlar bilgi veriyor. TTB  o bilgiyi aldı, "Yanlış yapıyorsunuz, kamuoyuna doğru bilgiyi vermiyorsunuz" dediler. Bu açıklama üzerine TTB'nin ne PKK'lığı kaldı, bütün suçlamalar yapıldı. Kim haklı çıktı? Türk Tabipleri Birliği. TTB ile yapılan görüşmede hala verilerin eksik söylendiği ifade ediliyor.

“MİLYONARCA KİŞİ AÇLIK SINIRININ ALTINDA”

İşsizlik varken sorumlu kim? Sorumlu siyasi iktidardır. Bir ekonominin başarısı şuradan ölçülür; eğer bu ülkede işsizlere yeni istihdam alanları yaratılıyorsa o ülkede yönetim başarılıdır, yaratamıyorsa başarısızdır. Öğretmene ne veriyorlar? Açlık sınırı 2 bin 516 lira. Asgari ücret açlık sınırının altında. Milyonlarca kişi açlık sınırının altında yaşıyor. Bunların içinde ücretli öğretmenler de var. Her dediğin kanun oluyor kardeşim 3600 ek göstergeyi neden çıkarmıyorsun? Tefeciye kaynak var. Devlete borç para verip oradan faiz elde edenler. Dolarla yüzde 6 faiz veriyoruz. Yunanistan kaçla alıyor? Binde 9. Yunanistan uluslararası piyasaya çıktığı zaman binde 9'la alıyor biz çıktığımızda yüzde 5'le alamıyoruz, yüzde 6 ile yalvar yakar alıyoruz.

KANAL İSTANBUL İÇİN “RANT PROJESİ” DEDİ

Kanal İstanbul'a karşı olduğu için soruşturma açıldı. İmamoğlu nerenin büyükşehir belediye başkanı? Kanal İstanbul'un İstanbul için bir felaket olduğunu biliyor mu? Biliyor. Bu işin uzmanları da söylüyor.  İmamoğlu’nun Kanal İstanbul çevresinde arsası mı var. Soruşturma açtılar. Açmazsanız namertsiniz. Boğazınızdan aşağı haram lokma inmiyorsa kentin çıkarları için ne gerekiyorsa yapın. İmamoğlu diyor siz açıklıyorsunuz ama kentte biz bu kadar kişiyi defnettik diyor. Bunu kendi çıkarı için değil.

Kaynak: Halk TV

Editör: TE Bilişim