Gazete Emek- Demirtaş'ın avukatları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararını gerekçe göstererek tutuklu bulunan müvekkillerinin tahliyesi için başvuruda bulundu.
Başvuruyu değerlendiren Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği, şüphelinin hukuki durumunda bir değişiklik bulunmadığına kanaat getirerek tahliye talebini reddetti ve Demirtaş'ın tutukluluğunun devamına hükmetti.

Mahkeme kararında, şüphelinin müdafilerinin tahliye talepli dilekçenin ekine AİHM'nin 22.12.2020 tarihli kararının İngilizce suretini koydukları belirtilerek, "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca mezkur kararın Türkçe tercümesinin dosyaya gönderilmesi için Adalet Bakanlığına müzekkere yazılmış olup henüz cevabın gelmediği anlaşılmıştır. Şüpheli müdafileri tarafından ekte sunulan kararın tercüme metninin bulunmadığı, bu haliyle AİHM'nin kararının hangi başvuruya istinaden hangi suçlara yönelik, hangi kapsamda olduğu bilinemediğinden söz konusu kararın hukuken denetime elverişli olmadığı anlaşılmıştır." ifadesine yer verildi.

"SUÇ İŞLİYORSUNUZ"

Ankara 7’nci Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen söz konusu karara ilk tepki Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman’dan geldi. Karaman, sosyal medya hesabı üzerinden, “Demirtaş’ın ‘makul bir şüphe bile yok, derhal serbest bırakılmalı’ diyen AİHM kararını tüm dünya duydu. Ama tahliye red kararı veren hâkim ‘kararın hangi dosya ve suça ilişkin olduğunu’ bilmediğini söylüyor. Suç işliyorsunuz, bunlar ilerde kendi iddianamelerinizde yer alacak” paylaşımında bulundu. 

YENİDEN BAŞVURU YAPILACAK

Demirtaş’ın avukatlarından Ramazan Demir, mahkemenin kararını değerlendirdi.

Mahkeme gerekçesinin “bahane” olduğunu belirten Demir, “Türkiye Cumhuriyeti devletinde İngilizce bilen bir savcı veya hakim yok mu” diye sordu. Demir, “Bütün dünyanın bildiği, bütün dünyanın malumu olan bir karar var ortada. Bu ihlal kararını da herkes niçin verildiğini biliyor. Her gün bütün detaylarıyla tartışılan, konuşulan bir kararı bu şekilde bir bahane ile geçiştirmek çok büyük bir acizlik. Böyle bir bahaneye sığınma gereği duymak, net bir şekilde acizliğin ifadesidir. Hem hukuken hem de siyaseten büyük bir acizliktir. Sonucu değiştiremedikleri için zaman kazanmaya çalışıyorlar. Ancak eninde sonunda kararı uygulayacaklar. Tahliye etmek yetmeyecek, beraat etmek zorunda kalacaklar” şeklinde konuştu.

Demir, Türkçe tercümeyle birlikte gerekli başvuruları yeniden yapacaklarını aktardı.

Editör: TE Bilişim