Gazeteemek- HDP ve CHP Milletvekillerine yönelik ilginç fezlekeler hazırlanmaya devam ediliyor. CHP'de hakkında son olarak fezleke hazırlanan isim ise İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu oldu. 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Tanrıkulu hakkında “PKK’ye yardım” iddiasıyla fezleke hazırladı

.

 21 Nisan 2017 tarihli fezlekede Tanrıkulu’nun 2,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngörülen “örgüt içerisindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan yargılanması için dokunulmazlığının kaldırılması istendi.

DTK toplantılarında isminin geçmesi

Fezlekede DTK’nin geniş bir çaplı bir toplantıya kimlerin çağrılacağının konuşulduğu bazı toplantıların ortam dinlemesi yoluyla elde edilen kayıtlarına yer verildi. Buna göre;

24 Mart 2012 tarihli toplantıda Nurettin Sevim’in “Sezgin Tanrıkulu ile konuşmadın mı?” sorusuna Ayla Akat Ata “Ha, Sezgin Bey de katılıyor” yanıtını veriyor.

14 Nisan 2012 tarihli toplantıda Edip Yaşar “Siyasi partileri de çağırabiliriz. AKP’den olur veya bireysel ilişki de olur. Mesela CHP’den Sezgin Tanrıkulu, çağırırız” diyor.

28 Nisan 2012 tarihli toplantıda Demir Çelik “AKP isteksiz gibi görünüyor. Devam edersek gönderebilirler, değişirse gelmeyebilir. CHP grup başkanvekilleriyle görüştüm. Ondan bağımsız Sezgin’le de görüştüm. ‘Bir başkasına görev vermezlerse ben gelirim’ dedi” diyor.

“Suç” olduğu ileri sürülen bu konuşmalara karşın Tanrıkulu’nun mayıs, haziran ve temmuz ayındaki toplantılara katılmadığı da fezlekede belirtildi.

Espri yapmak ve demeç vermek suç, ağabey “bilinmeyen şahıs” oldu

Fezlekedeki bir diğer suçlama Tanrıkulu’nun telefon görüşmesinde “Vallahi Şırnak’ı hemen sattınız, postaladınız iki güne” diyen Şırnaklı arkadaşına “Zaten Şırnak’ı, Güney Kürdistan’a bağlayacağız, kurtulacak. Şırnak ile Hakkâri’yi…” demesi ve arkasından da gülmesi oldu.

Tanrıkulu’nun İsveç’teki ağabeyiyle yaptığı telefon görüşmesi “bilinmeyen şahısla görüşme” diyerek fezlekeye konulurken, yine Tanrıkulu’nun 2010 Referandumu’na dair kendisinden demeç isteyen bir gazeteci ile görüşmesi de suç unsuru olarak sunuldu.

Savcı, tüm bu suçlamaların ardından “Halen milletvekili olan şüphelinin siyasi faaliyet görünümü altında gerçekleştirilen eylemlerinin salt siyasi faaliyet kapsamında görülemeyeceği, eylemlerin bir bütün halinde örgüte bilerek isteyerek yardım etmek suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır” sonucunu çıkardı.

Fezlekede, Tanrıkulu’nun telefonlarının hangi mahkeme kararıyla dinlenildiğine ilişkin bilgi ise yer almadı.

Kaynak: Cumhuriyet

Editör: TE Bilişim