Gazete Emek- Akademisyenler yayımladıkları ortak metinde, Queen işçilerinin yaşadığı baskının kadın emeğinin değersizleştirilmesi olduğunu söylenirken, Queen işçilerinin hak arayaşının küresel düzene karşı onurlu bir direniş olduğu ifade edildi.
Açıklamada, işçilerin örgütlü olduğu DİSK'e bağlı BTO-SEN'in Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan aldığı yetkiye rağmen, işverenin yetki itirazı oyununa başvurduğu kaydedildi.
İşverenin ayrıca "sıfır zam" dayatmasına tepki gösterilen açıklamada "İşçilere sendikadan istifa etmeleri yönünde baskı yapılmaya başlandı; özellikle kadın işçilere yönelik hakaret, tehdit ve taciz vakaları yaşandı. Aynı zamanda kadın işçilerin evleri ziyaret edilerek aileleri de tehdit sürecine dahil edildi. Seçilmiş işyeri temsilcilerinden Ali Aydın, yıldırma amacıyla işten çıkarıldı. Kadın bir temsilci ise, işyerinde taşeron hizmeti yürüten kişi tarafından ölümle tehdit edildi. Bu süreçte Queen Flowers işvereni yalnızca Türkiye iş yasalarını değil; çok uluslu şirketler için bağlayıcı olan ILO sözleşmeleri, Birleşmiş Milletler “İş Dünyası ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri” ve OECD’nin “Çok Uluslu Şirketler Rehber İlkeleri”ni de açıkça ihlal etmiştir. İşyerinde yaşananlar, sendikal baskının ötesine geçmiş; yaşam hakkı, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın emeği ve insan onuru açısından ciddi bir soruna dönüşmüştür. Tüm bu ihlallerle ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur" denildi.
İmzacılar, duyarlı tüm akademisyen, araştırmacı ve yazarları işçilerin hak mücadelesine destek vermeye çağırdı.
Kaynak: Birgün