Gazete Emek- Anayasa Mahkemesi (AYM), HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesinin iptali istemiyle HDP tarafından yapılan başvuruyu yetkisizlikten reddetti.

Mahkeme oy birliği ile verdiği kararla konunun TBMM Başkanlığı'nın alanına girdiğine karar verdi. Bu kararla Gergerlioğlu'nun vekilliğinin düştüğü kesinleşti. Gergerlioğlu'nun bireysel olarak yaptığı başvuru ise ayrıca değerlendirilecek.

HAPİS CEZASI ONANMIŞTI

Gergerlioğlu, milletvekili seçilmeden önce yargılandığı Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 21 Şubat 2018'de 'PKK/KCK propagandası yapmak' suçundan hapse mahkum edilmişti.

Mahkeme kararının, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'nce hukuka uygun bulunmasının ardından temyiz üzerine dosya Yargıtay'a gelmişti. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Gergerlioğlu'na verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasını onamıştı.

TBMM Genel Kurulu'nda, HDP'li Gergerlioğlu hakkında mahkemece verilen ve kesinleşmiş cezaya ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi okunmuştu. Anayasa gereğince, Genel Kurul'da okunan tezkerenin ardından Gergerlioğlu'nun milletvekilliği düşmüştü. 


 

'AİHM'E GİDİYORUZ'

Milletvekilliği düşürülen HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu, Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvurunun reddedilmesi üzerine Adalet Nöbeti’ni sürdürdüğü partisinin Ankara’daki Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.

Açıklamaya HDP milletvekilleri, Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun da katıldı.

15’inci gününe giren ‘Adalet Nöbeti’nin başarılı bir sivil direniş olduğunu vurgulayan Gergerlioğlu, “Türkiye ve dünya kamuoyuna güçlü bir mesaj veren bir sivil direniş gerçekleştirdik. Türkçe ve Kürtçe tüm dünya kamuoyunun düşüncelerini veren bir mesaj verdik. Ciddi karşılık gören bir mesajdı. Çünkü bu yapılması gereken bir eylemdi. Halkın iradesinin haramilikle gasp edilmesine yönelik bir hukuksuzluk işlemine karşılık ben ve partimin sivil ve pasif direnişiydi” dedi.

‘AYM’NİN ESASTAN OLAN KARARLARINI BEKLİYORUZ’

Vekilliğinin düşürülmesiyle Meclis’in bir utanç yaşadığını ifade eden Gergerlioğlu, yargı darbesi yapıldığını ifade ederek şunları söyledi:

1994 ve 1999’dan sonra Meclis’te vekil kovalanması gibi utanç yaşattılar. Benim kağıt üstünde vekilliğim düşürülse de hala bu halkın vekili olduğumu düşünüyorum. Çünkü gasp ile bu vekillik düşürüldü. AYM’nin esastan olan kararını bekliyoruz. Anayasa Mahkemesi sonucu beklenebilirdi. Tercih etmediler ve hemen okutuldu. Bu da Meclis Başkanı ile bir darbeydi. Meclis’te milletin bir ferdini darp ederek çıkarmaları da millete bir darbeydi. Türkiye siyasi tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. HDP’li olsun olmasın, tüm kamuoyu buna karşı tek vücut oldu ve çok güçlü bir destek gördük. Kocaeli’den gelirken adeta bir kar tanesiyle ama tüm Türkiye haklarına, insan hakları mesajını birlikte verdik. Partimizin mantalitesini tüm topluma sunduk ve bu ülkenin çimentosu oldu.

‘BİRKAÇ GÜNE CEZAEVİNE GİREBİLİRİM’

Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yaptığı başvuruya dair bilgi veren Gergerlioğlu, şöyle dedi:

Ben çok açık söylüyorum, bir kaç güne cezaevine girebilirim ama hepimizin son sığınağı olan AYM’dir. AYM esastan yaptığımız başvuruya hala karar vermemiştir. Son noktada haksızlıklara dur denileceğini düşünüyorum. AYM’ye iki başvurumuz var. 3 Mart’ta yaptığımız ceza başvurusu, bununla ilgili henüz karar verilmiş değil. Beklentimizin yüksek olduğu karar bu karar. Vekilliğin düşürülmesiyle ilgili başvurumuz bugün reddedildi. Bununla ilgili AİHM’e gidiyoruz.

‘GÖZÜM AÇIK GİTMEM’

Bu 15 gün içinde Türkiye toplumunun A’dan Z’ye her kesiminden, her dini, etnik, siyasi görüşünden insanın buraya geldiğini, bizi desteklediğini gördük. Bu ne demek: insan hakları savunuculuğunda ve siyaset hayatımda oluşturmaya çalıştığım insan hakları anlayışı, kavrama anlayışının karşılık bulduğunu, az çok yerleştiğini ve devam edebileceğini gösteriyor. Toplumun farklı her kesimi haksızlığa, hukuksuzluğa karşı bir araya gelebiliyorsa, ben bu noktada içi rahat olarak giderim cezaevine. Çok umutsuz ve karamsar değilim. Önemli gelişmeler var, cezaevine girersek, tüm hak savunucularına bu bayrağı vermiş olurum ve daha iyi bir yere getirirler. Bu toplum için cezaevine girersem, gözü açık gitmem.

‘CEZAEVİNE ATABİLİRSİNİZ AMA SORUNLARI ÇÖZEMEZSİNİZ’

Biz esaslı bir duruşu sergiliyoruz ve tek dayanağımız Türkiye haklarının ortak vicdandır. Bu noktada bilsinler, her yaptıkları darbe girişimiyle toplumun vicdanını sızlatmışlar. Birçok arkadaşımız cezaevinde, Musa Farisoğulları ve Leyla Güven’in vekillikleri düşürüldü. Bunlar Kürt meselesini halletmedi. Devlet eliyle oluşturulmuş büyük insan hakları ihlalleri var. Şunu da Türk halkına söylemek isterim: Kürt meselesi vardır, bunu Kürt halkı çıkarmadı. Bunu devletin dayatmaları çıkardı. Kürt meselesini çözecek olan Kürtler dışındaki halklardır.

Tüm Türkiye toplumuna sesleniyorum: Irk olarak bir Kürt değilim, Kürt meselesinin çözümünü savunduğum için işimden oldum. Böyle çözüm olmaz. Sorunu çözecek Kürt halkı değil ki illa onlar çözsün. Hepimiz birlikte bu sorunu çözmek zorundayız. Hepimizin çocukları ölüyor. Bu konuyu bu ciddiyetle ele almamız lazım. Beni cezaevine atabilirsiniz, birçok arkadaşımız rehine olarak orada tutuluyor, hiçbir sorunu çözemezsiniz.

Benim topluma son sözlerim: Gelin insan hakları ortak paydasını koruyalım. Bu çok değerlidir. Bu şansı kaybetmeyin. Biz tüm vekil arkadaşlarımızla bunu söylüyoruz. Bu parti bunun için gayret sarf ediyor. Bunu gerçekleştirdiğimiz oranda başarılı olacağız. Gerçekleştiremediğimiz zaman bu ülke için üzücü günler devam edecek.

Kaynak: Sputnik

Editör: TE Bilişim