Gazete Emek- Financial Times'ın iki kaynağa dayandırdığı habere göre Avrupa Merkez Bankası, Türk bankalarının döviz üzerinden borçlarını nasıl ödeyeceği konusunda giderek daha fazla endişe duyuyor. Haberde, borç veren konumundaki Avrupa bankalarının yakından izlendiği belirtildi.
TL’nin euro ve dolar karşısındaki değer kaybının, Türk bankalarının döviz üzerinden aldığı borçlar nedeniyle Avrupa Merkez Bankası’nda (ECB) endişe yarattığı iddia edildi. Financial Times gazetesinin iki kaynağa dayandırdığı habere göre ECB, üç Avrupa bankasının Türkiye’ye verdiği borçların geri ödenip ödenemeyeceği konusunda kaygılı.
Haberde, İspanyol BBVA, İtalyan UniCredit ve Fransız BNP Paribas bankalarının kur artışından özellikle etkilenebileceği belirtildi. Buna göre, ECB’nin euro bölgesinin en büyük bankalarının faaliyetlerini izlemekle yükümlü Tek Denetim Mekanizması (SSM), son iki aydır Avrupa bankalarının Türkiye ile bağlantılarını daha yakından izlemeye başladı. Financial Times, durumun şu an için ‘kritik görülmediğini’ de ekledi.
NE KADAR BORÇ VAR?
Haberde ECB’nin döviz üzerinden alınan borçların geri ödenemeyeceğinden endişelendiği vurgulanırken, söz konusu borçlar konusunda şu veriler paylaşıldı:
İspanyol bankalarına 83.3 milyar dolar;
Fransız bankalarına 38.4 milyar dolar;
İtalyan bankalarına da 17 milyar dolarlık borç söz konusu.
Financial Times, haberde adı geçen BBVA, UniCredit ve BNP Paribas bankaları ile ECB’nin, söz konusu endişeler hakkındaki soruları yanıtlamadığını belirtti.
BANKALAR: SORUN YOK
Garanti Bankası’nın yaklaşık yarısının sahibi olan BBVA’nın CEO’su Carlos Torres Vila’nın geçen yaptığı açıklamaya dikkat çekildi. Vila, “Duruma gerçekten çok, çok hazırlıklıyız” demişti. Yapı Kredi’de yüzde 40.0 hissesi bulunan ancak 2.5 milyar euroluk yatırımının piyasa değeri bu hafta 1.15 milyar euroya düşen UniCredit ise bu hafta yaptığı açıklamada, döviz krizinin bankanın kendi rezervlerinden karşılanacağını belirtmişti. TEB’in yüzde 72.5 hissesine sahip olan Fransız bankası BNP Paribas da, Türkiye’deki krizden etkilenme oranlarının tüm iştirakları çerçevesinde düşünüldüğünde yüzde 2 kadar düşük bir oranda kalacağını söylemişti.
