Gazete Emek- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), "Gelirde adalet, vergide adalet” kampanyası kapsamında İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde Barbaros Meydanı'nda basın açıklaması düzenledi.

Türkiye'nin her yanında alanlara çıkan DİSK, zam yağmuruna dikkat çekti ve halkın taleplerinin karşılanması çağrısını yineledi.

“ÜLKENİN DÖRT BİR YANINDA ‘İŞ BULAMIYORUZ’ ÇIĞLIKLARI YÜKSELİYOR”

Basın açıklamasını DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu okudu. 

İktidarın ülkenin ekonomisinin büyüdüğüne ilişkin açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Çerkezoğlu, 

"Ülkeyi yönetenler  şahlanan Türkiye’den bahsediyor. Bir avuç sermayedar için, yandaş şirketler için dedikleri doğru olabilir. Ama emekçiler için halk için işsizlik büyüyor, pahalılık artıyor, borçlar kabarıyor, faturalar şahlanıyor. Alım gücümüzün düştüğünü her gün çarşıda, pazarda, markette yaşadıklarımızla biliyoruz. Daha dün yeni işsizlik rakamları açıklandı. Devletin bir kurumu TÜİK 'işsizlik azaldı' derken, diğer kurumu İŞKUR 'işsizlik arttı' diyor. Tüm istatistik oyunlarına rağmen işsiz sayısı 8 milyona yaklaştı. İşsizlik rakamlarla gizlenemiyor. Biz işsizliğin arttığını artık hemen her evde olan işsizlerden, özellikle genç ve kadın işsizlerden görüyoruz.

Her gece yarın nelere zam gelecek, eriyen ücretlerimizle nasıl geçineceğiz, kapıya dayanan kara kışı nasıl atlatacağız endişesiyle uykularımız kaçıyor.  Her sabah paramızın döviz ve zamlar karşısında adeta pula döndüğü, yoksulluğun ve işsizliğin arttığı bir güne uyanıyoruz. Televizyonları, gazeteleri, istatistik kurumları ne derse desin gerçeği biz yaşıyoruz. Ülkenin dört bir yanında 'iş bulamıyoruz', 'barınamıyoruz', 'geçinemiyoruz' çığlıkları yükseliyor."

"ZAM YAĞMURU ALTINDA EKONOMİK BİR KARAKIŞIN EŞİĞİNDEYİZ"

Peş peşe yapılan zamlara dikkat çeken Arzu Çerkezoğlu, kışın çok zor geçeceğini belirterek, şunları kaydetti:

"Ülkeyi yönetenler bol bol laf üretiyor ama 'geçinemiyoruz' diyen milyonların sorunlarına çare üretmiyorlar. Pandemide tüm dünyada devletler yurttaşlarına sosyal destekler verirken Türkiye milli gelirine oranla kendi halkına en az nakit desteği veren ülkelerden biri oldu.
Ve şimdi zam yağmuru altında ekonomik bir karakışın eşiğindeyiz. Ülkeyi yönetenler yine sorunları yok sayıyor, derdim var diyeni baskıyla susturmaya çalışıyor.  Bu yol yol değil. Bu yol kışımızı kara kışa çeviriyor!

İşçiler patronlarından daha yüksek oranda vergi öderken, şirketlerin vergileri bir gecede bir kararname ile sıfırlanıyor. İŞKUR ve SGK kaynaklarından patronlara bol keseden kaynak aktarılırken, halkın geçimi için en ufak bir sosyal politika önlemi gündeme gelmiyor. İşsizlik rekor kırarken, işçilere ait olan İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarının büyük bölümü patronlara aktarılıyor. İşsizliğe çare bulunmazken, bir avuç ayrıcalıklı 3’er 4’er maaş alıyor, siyasi kadrolara işe gitmeden maaş bağlanıyor.

Döviz kurlarındaki artış durmak bilmiyor. Türk Lirası değer kaybettikçe emeğimiz, doğal kaynaklarımız, kentlerimiz değersizleşiyor. 'Gel yatırımcı gel, en ucuz emek burada, köle emeği burada, sendika yok, grev yok, hak-hukuk yok' diyorlar. 'Kelepir emek, kelepir memleket' politikasıyla bu ülkeyi bu halkı pazarlıyorlar. '2002 yılında bu yana Kişi Başına Gelir 12 kat arttı' diye övünüyorlar ama bu sürede ücretlerin sadece 6-7 kat arttığını söylemiyorlar. 'Asgari ücreti enflasyona ezdirmedik' diyorlar ama büyümeden pay alamadığımızı gizliyorlar. 'Avrupa bizi kıskanıyor' diyorlar ama Türkiye asgari ücretin Avrupa’da en düşük ikinci asgari ücret.

'Asgari ücreti gündem olmaktan çıkaracağız' diyorlar ama Türkiye’de çalışanların yarısından fazlasının asgari ücrete mahkum hale getirildiğini söylemiyorlar. Sendikalaşmanın önüne engeller çıkararak, grevleri yasaklayarak, toplu iş sözleşmeli işçi sayısını azaltarak asgari ücreti ortalama ücret haline getirdiler. İşçi sınıfını asgari ücrete mahkum ettiler. Şimdi de açlık sınırının bile altına düşen asgari ücret ile övünmeye kalkıyorlar."


"GEÇİM SORUNUMUZA ÇÖZÜM İSTİYORUZ"

Çerkezoğlu, halkın geçinmek için gerçek çözümler beklediğini vurgulayarak, acilen alınması gereken şu önlemleri sıraladı:

"İşçiler, emekçiler, işsizler, emekliler, küçük esnaf, çiftçiler, dar gelirliler, yani bu halkın çok büyük bir çoğunluğu adına bir kez daha sesleniyoruz. Bu masalları dinlemek değil geçim sorunumuza çözüm istiyoruz.

TBMM’de 2022 yılı bütçesi için çalışmalar başladı. Asgari ücret ise Aralıkta belirlenecek. Bütçe ve asgari ücret belirlenirken sosyal devlet gibi davranarak bu ülke bu halk nefes alabilir. 2022 karakışına karşı halkın ekmeğini savunmak için bütçede ve asgari ücrette acil önlemler alınmalıdır! Gelirde ve vergide adalet sağlanmalıdır!

Ülkeyi yöneten siyasi iktidarı Anayasa’nın sosyal devlet ilkesinin gereği olan aşağıdaki önlemleri acilen alınmaya çağırıyoruz: 

1. Asgari ücret ve bütün ücretlerin asgari ücret kadarı için tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın ve net ödensin. Böylece tüm ücretler yaklaşık 750 lira artırılsın.

2. Asgari ücret sonrası ilk vergi dilimine uygulanan tarife oranı yüzde 20’den 10’a indirilsin. Vergiye esas gelir dilimleri milli gelire göre artırılsın.

3. En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine yükseltilsin.

4. Elektrik, su,  doğalgaz ve internet faturaları vergi ve kesintiden muaf tutulsun.

5. Tüm gıda ürünlerinde KDV sıfırlansın.

Evet, kimsenin bize bahşedeceği bir kurtuluş yok. Geçinmek için, insanca yaşamak için, insanca çalışmak için omuz omuza mücadele edeceğiz. Mücadelemizi ve örgütümüzü işyeri işyeri, sokak sokak, meydan meydan büyüteceğiz!"

Kaynak: Dokuz8haber 

Editör: TE Bilişim