Gazete Emek- Paraben bir koruyucu olarak bilinmektedir. 1980’de kullanılmaya başlanan paraben, artık milyonlarca üründe kullanılmaktadır. İçinde bulunan ürünlerin raf ömrünü uzatır. Düşük maliyetli olması sebebiyle birçok üretici tarafından tercih edilen paraben zararları bakterileri ve mantar oluşumunu da engelliyor. Sayısız kozmetik üründe kullanılan paraben, dikkat edilmezse ciddi hasarlara yol açabilir.

PARABEN NEDİR? ZARARLARI NELERDİR? NERELERDE KULLANILIR?

Paraben, ilaç ve kozmetik sektöründe kullanılan koruyucu bir kimyasal maddedir. Bu bileşikler ve tuzlar özellikle bakterisid ve fungusit özellikleri nedeniyle kullanılır.

PARABEN’İN KULLANIM ALANLARI

Şampuan, saç kremi, nemlendirici krem, tonik, deodorant, parfüm, tıraş jeli, bronzlaşma kremi, makyaj malzemeleri, güneş koruyucusu ve diş macununda bulunur. Parabenler ilaç ve yiyecek gibi ürünler dışında, kozmetikler (fondöten, pudra, far, maskara, makyaj temizleyiciler, ruj) ve kişisel  bakım ürünlerinde (losyon ve kremler, diş macunu, şampuanlar, saç bakım  malzemeleri, güneş yağları, cilt temizleyiciler, tonikler, deodorantlar)  kullanılıyor. Parabenler kozmetik ürünlerin içinde yüzde 0.05 ila 0.6  oranında bulunur. 1980’lerde yapılan bir çalışmada parabenlerin 13bin üzerinde kozmetik üründe bulunduğu tespit edilmiş. Bilindiği üzere 80’li yıllardan bu yana kozmetikte ürün çeşitliliği çok arttı. Bu da paraben  içeren ürünlerin sayısı oldukça artırdı.

PARABEN’İN KİMYASI

Parabenler, para-hidroksibenzoik asitin esterleri olup, adını buradan almıştır. Yaygın parabenler, metilparaben (E numarası E218), etil paraben (E214), propilparaben (E216),bütilparaben ve heptilparaben (E209) kapsamaktadır. Daha az yaygın olarak parabenler izobütilparaben, izopropilparaben, benzilparaben ve onun sodyum tuzu olarak bulunmaktadır. Parabenin genel yapısı sayfanın sağ üstünden belirtilmiş olup, R ile gösterilen kısım metil, etil, propil ve bütil gibi alkil gruplarını belirtmektedir.

PARABEN’İN ZARARLARI

Paraben koruyucular (methyl,propyl,butyl ve ethyl): Mikrobiyel oluşumu önlemek ve ürünün raf ömrünü uzatmak için kullanılan bu madde toksik oldukları bilinmesine rağmen oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Pek çok alerjik reaksiyonlara ve cilt rahatsızlıklarına neden olurlar.

Parabenler, hassasiyeti olan kişilerde egzamaya yol açabilir. Tıpkı nikel alerjisi olanların imitasyon takı takmaması gibi düşünebilirsiniz bu alerjiyi. Ayrıca egzamalı cilde uygulandığında da reaksiyona yol açabilir. Ama buradan herkesin cildine zararlı olduğu çıkarımı yapılamaz. Acil durum tanımı: Uyarı! Yutulmuşsa veya solunmuşsa zararlıdır. Cilt, göz ve solunum organlarında tahrişe neden olur. Alerjik cilt reaksiyonlarına sebep olabilir. Cilt ile temas: Ciltte tahrişe sebep olur. Kızarma, kaşıntı ve acıma hissi gibi belirtiler olabilir. Ciltte alerjik reaksiyonlara neden olabilir.

Gözle temas: Gözde tahriş, kızarma ve ağrıya neden olur.

Polyethylene Glycol(PEG) Bileşenleri: Cildin tabii nem değerini çoğaltabilen ve azaltabilen, potansiyel olarak kanserojen olan petrolium katkı maddesidir. Bu, cildin yaşlı görünümünü artırır ve bakterilere karşı daha fazla savunmasız duruma sokar. Sıvı ve katı yağları çözmek için temizlik ürünlerinde kullanılır. Malzeme Güvenlik Data Sayfasında bu uyarılar olmasına ragmen birçok üründe kullanımı devam etmektedir.

Yapılan araştırmalarda birçok tümör hücresinde paraben tespit edilmiş. Parabenin oluşturduğu zehirin birikmesiyle olan kanser hastalıklarının başında “Meme Kanseri” geliyor. Meme kanserine neden olan ürünler arasında deodorantlar var. Paraben içermeyen ürünleri kullanmak alabileceğimiz tedbirlerden bir tanesi. Parabenin içindeki metil, propil ve butil maddeleri “Endokrin Sistemini” etkiliyor. Parabenin vücutta depolanıp hormon üretimine müdehale ettiği gözlemlenmiş. Ayrıca yapılan araştırmalarda koruyucu kimyasalların özellikle bebek ve çocuklarda bağışıklık sistemi üzerinde çeşitli problemlere yol açtığı gözlemlenmiş.

Eğer ürün %25 ten fazla paraben içeriyorsa bu etkilerin görülmesi bir o kadar artıyor. Genelde güzellik ve cilt sağlığı için kullanılan kozmetik maddeler, paraben içerdiğinde kişide erken yaşlanmaya neden olabiliyor. Özellikle metilparabenin cilt hücrelerini öldürdüğü düşünülüyor.

HORMONAL HASTALIKLARA YOL AÇABİLİR

Özellikle bazı deodorantların içinde bulunan alüminyum ve paraben gibi maddelerin meme kanseri ve Alzheimer’a sebep olabileceği iddialarını değerlendiren Dr. Öğr. Üyesi Gürkan Yardımcı “Bu ilişkiyi kesinleştiren bilimsel bir veri henüz bulunmamasına rağmen meme kanseri ve Alzheimer gelişme riski yüksek kişilerin alüminyum içermeyen deodorantları tercih etmeleri önerilir” diye konuştu.

UZUN SÜRELİ KULLANIMDA KOLTUK ALTI KOYULAŞABİLİR

Dr. Öğr. Üyesi Gürkan Yardımcı, günümüzde antiperspiran bazlı deodorantların bulunmasının avantaj sağladığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Çoğunlukla koltuk altı ve kasıklarda bulunan apokrin ter bezleri doğumdan itibaren bulunsa da ergenlik döneminden önce aktif değildir. Ergenliğin başlamasıyla aktifleşmeye başlayan bu bezlerden kokulu ter salgısı salgılanır. Deri yüzeyinde yaşayan bakteriler sayesinde bu salgılardan kötü koku oluşabilir. Terlemeyi azaltmak için antiperspiranlar, koku oluşumunu engellemek için ise deodorantlar tercih edilir. Bu durumun ergenlikten sonra başlaması nedeniyle deodorant kullanım yaşı çoğunlukla ergenlikten sonradır. Temel içerik olarak antibakteriyel ajanlar ve güzel koku içeren deodorantlarda bulunan alkol bazlı maddeler bakterilerin sayısının azalmasını sağlar. Ancak ürün içeriğinde bulunan bu kimyasal maddelere bağlı olarak bazen yanma, batma, kızarıklık, kaşıntı, kabarıklık ve sulanma gibi belirtiler oluşabilir. Bu belirtilerin aşırı derecede olduğu durumlarda başta egzama olmak üzere bazı dermatolojik hastalıklar ortaya çıkabilir. Uzun süreli deodorant kullanan bazı kişilerde koltuk altı koyulaşması ile karşılaşılabilir. Alerjik bünyeli kişilerde deodorant kullanımı sonrası alerji gelişebileceği unutulmamalıdır. Şüpheli durumlarda alerji testi yapılmalı ve alerjiye sebep olan içerik tespit edilmelidir.”

MEME KANSERİ VE ALZEİMER İLE İLİŞKİSİ KANITLANMADI

Son yıllarda deodorantların içinde bulunabilen bazı maddelerin özellikle meme kanseri ve Alzheimer hastalığına sebep olabileceği iddiasını ise Dr. Öğr. Üyesi Yardımcı, şu şekilde değerlendirdi:

“Özellikle alüminyum içeren ürünlerde bu hastalıkların sıklığında artış olabileceği öne sürülse de bu ilişki henüz netlik kazanmadı. Deriden emilerek vücuda giren alüminyum tuzlarının östrojen benzeri etki ile meme kanserini riskini arttırdığı iddia edildi. Alzheimer hastalığı gelişimi için risk faktörlerinden biri kabul edilen alüminyumun yine uzun süreli deodorant kullanımı sonrası vücutta birikerek hastalığa sebep olabileceği iddia edildi. Bu ilişkiyi kesinleştiren bilimsel bir veri henüz bulunmamasına rağmen meme kanseri ve Alzheimer hastalığı gelişme riski yüksek olan kişilerin (genetik yatkınlık, aile öyküsü, çevresel faktörler) alüminyum içermeyen deodorantları tercih etmeleri önerilir. Deodorantlarda bulunabilen bir diğer içerik ise parabendir. Vücutta depolanarak hormonal sorunlara yol açtığı bildirilen paraben deodorantlarda düşük konsantrasyonlarda bulunsa da mümkün olduğunca parabensiz ürünlerin tercih edilmesi önerilir. Yine meme kanseri hücrelerinde paraben olduğu gösterilse de deodorantlarda bulunan parabenin meme kanserine yol açtığı ile ilgili bir kanıt bulunmuyor. Özetle günümüzde oldukça sık kullanılan deodorantların oldukça güvenli olduğu kabul edilmekte olup herhangi bir endişeye yol açacak durumun olmadığı ve özel durumlar haricinde doğal içerikli ürünlerle değiştirilmeye gerek olmadığı kabul edilir. Ancak kişisel tercih nedeniyle ya da ürün içeriğindeki maddelere bağlı hassasiyet sebebiyle daha doğal içerikli ürünler tercih edilebilir.”

Editör: TE Bilişim